WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, şikayetin kabulüne, icra emrinin iptaline dair verilen karar, Dairemiz'in 10.02.2014 gün 2014/948 Esas 2014/2006 Karar sayılı ilamı ile; icra emrinin tebliğ tarihinin yapılandırma tarihinden sonra olduğu, 6111 Sayılı Yasa’nın 20/5-c maddesine göre yapılandırılan borç için icra emri tebliğ işleminin Yasaya aykırı olduğu, bu nedenle yapılandırma kapsamında kalan alacak için yapılan icra emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği yönünden bozulmuştur. İcra Mahkemesi'nce bozma ilamına uyulduğu halde bozma ilamı doğrultusunda yapılandırma kapsamında kalan alacağın belirlenmesi için araştırma ve inceleme yapılmadan, doğrudan tüm “icra emri tebliğ işleminin iptaline” karar verilmiş ise de dosya kapsamındaki belgeler ve taraf beyanlarından vekalet ücreti ve yargılama giderine ilişkin alacak kalemlerinin yapılandırma kapsamında kalmadığı anlaşılmaktadır....

    Maddesine aykırılık bulunduğu, şikayetin de süresinde olması karşısında davacı/borçluya yapılan 10/05/2019 tarihli ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; -Şikayetin Kısmen Kabulü ile; İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2019/18863 Esas sayılı dosyasından icra takibinde davacı/borçluya yapılan 10/05/2019 tarihli ödeme emri tebliğ işleminin İPTALİNE, fazlaya ilişkin istemin reddine," karar verildiği görülmüştür....

    Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik iddia, mahkemede her türlü delille ispat edilebileceğinden, öncelikle duruşma açılarak şikayetçiye (borçluya) ve karşı tarafa (alacaklıya) anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınmadan dosya üzerinden karar verilmesi usule aykırıdır(HGK.nun 2003/12-600 E. - 2003/606 K.).Somut olayda, örnek 7 numaralı ödeme emrinin, borçluya, tevziat saatlerinde çarşıda olduğu açıklaması ile ... isimli kişiden araştırma yapılarak tebliğ edildiği görülmüştür....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebligat işleminin iptalini istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK.nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır....

        Taraflar arasındaki ödeme emri tebligat işleminin usulsüz olduğuna dair şikayet ve takibin iptali uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 17.12.2021 tarihi olarak tespiti ile takibin iptali talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu ve şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların başvurularının esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

          Davanın yasal dayanaklarından olan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun "Kanundaki terimler" başlığını taşıyan 3'üncü maddesinde, bu Kanundaki kamu borçlusu veya borçlu teriminin, kamu alacağını ödemek zorunda olan gerçek ve tüzel kişileri ve bunların yasal temsilci veya mirasçılarını ve vergi yükümlülerine, vergi sorumlusunu, kefili ve yabancı kişi ve kurumlar temsilcilerini ifade ettiği belirtilmiş, "Ödeme emri" başlıklı 55'inci maddesinde, kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, (7) gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin ödeme emri ile tebliğ olunacağı açıklanmış, "Ödeme emrine itiraz" başlığını taşıyan 58'inci maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren (7) gün içinde itirazda bulunabileceği bildirilmiş olup, "menfi tespit" niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının (7) günlük hak düşürücü...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı, icra müdürlüğünün, herhangi bir mahkeme kararına dayanmaksızın ödeme emrinin usulsüz olması nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihini 23.12.2013 olarak belirleyen 09.07.2014 tarihli işleminin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece şikayetin reddine karar verilmiştir....

              Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Mahkemece, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu kabul edildiğine göre, öncelikle ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi gerekirken, bu yönde bir hüküm kurulmaması doğru değildir. Öte yandan takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde gönderilmediği hususu, ancak borçlunun bu konuyu yasal sürede şikayet nedeni yapması halinde incelenebileceğinden mahkemece re'sen nazara alınamaz. Bu nedenle mahkemece, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi yerine ödeme emrinin iptaline karar verilmesi isabetsiz ise de, aleyhe bozma yasağı nedeniyle bu usulsüzlükler bozma nedeni yapılamamıştır. Ancak mahkemece ödeme emri iptal edildiğine göre, imzaya itirazın esasının incelenmesi ve esası hakkında hüküm tesisi doğru olmadığından kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir....

                işleminin iptaline karar verilmiştir....

                  bulunduğu, anılan tebliğ işleminin de usulüne uygun yapılmaksızın ilanen tebligat aşamasına geçildiği, davacı adına düzenlenen 21 sayılı ödeme emri içeriği borçların dayanağı şirket adına düzenlenen .../... sayılı ödeme emrinin ilanen tebliğ edildiği, ilanen tebligat öncesinde 20/06/2017 ve 12/06/2017 tarihlerinde şirket adresinde söz konusu ödeme emrinin tebliğ edilmeye çalışıldığı, tebligat işleminin yapılamamasına ilişkin keyfiyetin tebliğ alındısı üzerine yazılmasına rağmen keyfiyetin yalnızca memur tarafından imzalandığı görülmüş olup anılan ödeme emri yönünden de ilanen tebliğ şartları oluşmaksızın ilanen tebligat işlemi gerçekleştirildiği anlaşıldığından asıl borçlu şirket adına usulüne uygun olarak tebliğ edilerek kesinleşmiş bir amme alacağının varlığından söz edilemeyeceğinden, şirkete ait amme alacağının kanuni temsilcisi olan davacıdan tahsiline yönelik olarak düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu