WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir....

    İcra Dairesinin 2019/15044 esas sayılı dosyasında borçlu aleyhine genel haciz yolu ile takip başlatıldığı, alacaklı tarafından kendisine ödeme emri tebliğ edilmediği gerekçesi ile icra müdürlüğü nezdinde borca itiraz edildiği ancak icra müdürlüğü tarafından İİK ‘nun 152. maddesi gereğince ödeme emri tebliğine gerek olmadığını belirterek takibin devamına karar verildiği görülmüştür. İİK'nın 152/3. maddesine göre; alacaklı satış yapılmamışsa artırma gününden, satış yapılması halinde satışın kesinleşmesi tarihinden itibaren bir sene içinde haciz yoluyla takip talebinde bulunulursa yeniden icra emri veya ödeme emri tebliğine lüzum yoktur. Somut olayda; Ankara 13. İcra Dairesinin 2019/739 esas sayılı takip dosyasında satış kesinleştikten itibaren rehin açığı belgesine dayalı olarak 1 yıllık süre geçmeden alacaklı tarafça haciz yolu ile takip talebinde bulunulduğundan, ayrıca ödeme emri tebliğine gerek yoktur. Bu nedenle davacı tarafın istinaf talepleri yerinde görülmemiştir....

    İİK'nun 167.maddesi uyarınca aynı Kanunun 58.maddesine uygun olarak düzenlenen takip talebi üzerine ve gene aynı Kanunun 168.maddesi uyarınca icra müdürü borçluya bir ödeme emri gönderir. Takip talebinde borçlu olarak gösterilmeyen kişiye ödeme emri gönderilmesi ona borçlu sıfatı kazandırmaz. Somut olayda takip alacaklısı tarafından düzenlenen takip talebinde borçlu olarak şikayetçinin adının yer almadığı, yaptırılan imza incelemesi sonunda imzanın şikayetçinin eli ürünü olduğundan bahisle şikayetçi adına sonradan ödeme emri düzenlenerek tebliğ edildiği görülmektedir. Takip talebinde borçlu olarak gösterilmeyen kişiye bu şekilde ödeme emri gönderilmesi ona borçlu sıfatı kazandırmaz. Bu durumda takipte taraf olmayan şikayetçi adına ödeme emri gönderilmesinin yasal dayanağı bulunmadığı dikkate alınarak şikayetin kabulü gerekir iken yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Kural olarak bir takipte tek ödeme emri çıkarılır. Mirasçılar hakkındaki takip ilk takibin devamı olduğundan mirasçılar adına ödeme emri çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır. Adı geçenlere muhtıra gönderilerek takibin kendilerine karşı da sürdürüleceği isteğinin bildirilmesi ile yetinilmelidir. Ancak, fazladan ödeme emri çıkarılması yeni bir takibin başlatıldığı anlamına gelmeyip takibin mirasçılara karşı devam edildiğini gösteren muhtıra niteliğindedir. ( Benzer yönde Yargıtay 12.HD.nin 2016/24647 esas, 2017/15485 karar sayılı ilamı ) Ödeme emri çıkarılması fuzuli bir işlem olduğundan mirasçılar, murisin ölümünden önceki işlemlere itiraz edemeyecektir. Mirasçıların başvurusu, mirasçı olunmadığı, mirasın reddedildiği gibi itirazlarla, imhal, itfa, zaman aşımı ve benzeri itirazlar olabilir. Bu nedenle, mirasçılara ödeme emri gönderilmesi esasa etkili olmayıp, yapılan tebligatın muhtıra olarak kabulü gerekir....

      Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri” nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır....

        İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı alacaklı banka vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: borçluya tebliğ edilen mazbatanın içerisinde dayanak belgenin gönderildiğini, bu dayanak belgenin mazbatanın içerisinde olduğu hususu yalnızca zarf üzerinde bildirilmediğini, maddi hata veya eksiklik olarak değerlendirilmesi gerekmekte iken iyiniyetten uzak bir şekilde bu hususun şikayete konu edildiğini, davanın tarafı olarak hiçbir beyan ve cevaplarının alınmadığını, dava konusu ödeme emri ve mazbata üzerinde düşülen şerh ilamsiz icra takibine özgü olan örnek no:7 ödeme emri olması gerekirken ''davacıya gönderilen 12/09/2022 tarihinde düzenlenen ve 22/09/2022 tebliğ tarihli tebligat zarfı üzerinde; “bu zarfta örnek 10 ödeme emri vardır” şeklinde şerh düşüldüğü, dolayısıyla ödeme emri ekinde takibin dayanağı belgelerin gönderildiğine dair bir ibare bulunmadığı,'' şeklindeki gerekçenin eksik incelemeye dayalı olduğunu dava konusunun memur muamelesini şikayet olması ve taraflarının herhangi bir kusurunun...

        ödeme emri ve … takip numaralı ödeme emri içeriği 2007 yılı kurumlar vergisi ile aynı yılın Mart dönemi katma değer vergisi ve söz konusu vergilerin ferilerine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir....

          hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olup kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından istinaf isteminin reddine, dava konusu … tarih ve …sayılı ödeme emri ile … tarih ve … sayılı ödeme emri yönünden yukarıda belirtilen gerekçelerle reddine karar verilmiştir....

            Ancak idari işlemlere karşı açılan davalar işlemin tesis edildiği tarihteki hukuki durum ve rejime göre görülüp çözümleneceğinden ve ödeme emrinin düzenlendiği tarihde İdarenin tahsil edilebilir hale gelmiş kamu alacağı bulunduğundan, bu alacağın ödeme emri ile istenilmesinde kanuna aykırılık bulunmamaktadır. Ayrıca ödeme emri düzenlenmesine esas olan Vergi Mahkemesi kararının temyiz merciince bozulması, kamu alacağının takibi için müteakip işlemlerin yapılmasını engellerse de ilk mahkeme kararına göre belirlenen vadeye göre tebliğ edilen ödeme emrinin iptali için yeterli neden olamaz. Bu nedenle, temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara karşıyım....

              Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri” nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır....

                UYAP Entegrasyonu