İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Bozma kararı üzerine, Mahkemelerince verilen ara karar ile davalı idareden, davaya konu ödeme emri düzenlenmeden önce, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 37. maddesi uyarınca davacıya amme alacağının ödenmesi için vade tayin edilip edilmediğinin sorulması üzerine, davalı idarece verilen cevapta dava konusu ödeme emri içeriği vergilere ilişkin olarak 6183 sayılı Kanun'un 37. maddesi uyarınca vade tayin edilmediğinin bildirildiği, bu durumda, dava konusu ödeme emri içeriği özel tüketim vergilerinin davacı yönünden vadesi belli olmadığından, öncelikle, 6183 sayılı Kanun'un 37. maddesi uyarınca bir aylık vade tayin edilmesi, bu sürede ödenmemesi halinde ise, ödeme emriyle tahsili yoluna gidilmesi gerekirken, doğrudan ödeme emriyle amme alacağının takibinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davaya konu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir....
O hâlde mahkemece ilgili PTT müdürlüğünden şikâyet konusu tebligat ile ilgili kayıtlar getirtilerek, alınacak cevaba göre ödeme emrinin gerçek tebliğ tarihinin tespit edilmesine ilişkin şikâyet hakkında bir karar verilmesi gerekir. 18. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında; borçlunun isteminin usulsüz tebliğ şikâyeti olmayıp, ödeme emrinin gerçek tebliğ tarihinin tespiti olarak nitelendirilmesi gerektiği, ödeme emri tebligat parçası üzerinde tebliğ tarihi 04.05.2015 olarak görülmekte ise de bunun maddi gerçekliğe aykırı olduğu, muhtara teslim tarihinin 05.05.2015 olup, 2 nolu ihbarın kapıya yapıştırılma tarihinin 04.05.2015 olamayacağı, ödeme emrinin 05.05.2015 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, mahkemece yapılan incelemenin yeterli olduğu gerekçesi ile direnme kararının bu değişik gerekçe ile onanması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir. 19....
İcra Dairesinin 2021/10220 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde, davacı alacaklılar tarafından davalı borçlu aleyhine adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 23/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, dosyada herhangi bir itirazın ve ödemenin olmadığı, davanın 25/10/2021 tarihinde süresinde açıldığı görülmüştür. Davalı taraf ödeme emri tebliğ edilmediğini, icra dosyasına itiraz etmesine rağmen kabul edilmediğini iddia etmiş ise de, tebliğ usulsüzlüğüne dair icra mahkemesinde açılmış bir dava bulunmadığından mahkemece tebliğin usulsüzlüğü değerlendirilemez. Yapılan yargılamada davalı tarafından takibe konu kira bedellerini ödediğine ilişkin, yazılı ve yasal herhangi bir delil sunulmadığından, İİK'nın 269/a maddesi uyarınca tahliye koşulları oluşmuştur. Anılan durum karşısında mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik olmayıp davalının istinaf talebinin yasal dayanağı bulunmamaktadır....
, Mahkemenin 16/04/2015 tarihli ara kararına davalı idarece verilen cevaptan, dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan ve davacı adına düzenlenen ihbarnamenin tebliğ edilmek üzere 24/03/2009 tarihinde PTT Müdürlüğüne teslim edildiği hususunun giden evrak posta zimmet defteri kayıtlarından tespit edildiği, ancak davacının dosyasında tebliğ zarfına rastlanmadığı, söz konusu ihbarnamenin tebliğ edilip edilmediğinin PTT Müdürlüğünden sorulduğunun belirtildiği, Şanlıurfa PTT Merkez Müdürlüğü tarafından ise davalı idareye gönderinin TB ibareli takip numarası belirtilmediğinden evrak hakkında araştırma yapılamadığı şeklinde cevap verildiği, bu nedenle dava konusu ödeme emrinden önce düzenlenen ihbarnamenin de yukarıda belirtilen Kanun değişikliği öncesinde tanzim edildiği hususu bir yana söz konusu ihbarnamenin usulüne uygun olarak davacıya tebliğ edilmediği, dolayısıyla dava konusu ödeme emri ile tahsili amaçlanan alacağın usulüne uygun olarak kesinleştirilmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin...
Anılan idari para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nce verilen cevabi yazıda, geri çevirme istenen hususta açıklama yapılmamış olup, 03.07.2007 tarihli takip talepnamesi üzerine borçluya gönderilen ödeme emri ile ilgili bilgi verilmemiştir. Mahkemece, ... İcra Müdürlüğü'nün 2007/8536 E. sayılı dosyasında borçluya ödeme emri tebliğ edilip edilmediği İcra Müdürlüğü'nden sorularak varsa ödeme emrinin ve ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebliğ belgesinin dosya içerisine konulması; tebliğ belgesi bulunmuyorsa posta idaresi ve İcra Müdürlüğü kayıtlarından araştırılarak tebliğ tarihinin, ödeme emri düzenlenip tebliğe çıkarılmamış ise bu hususun tutanakla tespiti istenerek cevabi yazı ve eklerinin dosya içerisine konulması, İçin dosyanın yerel mahkemesine ikinci kez geri çevrilmesi gerekmiştir....
Tetkik Hakimi : … Düşüncesi : Şirket adına düzenlenen vergi/ceza ihbarnamesinin 94'üncü maddeye uygun olarak temsilcisine tebliği sağlandığı anlaşılan olayda ödeme emrinin iptali yolunda verilen kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir....
Dava dosyasının incelenmesinde, dava dışı Anonim şirketin 2008/2,3,12,2009/1,2,3 dönemleri prim borçları için düzenlenen ödeme emrinin davacıya 25.03.2014 tarihinde tebliğ edilmesi ile işbu davanın açıldığı, davacının 23.03.2007 tarihinde tescil ve 28.03.2007 tarihinde ilan edilen genel kurul kararı ile yönetim kurulu üyesi olduğu, davacının yönetim kurulu üyeliğinden 26.03.2009 tarihinde noter aracılığı ile istifa ettiği ancak bu istifanın ilan edilip edilmediğinin dosya kapsamı ile belirgin olmadığı, mahkemece, takip konusu tüm dönem yönünden davanın kabulüne karar verildiği, davaya konu prim alacaklarının tahsilini düzenleyen 5510 sayılı Kanunun 88. maddesi "Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni...
Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının redde ilişkin hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusunun, Dairelerinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla kabul edilip mahkeme kararının anılan hüküm fıkrası kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi karşısında dava konusu ödeme emrinin dayanağı tarhiyatın iptal edildiği görüldüğünden dayanaksız kalan ödeme emrinde bu gerekçeyle hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılarak davanın yukarıda belirtilen gerekçeyle kabulüne, ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu ödeme emrinin dayanağı ihbarnamede itiraz mercii ve süresinin açık ve anlaşılır şekilde belirtildiği, 30 günlük süre içerisinde ödeme yapılmaması sebebiyle usulüne uygun şekilde ödeme emri gönderildiği, ihbarnamelerin iptaline ilişkin karar kesinleşmeden işbu karara dayanak alınamayacağı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir....
Sulh Ceza Mahkemesi nezdinde açılan davada verilen karar üzerine bir üst mahkeme olan Ağır Ceza Mahkemesine itiraz edilip edilmediğinin sorulması üzerine verilen cevapta, anılı kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiğinin bildirildiği, dolayısıyla süresinde itiraz edilmeyerek kesinleştiği mahkeme kararı ile de sabit olan alacağın tahsili istemiyle düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık görülmediği, diğer taraftan, davalı idarece savunma dilekçesi ekinde Mahkemeye ibraz olunan ... tarih ve ... sayılı ödeme emri yaprağı ile dava konusu 05/05/2011 tarihli ödeme emri yaprağının aynı içerikte olduğu ve sistem üzerinden çıktı alınması sırasında sistemin verdiği tarih nedeniyle 06/10/2011 tarihinin ödeme emri yaprağı üzerinde yer aldığı, nitekim savunma dilekçesi ekinde yer alan tebliğ evrakının da ödeme emrinin ilk düzenlendiği 05/05/2011 tarihine uygun şekilde 13/05/2011 tarihinde tebliğ edildiğini işaret ettiği gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir....