Bankası hesabına yatırdıklarını, sözleşme tarihinin 01.04.2014 tarihi değil, 01.06.2014 tarihi olduğunu, taşınmazın kirasını 1 yıl sonrasında 110 TL olarak hesaba yatırdığını, sonuç olarak ...’e herhangi bir borcunun bulunmadığını bildirerek takibe itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borca itiraz, İİK.nun 168/5. maddesine göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Öte yandan, İİK.nun 19. maddesi "gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz. Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takip eden günde biter. Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır" hükmünü içermektedir. Somut olayda, her iki ödeme emrinin 17.06.2014 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarihin Salı gününe denk geldiği ve 5 günlük itiraz süresinin son günü olan 22.06.2014 tarihi Pazar günü olup, 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun’un 3.maddesi 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 99. maddesi uyarınca Pazar günü resmi tatil olduğundan ve itiraz süresinin son günü tatile rastladığı için tatili takip eden ilk iş günü olan 23.06.2014 tarihinde yapılmış olan itiraz süresindedir....
Bu karara davacı 18.01.2021 tarihli dilekçeyle itiraz edilmiştir. Adli Yardım 6100 sayılı HUMK’nın 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelerde adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olunması ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olunmamasıdır. Adli yardım isteğinde bulunan kimsenin kendisi ile ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken yargılama giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olması gerekir (m. 334/1). Adli yardım isteğinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı belgelendirilerek belirlenecektir. Somut olayda hükmü temyiz eden davacı kendisi ile ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken yargılama giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu yönünde kanaat oluşmadığından davacının adli yardım talebi hakkında verilen ret kararında bir isabetsizlik bulunmadığından itiraz eden davacının itirazının reddine karar vermek gerekmiştir....
Bu karara davacı 18.01.2021 tarihli dilekçeyle itiraz edilmiştir. Adli Yardım 6100 sayılı HUMK’nın 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelerde adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olunması ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olunmamasıdır. Adli yardım isteğinde bulunan kimsenin kendisi ile ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken yargılama giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olması gerekir (m. 334/1). Adli yardım isteğinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı belgelendirilerek belirlenecektir. Somut olayda hükmü temyiz eden davacı kendisi ile ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken yargılama giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu yönünde kanaat oluşmadığından davacının adli yardım talebi hakkında verilen ret kararında bir isabetsizlik bulunmadığından itiraz eden davacının itirazının reddine karar vermek gerekmiştir....
Bu karara davacı 18.01.2021 tarihli dilekçeyle itiraz edilmiştir. Adli Yardım 6100 sayılı HUMK’nın 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelerde adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olunması ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olunmamasıdır. Adli yardım isteğinde bulunan kimsenin kendisi ile ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken yargılama giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olması gerekir (m. 334/1). Adli yardım isteğinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı belgelendirilerek belirlenecektir. Somut olayda hükmü temyiz eden davacı kendisi ile ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken yargılama giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu yönünde kanaat oluşmadığından davacının adli yardım talebi hakkında verilen ret kararında bir isabetsizlik bulunmadığından itiraz eden davacının itirazının reddine karar vermek gerekmiştir....
Ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir. Çünkü ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK. 13.05.2009 tarih ve 2009/12-185 E.- 2009/182 K). İcra müdürlüğünce, itiraz dilekçesi tarihinin, önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemez. Somut olayda, borçluya örnek 7 ödeme emrinin 07.09.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 14.09.2015 tarihli itiraz dilekçesinin, icra katibi tarafından 14.09.2015 tarihinde havale edilip imzalandığı, ancak itiraz dilekçesinin, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süreden sonra 15.09.2015 tarihinde tutanağa kaydedildiği görülmektedir. Bu durumda borçlunun itirazının süresinde olduğunun kabulü mümkün değildir....
Ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir. Çünkü ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK.13.5.2009 tarih ve 2009/12-185 E.- 2009/182 K). İcra müdürlüğünce, itiraz dilekçesi tarihinin, önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemez. Somut olayda, borçluya örnek 7 ödeme emrinin 07.09.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 14.09.2015 tarihli itiraz dilekçesinin, icra katibi tarafından 14.09.2015 tarihinde havale edilip imzalandığı, ancak itiraz dilekçesinin, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süreden sonra 15.09.2015 tarihinde tutanağa kaydedildiği görülmektedir. Bu durumda borçlunun itirazının süresinde olduğunun kabulü mümkün değildir....
Bu dilekçeyi alan icra müdürü önceki takip talebi ve ödeme emrine uygun bir ödeme emri düzenleyip borçlu veya borçlulara göndermelidir. Borçlusunu iflas yolu ile takip etmek isteyen alacaklı adi iflas yoluna başvurur.Alacaklı, takibe icra dairesinde yapacağı bir iflas talebi ile başlar. Borçluya bir iflas ödeme emri gönderilir. Borçlu yedi gün içinde borcunu öderse takip son bulur; ödemezse, alacaklı ticaret mahkemesinde iflas davası açarak borçlunun iflasına karar verilmesini talep eder. Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz ederse, takip durur. Bu durumda alacaklı, ticaret mahkemesinde borçlunun iflasına karar verilmesi ile birlikte itirazın kaldırılmasını da talep etmelidir....
HD'nin 16.10.1997 tarihli 1997/10459 Esas, 1997/10983 Karar sayılı ilamında, borçluya gönderilen 49 örnek ödeme emrinin tebliğ edilmediği için borçlunun henüz itiraz hakkının doğmadığı bu nedenle geçerli bir itiraz varmış gibi alacaklının itirazın kaldırılmasını istemeye gelmesinin fuzuli bir başvurudan ibaret olduğu belirtilmiştir....
İcra Dairesi tarafından borçlulara 15.02.2019 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlu vekilinin yetkiye ve borca itirazı nedeniyle dosyanın yetkisizlikle müdürlüklerine 07.06.2019 tarihinde geldiği, dosyada yeterli masraf bulunmadığından ödeme emrinin hazırlanmadığı ve tebliğe çıkarılamadığının belirtilmiş olduğu, tarafların kabulünde olduğu üzere yetkili icra dairesi tarafından ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğ edilmeden işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 60. maddesinde ödeme emri ve itiraz üst başlığı altında ödeme emri ve muhtevası düzenlenmiştir. Maddenin 1.fıkrasında icra müdürünün takip talebinin bu kanunda öngörülen şartları içerdiğine karar vermesi durumunda ödeme emri düzenleyeceğine yer verilmiştir....