Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyanın incelenmesinden davacı alacaklının ilk olarak ------ dosyasından davalı borçlu aleyhine icra takibi başlattığı ödeme emrinin 09.01.2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 15.01.2019 tarihinde borca ve yetkiye itiraz ettiği, davacı vekilinin yetki itirazını kabul ederek dosyanın--- gönderilmesini talep ettiği, takip dosyasının-------Müdürlüğü'ne tevzi edildiği, alacaklı vekilinin ödeme emrinin borçluya tebliğe çıkarılmasını talep ettiği, ödeme emrinin borçluya 15.03.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 19.03.2019 tarihinde borca itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. ------ tarafından düzenlenmiş ödeme emrinin olmadığı görülmekle bu husus icra müdürlüğünden sorulmuş ------ düzenlenmiş ödeme emrinin olmadığı bildirilmiştir. Kural olarak yetkili icra dairesine gelen icra dosyası ilk takip dosyasının devamıdır....

    İş Mahkemesi'nin 2022/295 esas sayılı dosyasından verilen geçici ödeme kararına derhal itiraz ettiklerini, itirazın duruşmalı olarak 10/11/2022 tarihinde çözümlenmesine karar verildiğini, geçici ödeme kararının ihtilaflı olduğunu, kesinlik taşımadığını, kanuni şartlar oluşmadan ve dinlenilme hakları ihlal edilerek yalnızca davacının talebi üzerine geçici ödeme kararı verildiğini, geçici ödeme kararının İİK'nın 68/1. maddesi kapsamında düzenlenen belgelerden olmadığını belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

    yönünden Ödeme emrinin İptali, diğerleri yönünüden menfi tespit davasıdır. 6183 sayılı Kanun'un “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....

      İcra Dairesinin 2020/672 E. sayılı dosyası ile müvekkiline yeniden ödeme emri tebliğ edilmiş olup, taraflarınca süresi içerisinde bu dosya için de asıl borca, fer’ilerine, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz edildiğini, ... İcra Müdürlüğünün 2020/672 E. sayılı ilamsız icra takibine ilişkin dosyadan müvekkiline gönderilen ödeme emrinin 26.10.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, bu ödeme emri ekinde takibe dayanak belgenin bulunmadığını belirterek ödeme emrinin iptalini talep etmiştir. II....

        Bu durumda; Uyuşmazlık Hakem Kararının davalı vekiline tebliğine ilişkin tebligat belgesinin ve davalı vekilince sunulan itiraz dilekçesinin sunulduğu tarihe ilişkin havale belgesinin ve itiraz harcı ödeme tarihin gösterir ödeme belgesinin dosyaya eksiksiz olarak eklenilmesi, ondan sonra inceleme yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE 14/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir....

          İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/333-951 sayılı kararı ile senet aslının icra müdürlüğü kasasında olmadığından, şikayetçi borçluya gönderilen ödeme emrinin iptaline, sair itirazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği ve bu karar üzerine, icra müdürlüğünce yeni ödeme emri hazırlanarak şikayetçi borçlu ...'e 10.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. İcra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesini zorunlu kılan yasal bir düzenleme mevcut değildir. Bu nedenle, şikayet üzerine icra mahkemesince verilen ödeme emrinin iptali kararının ardından borçluya yeni ödeme emri gönderilebilir. Yeni ödeme emrinin tebliği ile birlikte borçlunun itiraz ve şikayet hakkı yeniden doğar....

            Dosya kapsamı ve Dairenin geri çevirme ilamı ile getirtilen hasar dosyasının incelenmesinde; 15.08.2017 tarihinde davacının oğlundan kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı olarak 30.812,00 TL ödeme yapıldığı sabittir. Ödeme, borcu sona erdiren sebeplerdendir. Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacıya yapılan ödemenin, ödeme günü ile tazminatın hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizinin de ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan tazminattan indirilmesi gerekir. Bu yönün gözetilmemesi doğru olmamıştır....

              KARAR Davacı alacaklı eski malik ile akdedilen 10.01.2011 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 11.03.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 2015 – 2016 dönemi yıllık kira bedeli 11.712,80 TL kira alacağının faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 30.03.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, tebligatın içeriği kira ödemesi ile ilgili icraya veren Nurhan Baydemir diye bir şahısla hiç muhatap olmadığını, böyle bir kira borcu olmadığını, bu nedenle kira ödemesine itiraz ettiğini bildirmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

                İcra dosyasında kısmi itiraz olması nedeniyle itiraz edilmeyen kısım kesinleşir. Davalı borçlunun icra dosyasına yapmış olduğu ödemenin itiraz konusu olmayan kısma ilişkin olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece ödeme tarihi itibariyle itiraza uğramayan kısım yönünden davacı alacağı belirlenip, bu miktardan fazla ödeme varsa itiraz konusu alacağa ilişkin ödeme olduğu kabul edilmelidir. İtiraz konusu alacağa ilişkin ödeme bulunması halinde alacaklının bu kısım üzerinden itirazın iptali davası açmada hukuki yararı olmayacaktır. Bu ilkeler uyarınca inceleme yapılmadan ödemenin doğrudan itiraz konusu alacaktan düşülmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 15.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  İTİRAZ Borçlular itiraz dilekçesinde, senet aslının dosyada mevcut olmadığını, senet aslı kasada bulunmadığından imza incelemesi yapamadıklarını, borçlu ... için imza itiraz haklarını saklı tuttuklarını, diğer borçlunun asla imza atmadığını, bu nedenle borcu bulunmadığını borca ve ferilerine itiraz ettiklerini, ayrıca fotokopi senette ödeme yeri ve borçluların geçerli bir adreslerinin bulunmadığını, komisyon adı altında istenilen ücretin talebinin mümkün olmadığını, alacaklı veya vekilinin adına ödeme yapılacak banka adı ve hesap bilgilerinin ve yerleşim yerinin takip talebinde mevcut olmadığını belirterek takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....

                    UYAP Entegrasyonu