İcra Müdürlüğünün 2019/11580 Esas sayılı dosyasıyla, davacıların takip konusu alacağa ilişkin sözleşmede kefil olmaları nedeniyle takip başlatıldığını, ancak el yazısı ile sorumlu olunan miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefalet beyanının yazılmaması nedeniyle kefalet akdinin hükümsüz olduğunu, icra mahkemesinin bu hususu resen gözetmesi gerektiğini, ödeme emri ekinde dayanak belgenin tebliğ edilmediğini, ödeme emrinde alacaklının iban numarasının bulunmadığını, ödeme emrine el yazısıyla eklemeler yapıldığını, bu eklemelerin paraflanmadığını, ödeme emrinin tebliği işleminin usulsüz olduğunu bildirerek kefalet akdinin geçersizliği nedeniyle takibin iptaline, bu mümkün görülmezse dayanak belgenin tebliğ edilmemesi, alacaklının iban numarasının bulunmaması ve el yazısıyla eklemeler yapılması nedeniyle ödeme emrinin iptaline, ödeme emrinin iptali istemi kabul görmezse ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 09/06/2020 olarak kabulüne karar...
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ: Dava, Kurum işleminin ve ödeme emrinin iptali ile borçlu olunmadığının tespiti ile kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunludur....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı adına, 2010 yılına ait muhtelif vergi borçlarının tahsili için düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan ihbarnamelerin 24/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği, 6736 sayılı Kanun'un 2. maddesi kapsamında takip edilen ve kesinleşmiş bulunan tüm vergi borçların yapılandırma talebiyle yapılan 03/10/2016 tarihli başvuru üzerine 2008 yılı vergi borçlarının yapılandırıldığı halde yapılandırma kapsamına girmediğinden 2010 yılına ait vergi borcunun yapılandırmaya dahil edilmediğinin anlaşıldığı, olayda, dava konusu ödeme emri içeriği 2010 yılına ait vergi borcunun da 6736 sayılı Kanun kapsamında yapılandırması gerektiği halde davacıya ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmesinde hukuka uygunluk görülmediği sonucuna varılmıştır....
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Olayda, davalı idarenin 12/11/2019 tarihinde kaydına giren dilekçede, davacı tarafından adlarına düzenlenen haciz varakasının ve ödeme emrinin suretlerinin verilmesinin istenildiği, bu işlemlerin elden teslim alınması üzerine de davanın açıldığının anlaşılması karşısında, 6183 sayılı Kanun'un 37. maddesi uyarınca tesis edilen işlemin ve ödeme emrinin davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediğinin araştırılması ve davaya konu haciz işleminin yasal şartlarının oluşup oluşmadığı irdelenmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, ödeme emri safhasında incelenmesi gereken "böyle bir borcun bulunmadığı"na yönelik iddianın değerlendirilmesi suretiyle verilen kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir....
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Olayda, davalı idarenin 12/11/2019 tarihinde kaydına giren ve savunması ekinde dosyaya ibraz edilen dilekçede, davacı tarafından adlarına düzenlenen haciz varakasının ve ödeme emrinin suretlerinin verilmesinin istenildiği, bu işlemlerin elden teslim alınması üzerine de davanın açıldığının anlaşılması karşısında, 6183 sayılı Kanun'un 37. maddesi uyarınca tesis edilen işlemin ve ödeme emrinin davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediğinin araştırılması ve davaya konu haciz işleminin yasal şartlarının oluşup oluşmadığı irdelenmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, ödeme emri safhasında incelenmesi gereken "böyle bir borcun bulunmadığı"na yönelik iddianın değerlendirilmesi suretiyle verilen kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir....
İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında iptal edildiğinden, dava konusu ödeme emri ile talep edilen 230.544,07 TL alacağın 153.195,03 TL'lik kısmında hukuka uyarlık, 77.349,04 TL'lik kısmında hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu ödeme emrinin 153.195,03 TL'lik kısmının iptaline, 77.349,04 TL'lik kısmı yönünden davanın reddine karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ecrimisil ihbarnamesine karşı açılan davada mahkemece eksik inceleme ile karar verildiği, ecrimisil ihbarnamesinin davacı ile birlikte …, ,,, ve ,,, adlarına düzenlendiği, ancak ödeme emrinin sadece davacıya gönderildiği, ecrimisil bedelinin sadece davacıdan istenilmesinin hukuka aykırı olduğu, ecrimisil ihbarnamesinin davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediğinin ve kesinleşmiş bir kamu alacağı olup olmadığının araştırılmadığı belirtilerek, mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir....
2.937,19 TL , 12/06/2004 tarihli Fatura 1.217,18 TL " dayandığının belirtildiği, icra dosyasının incelenmesinde takip talebinde ve UYAP ekranında takibe müstenit evrak bulunmadığı, fiziki dosya incelemesinde de takibe müstenit evrakların bulunmadığı, tebligat mazbatasında ödeme emri ve dayanağı belge sureti denmekte ise de, davacı adına çıkartılan tebligatta ödeme emri dışında bir belge bulunmadığı, takip talebinde borcun sebebi belirtildikten sonra bunlara ilişkin belgelerin sunulmamasından da tebliğ edilmediğinin anlaşıldığı, takip dayanağı belgelerin dosyaya ibraz edilmediği gerekçesiyle şikayetin kabulüne, ödeme emrinin iptaline, ödeme emri bu gerekçelerle iptal edildiğinden diğer talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir....
Mahkemece; davacının davalı Kurum'ca yürütülmekte olan 2013/51995 sayılı icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davaya konu 2013/51995 numaralı ve Çiftçi Mallarını Koruma Derneği adına düzenlenen ödeme emrinin 2011/11 – 2012/9. aylar arası prim borcuna ilişkin olduğu, ödeme emrinin 15.04.2013 tarihinde köy muhtarı ... imzasına tebliğ edildiği, tebligatta da Çiftçi Malları Koruma Derneği Başkanlığı yazmakta olduğu, davacının maaşına haciz konulduğuna dair belgenin 18.12.2013 tarihinde tebliğ edildiği, davacı hacze 10.07.2014 tarihinde itiraz ettiği, daha sonra da 26.11.2014 tarihli dilekçe ile; köyün Tire Belediyesi'ne bağlandığını, bu nedenle de maaşındaki haczin kaldırılmasını talep ettiği, Tire Kaymakamlığı tarafından; davacının 2004 - 2013 yılları arasında... Köyü Çiftçi Mallarını Koruma Derneği Başkanlığı yaptığının bildirildiği anlaşılmaktadır....
İcra dosyası fotokopisi içerisinde ödeme emrinin davalı borçluya tebliğine ilişkin tebligat parçasından tebliğ tarihinin tespiti mümkün olmadığından ödeme emrinin aslının ya da okunaklı ve tebliğ şerhli onaylı suretinin temin edilerek evraka eklenmesi ve ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİ, 19.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....