WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şirketi'nde işçi olarak çalıştıklarını, müvekkillerinin işçilik alacaklarını tahsil edemedikleri için davalı tarafa karşı iflas yolu ile adi takibe başladıklarını, ödeme emirleri davalı şirkete tebliğ edilmiş olup, iflas ödeme emrine karşı itiraz edilmediğini, iflas takiplerinin kesinleştiğini, İcra İflas Kanunun 156. maddesi gereği davalı tarafın ödeme emrindeki 7 günlük yasal süre içinde borçlu tarafından iflas ödeme emirlerine itiraz etmediğini, takibin kesinleştiğini, davacı ...'in işçilik alacakları toplamı 22.098,00 TL olduğunu, bu alacağın tahsili için ... 32. İcra Dairesinin... E. sayılı dosyasından 06.10.2021 tarihinde iflas yolu ile adi takibe başlandığını, 15.10.2021 tarihinde davalı şirkete tebliğ edilmiş edildiğini, iflas takibine davalı şirket tarafından itiraz edilmediğini, takibin 22.10.2021 tarihinde kesinleştiğini, İİK 156. maddesi kapsamında ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, ...'un işçilik alacaklarının 11.288,00 TL olduğunu, bu alacağın tahsili için ... 32....

    İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati hacze itiraz eden vekili; müvekkili tarafından ihtiyati hacze konu çekin kargo ile başka bir alacaklısına gönderilirken çalındığını, bunun üzerine açılan çek iptali davasında ödeme yasağı kararı verildiğini, çekin karşılıksız olmadığını ve ödeme yasağı kararı nedeniyle çekin ödenmediğini, karşılıksız olmayan çek hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Karşı taraf (alacaklı) vekili; ödeme yasağı kararının ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmediğini savunarak itirazın reddini istemiştir....

      Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Yönetmeliğin "Ödeme emri" başlıklı 7. Maddesine göre; "(1)Takip talebinin ...’ye kaydedilmesinden sonra bu talebe uygun olarak MTS tarafından otomatik olarak ödeme emri düzenlenir. ... 2-c) Sadece yetkiye itiraz hâlinde yeniden ödeme emri tebliğ edilmeksizin alacaklının talebi üzerine, yetki itirazında gösterilen veya mahkemece yetkili görülen icra dairesinden haciz işlemlerinin başlatılacağı." yine aynı yönetmeliğin "Ödeme Emrine İtiraz" başlıklı 11. Maddesinin 7. Fıkrasına göre; "(7) Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı ... üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir....

        Bu istek üzerine düzenlenen 13 örnek ödeme emri davalı borçlulara tebliğ edilememiş, bila tebliğ iade olunmuştur. Davalı borçlu kiracı ile kefil, ödeme emrinden UYAP sistemi aracılığıyla haberdar olduklarını belirterek takibe itiraz etmişlerdir. İ.İ.K.'nun 269. maddesinde ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirip yasal ödeme süreleri geçtikten sonra alacaklının merciinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteyebileceği öngörülmüştür. Davalı borçlulara ödeme emri tebliğ edilmediğinden henüz itiraz hakkı doğmamış olup, anılan maddedeki süreler işlemez. Borçlunun haricen takibi öğrenip, icra dairesine itiraz etmesi, yasanın emredici hükümleri karşısında sonuca etkili değildir. Mahkemece itiraz hakkı doğmadan, itirazın kaldırılması istenemeyeceğinden istemin reddine karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonucunda Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen başvurunun reddine dair karara karşı davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince verilen itirazın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili; davacı adına kayıtlı aracın 01/11/2012 tarihinde yaptığı kaza neticesinde araçtaki yolculardan birinin yaralandığını ve yolcunun Güvence Hesabına karşı ikame ettiği dava sonucunda 36.982,41 TL ödeme yapıldığını, yapılan ödeme nedeni ile Güvence Hesabının haklarında icra takibine başlaması nedeni ile icra dosyasına 48.821,93 TL ödeme yapmak zorunda kaldıklarını, söz konusu araçta yolcu taşımacılığı yapılmadığını bu nedenle zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırmak zorunda olmadıklarından Güvence Hesabına yaptıkları ödeme tutarı...

            Davacı alacaklı, 10/09/2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile kira ve işlemiş faiz alacağının tahsilini talep etmiş, davalı borçluya dava tarihinden önce ödeme emri tebliğ edilememiştir. Borçlu, 31/10/2014 tarihinde İcra Müdürlüğüne ibraz ettiği dilekçe ile borca itiraz etmiştir. İİK’nin 269.maddesinde ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirip yasal ödeme süreleri geçtikten sonra alacaklının merciden itirazın kaldırılması ve tahliye isteyebileceği öngörülmüştür. Ödeme emri dava tarihinden önce tebliğ edilmediğinden henüz itiraz hakkı doğmamış olup anılan maddedeki itiraz ve ödeme süreleri işlemez. Borçlunun haricen icra takibini öğrenip, icra dairesine itiraz etmesi yasanın emredici hükümleri karşısında sonuca etkili değildir. Bu durumda mahkemece, bu nedenle istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde itirazın kısmen kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmesi doğru değildir....

              Davacı alacaklı, 22/04/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile kira ve işlemiş faiz alacağının tahsilini talep etmiş, davalı borçluya ödeme emri tebliğ edilememiştir. Borçlu, 20/05/2015 tarihinde İcra Müdürlüğüne ibraz ettiği dilekçe ile borca itiraz etmiştir. İ.İ.K’nun 269.maddesinde ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirip yasal ödeme süreleri geçtikten sonra alacaklının merciden itirazın kaldırılması ve tahliye isteyebileceği öngörülmüştür. Tahliye ihtarlı ödeme emri tebliğ edilmediğinden henüz itiraz hakkı doğmamış olup anılan maddedeki itiraz ve ödeme süreleri işlemez. Borçlunun haricen icra takibini öğrenip, icra dairesine itiraz etmesi yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmaz. Bu durumda mahkemece, istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde itirazın kısmen kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmesi doğru değildir....

                Davacı alacaklı, 13/08/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile kira ve işlemiş faiz alacağının tahsilini talep etmiş, davalı borçluya ödeme emri tebliğ edilememiştir. Borçlu, İcra Müdürlüğüne ibraz ettiği dilekçe ile borca itiraz etmiştir. İ.İ.K’nun 269.maddesinde ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirip yasal ödeme süreleri geçtikten sonra alacaklının merciden itirazın kaldırılması ve tahliye isteyebileceği öngörülmüştür. Ödeme emri tebliğ edilmediğinden henüz itiraz hakkı doğmamış olup anılan maddedeki itiraz ve ödeme süreleri işlemez. Borçlunun haricen icra takibini öğrenip, icra dairesine itiraz etmesi yasanın emredici hükümleri karşısında sonuç doğurmaz. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup resen dikkate alınarak istinaf incelemesi yapılması gerekirken istinaf kanun yolu başvurusunun HMK 355. maddesi gereğince reddine karar verilmesi doğru değildir....

                  KARAR Davacı alacaklı 07.01.2016 tarihinde davalılar hakkında haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 1.000,00 TL’den 2015 yılı Temmuz ayından Aralık ayına kadarki 6 aylık kira alacağı 6.000,00 TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçlulara 11.01.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlular ayrı ayrı verdikleri 13.01.2016 tarihli itiraz dilekçelerinde, alacaklıya herhangi bir borçları bulunmadığını bildirerek borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, her iki borçlunun takibe itiraz etmesine rağmen, alacaklı vekilinin açtığı dava ile davalı borçlu ...'...

                    Adana 2.icra Dairesinin 2017/12404 esas sayılı dosyası incelendiğinde, örnek 1 ödeme emrinin davalı borçluya 13.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 15.12.2017 tarihinde Isparta İcra Dairesine itiraz dilekçesini Adana icra Dairesine gönderilmek üzere verdiği, aynı gün Isparta 1.İcra Dairesi tarafından muhabereye kaydedilerek 2017/1772 muhabere numarası ile uyap üzerinden itiraz evrakının gönderildiği görülmüştür. Ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK.13.5.2009 tarih ve 2009/12- 185 E.- 2009/182 K). Ancak, itiraz dilekçesi başka yer icra dairesi aracılığı ile gönderilmiş ise, itiraz tarihi, itiraz dilekçesinin muhabereye kaydedildiği tarihtir (Yargıtay 12 HD'nin emsal 2015/29864 E, 2016/6686 K.). Somut olayda, ödeme emrinin davalı borçluya 13.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 15.12.2017 tarihinde itiraz dilekçesini Adana İcra Dairesine gönderilmek üzere Isparta 1....

                    UYAP Entegrasyonu