I-İSTEM Davacı, süresinde ödenmeyen prim borçlarının tahsili amacıyla 6183 sayılı Yasa uyarınca başlatılan takipte gönderilen ödeme emrine konu prim borcunun zamanaşımına uğradığını, ödeme emrinin usulüne uygun düzenlenmediğini, prim borçlusu şirkette temsil ilzam yetkisinin bulunmadığını beyanla ödeme emrinin iptalini istemiştir. II-CEVAP Davalı ..., davaya konu ödeme emrinin 17.04.2013 tebliğ tarihi gözetildiğinde hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddini savunmuştur. III-MAHKEME KARARI A-İLK DERECE MAHKEME KARARI İlk derece mahkemesi, ödeme emrinin 6183 sayılı Yasanın 58.madde kapsamında usulüne uygun düzenlenmediği gibi, tebliğinin de usulsüz olduğunu beyanla davanın kabulüne karar vermiştir....
İcra Müdürlüğünün 2018/38174 sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılan takipte, takip konusu çek aslının icra kasasında bulunmadığını belirterek İİK.167 maddesine göre ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Takip konusu çek aslı itiraz ve şikayet süreleri içerisinde borçlunun tetkikine hazır edilmeyerek icra memuru tarafından takip alacaklısına iade edilmesi davacı borçlunun itiraz ve şikayet haklarını kısıtlar nitelikte İ.İ.K.’nun 167- 168 maddelerine ters düşen bir eylem olduğundan ödeme emrinin iptaline karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Takip konusu çek aslının icra kasasında bulunmadığından davacı borçlu adına gönderilen ödeme emrinin iptaline" karar verildiği görülmüştür. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davaya konu çek ile ilgili icra takibinin, 08.11.2018 tarihinde İstanbul 24....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, asıl davada eksik işçilik tespitine yol açan işçilik oranının, mevzuat ve hakkaniyete uygun olarak tespiti ve prim borcunun buna göre belirlenmesi; birleşen davada ödeme emrinin iptali istemlerine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamlarına uyularak davaların kabulüne karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi 2022/27 Esas sayılı dosyasında yargılama yapmış olup, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini tebliğ tarihinde askerde olduğunu ileri süren davacının o tarihte askerde olmadığı, kendisine istirahat raporu verildiği, dava dilekçesinde ödeme emri tebligat parçasındaki imzaya da açıkça itiraz edilmediğinden ödeme emrinin bizzat davacıya 23/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu nedenle ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönündeki şikayetin yerinde olmadığı, ayrıca usulsüz tebligat şikayeti yerinde olmadığından takibe konu çekle ilgili imzaya yönelik itirazın ödeme emri tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içesinde ileri sürülmediği anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın süresinde açılıp açılmadığının resen tespiti gerektiğini, davanın süresinde içinde açılmadığının tespit edilmesi durumunda davanın öncelikle süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dışı şirkete 17.05.2004 tarihinde prim borçlarından dolayı ödeme emrinin tebliğ edildiğini, şirket hakkında yapılan icra takibi ve mal varlığı araştırmalarının sonuçsuz kaldığını, şirketin faal olmaması nedeniyle borcun oluştuğu dönemde ki şirket ortakları hakkında icra takip işlemleri başlatıldığını, şirket müdürü olan davacı T1 01.04.2014 tarihli ve 9659144 sayılı ödeme emri gönderildiğini ancak muhatabın adreste bulunamaması nedeniyle tebliğ edilemediğini, davacıya daha sonra yeniden ödeme emri gönderildiğini, bu ödeme emrinin 27.02.2020 tarihinde davacının oğlu Sami Sayar'a tebliğ edildiğini, davacının zamanaşımı iddiasının yersiz olduğunu, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Asıl ve birleşen dava, davacının ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilâmına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Asıl davaya konu olayda, davacı aleyhine tahakkuk ettirilen idari para cezalarının tahsili amacı ile düzenlenen.... sayılı ödeme emrinin tebliğ edildiği, davacının, anılan borçlardan sorumlu olmadığı gerekçesi ile ödeme emrinin iptali istemi ile dava açtığı anlaşılmaktadır. 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesinde idari para cezaları ile ilgili usul ve esaslar özel bir şekilde düzenlenmiştir. Anılan düzenleme uyarınca; Kurum tarafından düzenlenen idari para cezasına karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Kuruma itiraz edilebilir....
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 11.06.2015 günü tebliğ edilen ödeme emrine karşı 18.05.2015 tarihinde davalı Kuruma yaptığı itirazın reddedildiğini, ödeme emrine ilişkin borcun zaman aşımına uğradığını, borçlu işveren.......... varisi olarak kuruma borcu bulunmadığının tespiti için açılan işbu davada mahkemece, ödeme emrinin 11.06.2015 tarihinde tebliğ edilmesi ve davanın 07.07.2015 tarihinde açılması nedeniyle yedi günlük hak düşürücü süre geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan...
DAVA KONUSU : İCRA EMRİNE İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili 10/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; icra dosyasından düzenlenen 50.285,40 TL'lik icra emrinin davacının vekili bulunmasına rağmen davacı asile 82 barkod nosu ile yapılan tebligatın usulsüz olduğunun tespiti ile tebligatın iptaline, icra emri kesinleşmemiş olduğundan icra dosyasında konulan tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini, alacaklı tarafından yeni icra emri düzenlenmesi talebi üzerine 04/11/2021 tarihinde taraflarına vekil sıfatı ile tebliğ edilenin 6.456,63 TL ödeme emri olduğunu, ödeme emrinin ödendiğini belirterek 06/10/2021 tarihli 50.285,40 TL'lik icra emrinin vekil olarak öğrendikleri tarihin 10/12/2020 tarihi olarak kabulü ile ödeme süresi tamamlanmadan konulan tüm hacizlerin fekkine ve icra emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dosya kapsamından davalı kurum tarafından gönderilen yapılandırmaya ilişkin olarak 14.02.2017 tarihli yazı ve ekindeki belgelerde dava dışı şirket tarafından ödeme emrine konu işyerine dair prim borçlarından yapılandırma talebinde bulunulup taksitlerle ödemeler yapıldığı görülmüş ise de, yapılandırma kapsamındaki ödemelerin davacı adına çıkan ödeme emirlerine konu döneme ilişkin borçlardan dolayı olup olmadığının ve ödeme emrine konu borçların tahsil edilip edilmediğinin tespit edilemediği anlaşılmakla; buna ilişkin belgelerin celbi ile dosyaya eklendikten sonra dosyanın incelenmek üzere gönderilmesi için mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25/12/2019 günü oybirliği ile karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2017/3854 esas sayılı dosyasına gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu, PTT memurunun gerekli araştırmayı yapmadan tebliğ adresine işçisine olduğunu belirttiği Fırat Demirel isimli şahsa tebliğ yapıldığını, tebligatın adreste bulunmama nedeni araştırılarak son olarak adreste bulanan şahsa yapılması gerektiğinden bahisle; şikayetinin kabulü ile dosyadan gönderilen ödeme emrinin usulsüzlüğünün tespiti, borca itirazının kabulü, borca itirazının reddi halinde İİK 33/A hükmüne göre kambiyo zaman aşımının tespiti ile dosyanın durdurulmasını talep ve dava etmiştir....