Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; …/… sayılı ödeme emri yönünden; asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin 30/12/2016 tarihinde ilanen tebliğ edildiği, ancak ilanen tebliğden önce posta yoluyla tebliğ yapılmaya çalışılarak şirketin adreste bulunamama sebebini gösteren ve usulüne uygun şekilde düzenlenmiş tutanağın dosyaya sunulmadığı, dolayısıyla ödeme emrinin şirketin mevcut adresine tebligata çıkarılarak tebliğ edilememesi üzerine ilanen tebliğ yoluna gidilmiş olduğu hususu idarece kanıtlanamadığından, usulüne uygun şekilde kesinleştirilmeyen amme alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı; …/… sayılı ödeme emrinin 2011 yılına ilişkin kısımları ile ... sayılı ödeme emri yönünden; asıl borçlu şirketin 2011 yılı hesap ve işlemlerinin sahte belge düzenleme nedeni ile tam olarak incelenmesinin istenilmesi üzerine şirketin defter ve belgelerinin ibrazı için düzenlenen yazının, şirketin o dönem kanuni temsilcisi olan...
olduğu, şirket adına 2016/63400 ile 2016/63410 arası dosyalardan çıkarılan 11 adet ödeme emrinin davacı şirkete tebliğ edilemediği, Kurum tarafından aynı takip dosyalarından bu defa şirket yetkilisi ... adına ödeme emri düzenlenerek söz konusu ödeme emirlerinin ...’na mernis adresinde 26/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği, şirket yönetim kurulu başkanı olan ...’nun 29/07/2016 ve 01/08/2016 tarihlerinde davacı şirket adına ihtirazi kayıtla prim borcunu ödediğine dair dekontların dosyaya ibraz edildiği, iş bu davanın, ödeme emirlerinin iptali, davacı şirketin Kuruma borçlu olmadığının tespiti ve istirdat istemleri ile, 03/08/2016 tarihinde muhabere yoluyla ... Anadolu Adliyesinde açıldığı, başvurma harcının yatırıldığı tarihin de bu tarih olduğu anlaşılmaktadır. Davacı .... ve Tic....
Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur” hükmü yer almaktadır. Örnek 10 ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesinin, borca ve imzaya itiraz süresi, takip dayanağı senedin vasfına yönelik şikayet süresi, ödeme süresinin başlaması ve takibin kesinleşmesi gibi nedenlerle borçlular yararına sonuçları doğmaktadır. O halde mahkemece borçluların usulsüz tebligat şikayetinin esasının incelenmesi, ödeme emrinin borçlulara usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti halinde ise, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurulabilirler. İdari aşamada kesinleşen idari para cezaları ise Kurum alacağına dönüşür. Burada söz konusu olan idari para cezasının kendisinin iptali olup, tahsili nedeniyle tanzim edilen ödeme emrinin iptali ya da borçlu olmadığının tespiti talepleri iş mahkemesinin görev alanındadır. Bu nedenle 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesi uyarınca davaya konu idari para cezasını içeren ödeme emrinin dayanağını oluşturan idari para cezası kararının iptali için davacı tarafından açılan ve ... 4. İdare Mahkemesinin 2013/1787 Esas 2015/1127 Karar sayılı kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, idari para cezasının kesinleşmesi olgusu bekletici sorun yapılarak, elde edilecek sonuca göre davacının idari para cezasından sorumlu olup olmayacağı saptanmalı ve buna göre idari para cezalarının tahsili için düzenlenen ödeme emirlerine ilişkin bir karar verilmelidir....
… tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin şirket kanuni temsilcisi ….'...
nin vergi borçlarından dolayı adına düzenlenen … tarihli ödeme emirlerinin iptalinin istenildiği, davacıya daha önce söz konusu ödeme emirleri ile içerikleri aynı olan … tarihli ödeme emirlerinin düzenlenerek tebliğ edildiği, bu ödeme emirlerine ilişkin davacı tarafından …. Vergi Mahkemesin'de açılmış olan … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Kabul kararı verildiği, kararın Danıştay Dördüncü Dairesinin E:2018/1625, K:2022/3739 sayılı kararı ile onandığı anlaşılmaktadır....
Vergi Mahkemesi'nin … tarih ve E:… sayılı kararlarıyla doğduğu ve karar tarihi itibariyle davacının şirket ortağı olmadığı açık bulunduğundan, dava konusu 15/05/2017 tarih ve 03 takip nolu ödeme emrinde hukuka uygunluk görülmediği, davanın … tarih ve … takip nolu ödeme emrine ilişkin kısmı incelendiğinde ise; ödeme emrine konu olan vergi ve cezaların kamu alacağı niteliği kazanması için ödeme emrine karşı açılan davalarda öncelikle, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğinin tespitinin zorunlu olduğu, usulüne uygun tebliğ söz konusu değilse kamu alacağının kesinleşmesinden bahsedilemeyeceği, dava konusu ödeme emri içeriğindeki vergi ve ceza borçlarının tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen .. tarih ve … takip nolu, … tarih ve … takip nolu ödeme emirlerinin şirketin kanuni temsilcisi ….'ın ikamet adresi olan "… Mah. … Sk....
İcra Müdürlüğünün 2018/8699 Esas sayılı takip dosyasında başlatılan takipte müvekkiline tebliğ edilen ödeme emrinin usule uygun tebliğ edilmediğini, takibe dayanak edilen Noter Ortaklık Sözleşmesinin tasdikli bir örneğinin ödeme emrine eklenmediğini belirterek; ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır. YEREL MAHKEME KARARI; Mahkemece, "... Tüm dosya kapsamından; davacı taraf her ne kadar ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle tebligatın öğrenildiği tarihin( 22.11.2018 ) tebliğ tarihi olarak kabulü ile takip talebine dayanak noter ortaklık sözleşmesinin ödeme emrine eklenmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptalini şikayet yoluyla talep etmiş ise de; öncelikle davacının TK 10....
Bu durumda, vekili olan borçlu asile ödeme emri tebligatı yapılması yasaya aykırı ise de, vekile ödeme emri tebliğ edildikten sonra ayrıca borçlu asile de ödeme emri tebliğ edilmesinin hüküm ifade etmeyip asile yapılan tebligat yok hükmünde olup sonuç doğurmayacağına ve yasal sürede itirazda bulunulduğuna göre, borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurarak ödeme emrinin borçlu asile tebliğ edildiğinden bahisle iptalini istemesinde borçlunun hukuki yararı bulunmamaktadır. O halde mahkemece, borçlunun hukuki yararı bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi isabetsiz ise de sonuçta şikayetin reddine karar verildiğinden, ret kararı sonucu itibarı ile doğru olup mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...
Hukuk Dairesi ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasında oluşan ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nca çözümlenmesi gereken hukuki ihtilafın; Borçluya gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun biçimde tebliğ edilip edilmediğinin belirlenmesinden ibaret bulunduğu, 3) Genel Kurul'ca yapılan değerlendirmede; A- Tebligat Yasası'nın 21 ve Tebligat Tüzüğü'nün tebliğ imkansızlığını düzenleyen 28. maddesine göre, muhatap veya onun adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmazsa, tebligat memurunun, bu kişilerin adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve memurlarından sorup araştırması, muhatap adresten devamlı olarak ayrılmış veya ölmüşse, buna ilişkin beyanları tutanağa yazıp altını beyanda bulunanlara imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması, devamında da muhatap ölmüşse tebliği çıkaran mercie iade etmesi, adresten devamlı olarak ayrılan muhataplar bakımından...