WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne var ki davalı adına çıkarılan Örnek 13 ödeme emrinde itiraz süresi olarak 3 gün ve ödeme süresi de 6 gün olarak verilmiştir. Ödeme emrinde İcra İflas Kanunu’nun 269/1 maddesinin göndermesi ile Türk Borçlar Kanunu’nun 315/2. maddesinde belirtildiği gibi konut ve çatılı işyeri kiralarında en az otuz günlük ödeme süresi verilmesi gerekir. Otuz günlük ödeme süresi verilmeyen ödeme emrine dayalı olarak açılan davada temerrüt koşullarının gerçekleşmediği gözönünde bulundurularak tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kiralananın tahliyesine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 12/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsuz haciz yolu ile takipte borçlunun borca itiraz ederek, ödeme belgesi sunduğu, alacaklının ödeme belgesine “e mahsuben kısmının” sonradan eklendiğini ileri sürdüğü, mahkemece; alacaklının ödeme belgesindeki imzayı inkar etmediği ancak belgenin içeriği kabul edilmediği,senet ve ödeme belgesinin aynı tarihte düzenlendiği gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir....

      Şti vekilinin talebi üzerine 30/12/2015 keşide tarihli, 44.925,00 TL bedelli, bir adet çeke dayalı olarak ihtiyati haciz kararı verildiği, dava konusu çek hakkında zayi nedeniyle iptaline karar verildiği belirtilmiş ise de; çekler hakkında alınan iptal kararı veya ödemeden men yasağının ihtiyati hacze etki etmeyeceği, itirazda bulunan borçlu vekilinin dilekçesindeki ödeme iddiası ve diğer itiraz nedenlerinin işin esasına yönelik olup, İİK. 265. maddesinde sayılan itiraz nedenlerinden olmadığı, ihtiyati hacze itiraz aşamasında değerlendirilemeyeceği ancak asıl dava aşamasında dinlenebileceği gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı, İhtiyati Hacze İtiraz Eden Vekili temyiz etmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

        İhtiyati hacze itiraz eden vekili, taraflar arasında imzalanan ....07.2011 tarihli sözleşmede ... Mahkemeleri'nin yetkili olduğunun kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin merkezinin ... olduğunu, ... veya ... Mahkemeleri'nin yetkili bulunduğunu, sözleşmenin 7. maddesi uyarınca kesin hak ediş yapılmasına müteakip İdare tarafından müvekkiline ödeme yapıldıktan sonra ... gün içinde ödeme yapılması gerektiğini, henüz kesin hak edişin yapılmadığını, idarenin ödemediği ve kesin hak ediş işlemi yapılmadığı durumda ödeme yapmasının mümkün olmadığını, ortada yargılamayı gerektirir bir durum söz konusu olduğunu savunarak, ihtiyati haciz kararına itiraz etmiştir....

          Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davacı-borçluya ödeme emrinin 23/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacının itiraz süresinin ilk dört gününde itiraz etmesini engelleyecek herhangi bir mani sebebinin bulunmadığı, davacı tarafça sunulan raporda ayakta istirahatli olarak yazıldığı gerekçesi ile gecikmiş itiraz talebinin reddine karar verilmiştir. İİK 'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almaktadır....

          TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Ödeme emrine itiraz süresi 15 gün olduğu halde düzenlenen ödeme emrinde itiraz süresinin 7 gün olarak gösterildiği, ödeme emrinin düzenlenebilmesi için tahakkukun kesinleşmesinin gerektiği oysa süresi içinde tararfınca itiraz edildiği bu sebeple ödeme emrinin iptal edilmesi gerektiği iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür....

            İİK'nın 168. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresi 5 gün, ödeme süresi ise 10 gündür. Ödeme süresi geçmeden kesin haciz (İİK m.78/1) konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczi 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK'nın 264/son maddesi uyarınca 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haciz hüküm ve sonuçlarını doğrurur. Buna göre, şikayet olunanın alacaklı olduğu takip dosyasında, ödeme emri borçluya 19.11.2012 tarihinde tebliğ edilip, ihtiyati haczi 29.11.2012 günü mesai bitiminde, şikayetçinin alacaklı olduğu takip dosyasında ise ödeme emri borçluya 18.02.2013 tarihinde tebliğ edilip, ihtiyati haczi 28.02.2013 günü mesai bitiminde kesinleşmiştir....

              Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılmış olan takibe taraflarınca itiraz edildiğini, yargılamanın sürdüğünü, takip yolu değiştirilerek bu sefer de kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takibe geçilerek müvekkillerine gönderilen ödeme emrine hali hazırda ortada icra takibine yapılmış bir itiraz varken, tekrardan bir daha itiraz etmelerine neden gerek olduğunun anlaşılamadığını, bu durumun ne usul ekonomisine ne de ilk başta takibe yapılmış olan itirazlarıyla bağdaşmadığını, bir takibe itiraz edildikten sonra takip yolu değiştiğinde hali hazırda itiraz etmiş oldukları icra takibine yekün olarak itiraz etmelerinin hukuken bir anlamı kalmadığını, aynı takip üzerinden hakkını deneyen alacaklının takip yolunu değiştirerek adeta kendine yeni bir hak sağladığını, Yargıtay 12....

              Maddesinde, Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklının bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebileceği, bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazım olduğu, borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takibin duracağı ve alacaklının bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebileceği düzenlenmiştir. Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesinde, Ankara .......

                Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu