Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı şirket, süresinde ve 20.07.2010 tarihinde açtığı eldeki dava ile ödeme emirlerinin iptali ve Kuruma 189.123,40 TL yönünden borçlu olmadığının tespitini istemiş ve davadan bir gün sonra 21.07.2010 tarihinde de ödeme emirlerine konu 189.123,40 TL tutarı ihtirazi kayıtla tamamen ödeyip, 16.03.2012 tarihli beyan dilekçesiyle de menfi tespit talebini istirdat talebine çevirip 189.123,40 TL’nin ödeme tarihi olan 21.07.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsilini istemiştir. Hükme dayanak kılınan bilirkişi raporunda; davacı şirketin kayıtları üzerinde yapılan incelemeye göre, davacı şirketin haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 29.06.2010 tarihi itibariyle prim borçlusu limitet şirkete 12.685,20 TL, ödeme emrinin tebliğ edildiği 15.07.2010 tarihi itibariyle ise 27.995,58 TL borçlu olduğu anlaşılmıştır....

    "İçtihat Metni" - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık 6183 sayılı Yasanın 79. maddesine göre gönderilen ödeme emrinin iptali istemine ilişkin menfi tespit davasından kaynaklanmaktadır. Kararın temyiz incelemesi görevi Yargıtay Yüksek 21. Hukuk Dairesine ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2 maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3 maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek 21. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 04/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık 6183 sayılı Yasanın 79. maddesine göre gönderilen ödeme emrinin iptali istemine ilişkin menfi tespit davasından kaynaklanmaktadır. Kararın temyiz incelemesi görevi Yargıtay Yüksek 21. Hukuk Dairesine ait olup, 6723 sayılı Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2 maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3 maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek 21. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 04/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacılar, kurum tarafından gönderilen ödeme emirlerinin iptaline, borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davanın süre yönünden reddine karar vermiştir. Hükmün davacılar ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, ödeme emrinin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesi gereğince 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava ve birleşen dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-)Asıl dava yönünden yapılan incelemede; Kurum tarafından, ...sayılı takip dosyaları kapsamında çıkarılan 28.06.2010 tarihli 9 adet ödeme emrinin 30.06.2010 tarihinde bizzat davacıya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....

            Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....

              Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesinde ödeme emrine karşı dava açma süresi 7 gün ile sınırlandırmıştır. İtiraz davası için öngörülen 7 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.4.2001 gün ve 2002/21-201-297 ve 24.3.2004 gün ve 2004/10164-170 sayılı Kararları). Ödeme emrinin iptaline yönelik dava “menfi tespit” niteliğinde olup, maddede belirtilen; “böyle bir borcu olmadığı”, “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” yönündeki iddialar dışında yeni ve ayrı bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir düzenlemeye 6183 sayılı Kanunda yer verilmemiş olması karşısında, 7 günlük hak düşürücü süreyi geçiren borçlunun, aynı konuda yeni bir menfi tespit davası açma olanağı bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.10.2007 gün ve 2007/21-623- 717 ve 26.04.2006 gün ve 2006/21-198-249 sayılı Kararları)....

                nin 2013- 2015 dönemlerine ait 482.857,21 TL'lik vergi borcunun tahsilinin talep edildiği, ödeme emrinin davacının bizzat kendisine 07/02/2017 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu anlaşılmıştır. Ticaret ve Sicil Müdürlüğünden gelen cevabi yazının tetkikinde; davacının Şahika Danışmanlık ve İnş.Kayn. Özel Eğitim Tur. Ve Tic. A.Ş.'de 08/09/2012- 17/03/2016 tarihleri arasında münferit yetkili şirket muhasebe müdürü olarak görev yaptığı ve bu dönemler itibariyle adı geçen şirkette kanuni temsilci sıfatına haiz olduğu görülmüştür. Davanın yasal dayanağı 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesidir. Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak anılan maddeye dayalı olarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup, “böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava konusu olayda, davacı aleyhine ... iş yeri sicil numarası ile işlem gören iş yeri ile ilgili olarak kesilen idari para cezasından mütevellit borcun tahsili amacı ile düzenlenen ödeme emrinin ilanen tebliğ edildiği, davacının, anılan borcun zamanaşımına uğradığı iddiası ile sorumlu olmadığından bahisle ödeme emrinin iptalinin talep ettiği davada, Mahkemece davacı adına tebliğe çıkarılan ödeme emrine konu borcun zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle söz konusu ödeme emrinin davacı yönünden iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....

                  Somut olayda; dava dışı ...Holding A.Ş yetkilisi ... hakkında (2000/5-2001/12) dönemine ilişkin prim borcu nedeniyle 2007/350 takip no’lu dosyadan icra takibine girişilip, ilgili ödeme emiri tebliğ edilmeksizin, davacının aracının üzerine haciz konulmuştur. 6183 sayılı Yasanın 55. maddesi kapsamında davacı adına düzenlenmiş ve anılan yasanın 58. maddesi uyarınca tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin ya da başlatılmış bir icra takibinin bulunmaması, yapılan bu tebliğatın ödeme emri niteliğinde olmayıp borç bildirim yazısından ibaret bulunması ve ödeme emri tebliğ edilmeden haciz uygulanmasının mümkün bulunmaması karşısında, davanın menfi tespit davası olarak kabul edilip esastan karara bağlanması gerekirken, yazılı biçimde davanın reddine karar verilmesi hata olup bozma nedenidir. O hâlde; davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu