İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz tahsilatı, durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili mahkemeye başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması prim borcunun tahsil ve takibini durdurmaz.” hükmü mevcuttur. 506 sayılı Yasanın 79. maddesindeki süreler, hak düşürücü süre niteliğindedir. 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur....
Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir. İİK 67. maddeye dayalı açılan itirazın iptali davası, itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak için açılan bir dava olup takibin kesinleşmiş olması halinde itirazın iptali açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. (Yargıtay 15. HD 2017/640 esas, 2017/3350 karar) Somut olayda; davacı tarafından ... 9. İcra Müdürlüğünün...esas sayılı dosyası ile davalı ahkkında icra takibi başlatılmıştır....
İtiraz süresi ödeme emrinin tebliği ile başlayıp borçlunun daha önce takibi öğrenmesi süreyi başlatmaz. Somut olayda borçluya gönderilen bir ödeme emrinin bulunmadığı, borçlunun 10.07.2019 tarihinde takibe itiraz ettiği, alacaklının (takipten feragat etmediği sürece) takibi sürdürme iradesinin varlığı dikkate alındığında borçlunun takibe itiraz hakkının bulunduğu, öte yandan İİK.'...
e yapılmış bir ödeme emri tebliği ile bu ödeme emrine yönelik bir itiraz dilekçesi olup olmadığının araştırılarak, varsa ödeme emrinin tebliğ edildiğini gösteren tebligat parçasının ve borçlunun bu ödeme emrine karşı itiraz dilekçesinin aslının veya onaylı suretinin eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece ödeme emri tebligatı iptal edildiğinden tebligatın yeniden yapılması gerektiğini, mahkemenin gerekçesinde belirtilen ödeme emrine itiraz süresinin yasaya aykırı olduğunu, tebligatın yeniden yapılması ile itiraz süresinin başlaması gerektiğini, ödeme emrinin iptaline yönelik taleplerinin mahkemece hatalı olarak borca itiraz olarak değerlendirildiğini, taleplerinin konusunun usule uygun düzenlenmeyen ödeme emrinin iptali olduğunu ve değerlendirmesinin mahkeme tarafından yapılması gerektiğini, bu konuda değerlendirme yapmadan talebin reddinin yerinde olmadığını, ödeme emrinde asıl alacakların hangi tarihte muaccel olduklarının yani faiz başlangıç tarihlerinin yazılmadığını, asıl alacağının dayanağının, işleyecek faiz oranının neye göre belirlediğinin belirtilmediğini, bu yüzden ödeme emrinin usule uygun biçimde düzenlenmemiş olduğunu, kararda lehlerine vekalet ücretine hükmedildiğini ancak yargılama giderine hükmedilmediğini...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :... 5.İcra Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava ödeme emri tebligatı usulsüzlüğüne dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. İcra Mahkemesince usulsüz ödeme emri tebligatının sıra cetvelinin iptali sebebi olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına davacı tarafça vaki itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince itiraz belgesi ekinde sunulan belgelerin karar sonrasında düzenlenerek itiraz aşamasında sunulduğu, poliçe şartlarının gerçekleşmesi ve sigorta şirketinin ödeme yükümlülüğünün doğması için sigortalının vergi cezalarından sorumlu olmasının ve bu cezaların ödemesinin gerektiği, itiraz aşamasında sunulan belgelerin yargılamayı, tarafların beyan ve itirazlarını sunabildiği yargılama usullerini ve bilirkişi incelemesini gerektiren bir konu olduğu, itiraz aşamasında sigorta şirketinin kendisini bağlayan belgeleri inceleme imkanının bulunmadığı, itiraz hakem yargısının süre ile sınırlı ve dosya üzerinden inceleme yaptığı, tam bir kanaat için genel mahkemelerde yargılama yapılması gerektiği gerekçesiyle dosyadan el çekilmesine karar verilmiştir. Kararı, davacı/başvuran vekili temyiz etmiştir....
İstirdat davasının amacı, davacının ödeme emrine itiraz etmemesi ya da edip de itirazın kaldırılmış olması sebebiyle aleyhine kesinleşen icra kovuşturması dolayısıyla, cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı ve fakat gerçekte borçlu olmadığı bir paranın geri alınmasını sağlamaktır. Çünkü, ödeme emrine zamanında itiraz edilmemesi ya da edilip de itirazın kaldırılması üzerine ödeme emrinde yazılı miktarın ödenmesiyle taraflar arasındaki uyuşmazlık, sadece icra hukuku yönünden sonuçlanır. Maddi hukuk yönünden ise uyuşmazlık kesin olarak sona ermiş olmaz. Somut olayda, davacı işveren borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kaldığını iddia etmiş, davalı işçi davalı işverenin tacir olduğunu ve ilamsız icra takibinde açıkça yazılı işçilik alacaklarına itiraz etmemesinin bu alacakları kabul ettiğini gösterdiğinden davanın reddini savunmuştur....
Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 10.04.2001 gün ve 2002/21-201 E. 2002/297 K.; 24.03.2004 gün ve 2004/10-164 E. - 2004/170 K. sayılı kararlarında da benimsendiği üzere itiraz davası için öngörülen yedi (7) günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır. Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle defi değil, bir itiraz olup; sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir ve resen gözönünde tutulmalıdır....
Gecikmiş itiraz, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal süresi içinde ödeme emrine itirazlarını, kusura dayanmaksızın iradesi dışında bir engel sebebiyle sunamayan borçluya icra takiplerinde paraya çevirme işlemi bitinceye kadar, iflas takiplerinde iflasa karar verilinceye kadar engelin ortadan kalktığı tarihten itibaren üç gün içinde ilgili mahkemeye başvurup itirazda bulunma imkanı veren, 2004 sayılı Kanun'da hükme bağlanan bir takip hukuku kurumudur. Somut olayda ödeme emrinin borçluya 17/11/2022 tarihinde aynı konutta oturan oğluna tebliğ edildiği, itirazın son gününün 24/11/2022 olduğu, borçlunun 23/11/2022- 25/11/2022 tarihleri arasında yurt dışında olduğu sabittir. Borçlunun tebliğ tarihinde yurt dışında olmaması, itiraz süresinin beş gününün yurt içinde geçtiği, bu haliyle itiraz süresinin elde olmayan sebeplerle kaçırıldığından bahsedilemeyeceği anlaşılmıştır....