emri" ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde dava açabileceği kurala bağlanmıştır....
Davacı; asıl ve birleşen davalar ile, 2013 yılı 9-11 aylarına ait ödenmeyen prim, işsizlik sigorta primi ile damga vergisi için davalı Kurum tarafından ödeme emri gönderilmiş ise de ödeme emrine konu alacağın dayanağını oluşturan müfettiş raporunun kendilerine tebliğ edilmediğini bu nedenle borcun dayanağını bilmediklerinden bahisle ödemi emrinin iptali ile ihtirazi kayıtla yapılan ödemenin iadesini istemiştir. Mahkemece; 6183 sayılı Yasanın 58. maddesi gereğince kendisine ödeme emri tebliğ edilen şahıs borcu olmadığı, borcu ödediği veya borcun zaman aşımına uğradığı iddiasıyla yetkili ve görevli iş mahkemesine 7 günlük süre içerisinde dava açabilecek olup ilgili kanun maddesinde itiraz sebepleri tahdidi olarak sayılmış olup, takibin dayanağı raporlarına kendisine tebliğ edilmediği iddiası ile davalı Kurumca yapılan takibin iptali istenilemeyeceğinden davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Dosya içerisindeki, 24.02.2006 tarihli iş müfettiş raporunda; dava dışı ......
Somut olayda borçlu kooperatife ödeme emrinin tebliğ edildiği adres, adı geçenin ticaret sicilinde yazılı adresi olup anılan tebliğ işlemi 7201 Sayılı Kanunun 21.maddesine ve usulüne uygundur. Kaldı ki, borçluya kıymet taktir raporu ve satış ilanı, yine ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı olan adresinde şirket çalışanları çarşıda olduğundan bahisle 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca 29.12.2011 tarihinde yapılmış olup, usulüne uygundur. Bu durumda ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz kabul edilse bile muhatabın en geç bu tarihte usulsüz tebliğ işlemini öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin şikayeti anılan tarihe göre İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. Şikayet süresinin geçirilmesinden sonra borçluya kayyum atanmış olması sonuca etkili değildir. Diğer bir ifadeyle bu husus şikayet süresini yeniden başlatmaz....
Şikayetçinin istinaf istemi, Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilerek yeniden esas hakkında usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine ayrıca şikayetçi lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiştir. Hal böyle iken, bahsi geçen kararın temyiz yoluna başvuran davalı alacaklı lehine olduğundan bahsedilemez. Kaldı ki davada haklı çıkmış olan taraf dahi hukuki yararı bulunmak şartıyla temyiz yoluna başvurabilir. Bununla birlikte; İlk Derece Mahkemesince öncelikle ödeme emrinin tebliğ işleminin usul ve yasaya uygun olup olmadığı değerlendirilerek, isabetli bir şekilde usulüne uygun tebliğ edildiği kabul edilmiştir. Akabinde söz konusu başvuru ile ilgili olarak “gecikmiş itiraz başvurusu” nitelendirmesi yapılmış ve bu husus da esastan değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiştir. Kaldı ki ödeme emri tebliğ işleminin usul ve yasaya uygun olduğu Dairemizin sayın çoğunluğunun kararında da benimsenmiştir....
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddası İİK'nun 16. maddesi kapsamında bir "şikayet" olup, bu şikayetin ise aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca, şikayet konusu işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. Somut olayda, borçluya 30.01.2014 tarihinde yenileme emrinin tebliğ edildiği, ancak borçlunun icra mahkemesine başvurusunda yenileme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü şikayetine dair bir iddiasının olmadığı görülmüştür. Bu durumda, borçlunun ödeme emri tebliğ işlemini, kendisine yenileme emrinin tebliğ edildiği 30.01.2014 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden, 28.05.2014 tarihinde yapılan başvurunun, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra olduğu anlaşılmıştır....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Bozma kararı üzerine, olayda, ara kararı ile dava konusu haciz varakasına dayanak kamu alacaklarına ilişkin davacı adına ödeme emri düzenlenip düzenlenmediği sorularak, düzenlenmesi halinde ödeme emirlerinin ve tebliğ alındılarının bir örneğinin ibrazının istenildiği, davalı idare tarafından davacı adına … tarih … sayılı ödeme emri düzenlenerek 12/04/2010 tarihinde tebliğ edildiği bilgisine yer verilmekle birlikte, sunulan ödeme emri ve tebliğ alındısından belirtilen ödeme emrinin asıl borçlu … Oto Servisi ve Ticaret Limited Şirketi adına düzenlenerek tebliğ edildiğinin görüldüğü, dolayısıyla davacı adına ödeme emri düzenlenerek usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği hususunun davalı idare tarafından ortaya konulamadığı; öte yandan, dava konusu haciz varakasının işlemden kaldırılıp kaldırılmadığına ilişkin ara kararına cevaben davalı idare tarafından, firma ortaklarına ayrı ayrı düzenlenen haciz varakalarının işlemden kaldırılması için … tarih ve...
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Bozma kararı üzerine, olayda, ara kararı ile dava konusu haciz varakasına dayanak kamu alacaklarına ilişkin davacı adına ödeme emri düzenlenip düzenlenmediği sorularak, düzenlenmesi halinde ödeme emirlerinin ve tebliğ alındılarının bir örneğinin ibrazının istenildiği, davalı idare tarafından davacı adına … tarih … sayılı ödeme emri düzenlenerek 12/04/2010 tarihinde tebliğ edildiği bilgisine yer verilmekle birlikte, sunulan ödeme emri ve tebliğ alındısından belirtilen ödeme emrinin asıl borçlu … Oto Servisi ve Ticaret Limited Şirketi adına düzenlenerek tebliğ edildiğinin görüldüğü, dolayısıyla davacı adına ödeme emri düzenlenerek usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği hususunun davalı idare tarafından ortaya konulamadığı; öte yandan, dava konusu haciz varakasının işlemden kaldırılıp kaldırılmadığına ilişkin ara kararına cevaben davalı idare tarafından, firma ortaklarına ayrı ayrı düzenlenen haciz varakalarının işlemden kaldırılması için … tarih ve...
İdealtepe yolu sokak No:9/A Maltepe/İstanbul adresinden, Ferhatpaşa Mah. 57.sokak No:8 Ataşehir/İstanbul adresine taşındığının ilan edildiği, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4. maddesi uyarınca tebligat yapılabilmesi için, tebligat yapılan adresin, tebliğ tarihi itibariyle muhatabın ticaret sicilinde kayıtlı adresi olmasının zorunlu olduğu, fakat ödeme emri tebliğ tarihi olan 17/08/2021 tarihinde borçlu şirketin ticaret sicil adresinin tebligatın yapıldığı adres olmadığı bu sebeple tebligatın usulsüz olduğu, ancak Tebligat Kanununun 32. maddesine göre tebligat usulüne aykırı yapılmış olsa dahi mutlaka geçersiz olmayıp, muhatabı muttali ise geçerli sayılacağı ve beyan edilen tarihin tebliğ tarihi addolunacağı gerekçesiyle davacının ödeme emrinin iptali talebinin reddine, davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile, İstanbul 31.İcra Müdürlüğünün 2021/18687 Esas sayılı icra takip dosyasında davacıya çıkartılan ödeme emrinin tebliğ tarihinin 02/09/2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar...
Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri” nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır. Bu yasal düzenlemeler karşısında, önceki döneme ait borçlar için davacıya ödeme emri gönderilmemiş ve bu borçların kesinleşmemiş olması, bu borçların zamanaşımına uğradığının da belirgin olması, öte yandan davacının yapılandırma başvurusunda 2002/11 – 2004/2. dönemleri kapsayan ödeme emrine konu borçları yapılandırmak istediğini beyan etmesi karşısında 6098 sayılı TBK.’nun 84. maddesinin somut olayda uygulanmayacağı açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emri tebliğ edildiği, borçlunun ise İİK. nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal süreden sonra icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve takip dayanağı bonoyu limitet şirketi temsilen imzaladığını, şahsi sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, anlaşılmıştır....