ödeme emrinin, katma değer vergisi ile bu vergiye ilişkin gecikme faizine dair kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, ödeme emrinin, katma değer vergisine ilişkin kısmının iptaline karar verilmiştir....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; ödeme emrinin dayanağı olan para cezasına karşı dava açılıp açılmadığının Mahkemelerinin 22/12/2015 tarihli ara kararı ile taraflardan sorulduğu, davalı idarece dava açılmadığının bildirildiği, davacı tarafından ara karara herhangi bir cevap verilmediği, yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin karara yapılan itirazda ödeme emrinin dayanağı işlemin tebliğ edilmediğinin belirtilmesine karşın dava dosyasında mübrez tebliğ mazbatasından anılan işlemin işyeri daimi çalışanına 06/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği; bu durumda, usulüne uygun tebliğ edilen ve ödeme emrinin dayanağı olan para cezasına karşı dava açılmadığı ve cezanın kesinleştiği göz önüne alındığında, söz konusu para cezasının tahsili amacıyla tesis edilen dava konusu ödeme emrinde de hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir....
ve hazır bulunanlara da imzalatılmak suretiyle tutanak haline getirilmesi usulüne uyulmadığı, … ve … sayılı ödeme emirlerinin tebliğine ilişkin alındıların üzerinde ''tanınmıyor'' ibaresine; 256 sayılı ödeme emrinin tebliğine dair alındıda ise ''adresten ayrıldığı'' ifadesine yer verildiği, bu haliyle ödeme emirlerinin 213 sayılı Kanun'un 93 ilâ 102 maddeleri uyarınca usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği anlaşıldığından, dava konusu ödeme emrinin anılan kısımlarında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir....
Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Mahkemelerinin ara kararına verilen cevaptan, ödeme emrinin dava konusu edilen gümrük vergisinden kaynaklı para cezası kararlarının ilanen tebliğ edildiği, ancak ilanen tebliğ edilmeden önce posta yoluyla tebliğ edilemediğine ilişkin alındının dava dosyasına ibraz edilmediğinin görüldüğü, bu durumda ödeme emri içeriği borcun usulüne uygun şekilde kesinleştirildiği hususunun davalı idarece ortaya konulamadığı gerekçesiyle, ödeme emrinin davaya konu kısmının iptaline karar verilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Bozma kararı üzerine, Mahkemelerince verilen ara karar ile davalı idareden, davaya konu ödeme emrinin düzenlenmeden önce, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 37. maddesi uyarınca davacıya amme alacağının ödenmesi için vade tayin edilip edilmediğinin sorulması üzerine, davalı idarece verilen cevapta dava konusu ödeme emri içeriği vergilere ilişkin olarak 6183 sayılı Kanun'un 37. maddesi uyarınca vade tayin edilmediğinin bildirildiği, bu durumda, dava konusu ödeme emri içeriği özel tüketim vergilerinin davacı yönünden vadesi belli olmadığından, öncelikle 6183 sayılı Kanun'un 37. maddesi uyarınca bir aylık vade tayin edilmesi, bu sürede ödenmemesi halinde ise, ödeme emriyle tahsili yoluna gidilmesi gerekirken, doğrudan ödeme emriyle amme alacağının takibinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davaya konu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir....
-TL haricen ödeme yapılmış olduğuna dair hüküm kısmında açıkca bir belirleme olmaması sebebiyle, İlk Derece Mahkemesinin kararının yanlış ve eksik olduğunu, yerel Mahkemece şikayetlerine konu işlemiş faiz yönünden bir karar verilmediğini, taraflarına tebliğ edilen icra emrinin işlemiş faiz içerdiğini ileri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını icra emrinin ve takibin iptalini istemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Alacaklı tarafından borçlular aleyhine Küçükçekmece 2 Aile Mahkemesinin 2021/272 K sayılı 12/04/2021 tarihli ilamına dayalı olarak ilamlı icra yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu icra mahkemesine başvurusunda; takip konusu borcun ödeme emrinin tebliğinden önce alacaklı şirketin banka hesabına ödendiğini, maddi manevi tazminata ilişkin faiz talebinin yasal olmadığını ileri sürerek icra takibinin iptalini istediği Mahkemece davanın reddine karar verildiği görülmüştür....
ilişkin tebliğ alındısına kaydedilmesi ve bunun üzerine ilanen tebliğ yoluna başvurulması gerekirken olayda bu aşamaların usulüne uygun olarak izlendiğine dair ispatlayıcı bilgi ve belgelerin dava dosyasına ibraz edilmediğinin anlaşılması karşısından söz konusu ödeme emri içeriği amme alacağının asıl borçlu şirket nezdinde usulüne uygun olarak kesinleştiğinden söz edilemeyeceğinden, şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ödeme emrinin iptaline karar karar verilmiştir....
Dairemizin 4/10/2012 tarih ve 2012/19696 Esas 2012/12850 Karar sayılı kararı ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin ilgili merciiden sorularak tespiti için dosya mahalline geri çevrilmiş ise de, dosyaya eklenen tebliğ belgesinin 19.7.2012 tarihli olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, geri çevirme kararı gereğinin titizlikle yerine getirilerek dayanak icra dosyası içerisinde bulunan Kapıdan Kapıya Teslim Servisi Tebliğ Evrakı Kabul Formu belgesi ile ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edilip edilmediği; Ödeme emrinin tebliği halinde hangi tarihte tebliğ edildiğinin ...'den sorularak alınacak cevap yazısının evraka eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 31.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2019/30179 Esas sayılı dosyasından İcra Müdür Yardımcısı Hatice Temel tarafından gönderilen ilamsız takiplerde ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edildiğini, bununla birlikte tebliğ edilen ödeme emrinin ekinde veya dosya kapsamında ödeme emrine ilişkin dayanak belgenin bulunmadığını, bu yönüyle müvekkiline gönderilen ödeme emrinin hukuk ve kanuna aykırı olduğundan dolayı ödeme emrinin iptalini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...İstanbul 32. İcra Müdürlüğünün 2019/30179 esas sayılı dosyası celp edilip incelenmiştir....
Somut olayda; SSK Bakırköy Sigorta İl Müdürlüğü'nün 22.11.2004 tarih 39924 sayılı ödeme emrinin davacı şirkete tebliğ edildiğini gösterir belge dosya içersinde bulunmadığından davanın Yasada öngörülen 7 günlük süre içersinde açılıp açılmadığı anlaşılamamaktadır. Yapılacak iş; davalı Kurumdan davacı şirkete gönderilen 22.11.2004 tarihli ödeme emrinin tebliğ edilip edilmediğini sormak tebliğ edilmiş ise tebligat belgelerini istemek davanın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük yasal süre geçtikten sonra açıldığının anlaşılması halinde esasa yönelik inceleme yapılmaksızın davanın reddine karar vermek, ödeme emrinin tebliğ edilmediğinin veya tebliğ edilip davanın 7 günlük süre içersinde açıldığının anlaşılması halinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 58. maddesine göre, “böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları ile sınırlı inceleme yapılarak sonucuna göre karar vermektir....