WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hatay İcra Müdürlüğü’nün 2018/2372 E. sayılı dosyasının onaylı sureti ve UYAP kayıtları incelendiğinde; şikayetçiye gönderilen ***292 barkod nolu ödeme emri tebligatının “Ayşe Fitnat Hanım Cad. Akevler sk. No:1- B 31100 Antakya/ Hatay “ adresine gönderildiği, tebligatın üzerine “Adres yanlış Akevler sk. Yok” ibaresi yazılarak 8.2.2018 tarihinde iade edildiği, bu defa ödeme emrinin ***5000 barkod nolu tebligatla “Yukarı Öveçler Mah. Lizbon cd. No: 46 iç kapı no :6 Çankaya/Ankara “ adresine gönderildiği, bu tebligatın 29.03.2018 tarihinde muhatabın taşındığından bahisle iade edildiği, şikayetçiye bir daha ödeme emri gönderilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda anılan takip dosyasından borçluya gönderilipte usulsüz dahi olsa tebliğ edilen bir ödeme emri tebligatı yoktur. Borçluya ödeme emri tebliğ edilip takip kesinleştirilmeden yapılan bir kısım işlemler doğru değildir.Çünkü ödeme emri tebliği ile borçlu itiraz ve şikayet hakkını kullanabilir....

Bu nedenle, mahkemece, öncelikle borçlunun, takibi ve ödeme emri tebligatını öğrenme tarihinin tespiti gerekir. Somut olayda,... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 12.11.2015 tarih ve 2015/282 Esas, 2015/608 Karar sayılı tahliye istekli dava nedeniyle yapılan duruşma davetiyesinin, borçlu asile 16.6.2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmekte olup; borçlu, icra mahkemesine yaptığı 01.7.2015 tarihli şikayet başvurusunda bu tebliğ işleminin de usulsüz olduğunu ileri sürmemektedir. O halde, her nekadar mahkemenin ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin gerekçesi yerinde ise de; borçlunun hakkındaki takipten tahliye davasından gönderilen dava dilekçesinin tebliğ tarihi olan 16.6.2015 tarihinde haberdar olduğu anlaşılmakla mahkemece, şikayetin süreden reddi gerekirken esastan incelemeyle kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    karar üzerine bu kez İİK'nın 43 maddesi kapsamında iflas takibi talebinde bulunulduğunu, örnek 12 ödeme emri gönderildiğini, şikayet üzerine ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, bunun üzerine örnek 11 ödeme emri tebliğ edildiğini, İİK'nın 43 maddesi kapsamında bir kez takip hakkının değiştirilebileceğini, davalının ikinci kez takip hakkının değiştirmesinin mümkün olmadığını, ayrıca örnek 11 ödeme emrinin borçlu asil yerine vekile tebliğ edilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, bunun yanında borçlunun iflasa tabi şahıslardan olmadığı gibi mal varlığınnı alacağı karşılamaya yeter miktarda olması sebebiyle iflas takibi yapılması şartlarının da bulunmadığını beyan etmiş, şikayet ve itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME : 1- … günlü, … sayılı ödeme emrinin iptali istemi yönünden: İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür. Temyizen incelenen kararın süre yönünden reddine ilişkin anılan kısmı, usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. 2- Dava konusu ödeme emri dayanak alınarak davacı malları üzerinde uygulanan haciz işleminin iptali istemi yönünden: Yukarıda aktarılan kanun hükmüne göre genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idari para cezalarına ilişkin kesinleşen kararlara konu alacağın ödeme emri ile tahsil edilmesi gerekmektedir....

      Ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüz olması halinde usulsüzlük ödeme emri tebliğ işleminin iptali sonucunu doğurmayıp 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü gerekir. Somut olayda, şikayetçi 7 günlük sürede icra mahkemesine başvurduğuna göre tebliğ işleminin usulsüzlüğünü ileri sürmesinde hukuki yararı yoktur. Hukuki yarar şartının gerçekleştiği durumlarda bile mahkemece yapılacak iş tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesinden ibarettir. Somut olayda, davacı borçluya gönderilen icra emrinin tebliğine ilişkin kapalı tebligatın 14.03.2019 tarihinde düzenlendiği, icra emrinin muhtevasına ilişkin şikayet dilekçesinin ise yasal süre içinde kalan 21.03.2019 tarihinde mahkemeye verildiği anlaşıldığından tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

      Esas ve sayılı dosyasında şikayet yoluna müracaat edildiği, 27/10/2017 tarihinde ise ödeme emrinin tebliğ işleminin iptaline karar verildiği ve kararın 12/10/2018 tarihinde istinaf kanun yolundan geçerek kesinleştiği, ödeme emrinin iptal edilmesi nedeniyle davalı-borçluya icra dairesince yeniden ödeme emri düzenlenip tebliği yapılacağından ve borçlunun bu ödeme emri üzerine yeniden itiraz hakkı bulunduğundan itirazın iptaline ilişkin davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına, yine davacının takipte kötü niyetli olduğunun ispat edilmediği ve usulden dava hakkında karar verildiğinden kötü niyet tazminatı talebinin reddine, davacının ödeme emrinin tebliğ işleminin .... İcra Hukuk Mahkemesinin ... Esas ve ......

        Ayrıca usulsüz tebligat şikayetlerine ilişkin kararların infazı için kesinleşmesi gerektiğine dair özel yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır Somut olayda; mahkemece, borçlunun aynı mahkemenin 2018/301 E.-2018/432 K. sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik olarak şikayette bulunduğu, bu dosyada şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin 18/05/2018 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiğine göre, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle takip kesinleşmeyeceğinden, bu tarihten önceki hacizlerin hükümsüz kaldığının kabulü gerekir. Ödeme ve icra emrinde belirtilen ödeme süresi geçmedikçe, alacaklı tarafça haciz istenemeyeceği gibi, bu koşullar oluşmadan önce konulan hacizler de geçersizdir....

          Somutolayda; mahkemece, borçlunun aynı mahkemenin 2018/301 E.-2018/432 K. sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik olarak şikayette bulunduğu, bu dosyada şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin 18/05/2018 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiğine göre, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle takip kesinleşmeyeceğinden, bu tarihten önceki hacizlerin hükümsüz kaldığının kabulü gerekir. ödeme ve icra emrinde belirtilen ödeme süresi geçmedikçe, alacaklı tarafça haciz istenemeyeceği gibi, bu koşullar oluşmadan önce konulan hacizler de geçersizdir....

            (Ödeme veya icra emrinin tebliği, haciz işleminin yapılması veya satış işleminin kesinleşmesi gibi) Ödeme emri veya icra emrinin tebliğe çıkarılması fakat tebliğ edilmesinden önce yapılan ödemelerden ve icra takibinden vazgeçme halinde tahsil harcı almak mümkün değildir. (HİGM 20.02.1989 T. 8385 sayılı genelgesi) 492 sayılı Harçlar Kanunu'na göre tahsil harcı alacağının doğması için ödeme veya icra emrinin tebliği gereklidir Ödeme emri veya icra emrinin tebliğinden önce yapılan ödemelerden tahsil harcı alınmaz. 492 Sayılı harçlar kanuna ekli I sayılı tarifenin icra iflas harçları B bölümünün I-3 maddesindeki tahsil harcının ancak ödeme emri veya icra emri tebliğinden sonraki işlemler nedeniyle alınacağı öngörülmüştür. (12....

              (X) KARŞI OY : Asıl borçlu şirkete ait borçlar nedeniyle kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emri usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen süresi içinde dava açılmadığı, şirket hakkındaki takibin usulüne uygun kesinleşip kesinleşmediğine ilişkin usule aykırılık iddiaları ancak davacı adına düzenlenen ödeme emirlerine karşı açılan davada inceleme konusu olabileceği, oysa uyuşmazlık davacı adına düzenlenen ödeme emri değil haciz işlemi olduğundan ve bu aşamada bulunan işleme karşı açılan davada ancak bir önceki aşama olan davacı adına ödeme emri düzenlenip usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği hususuna bakılabileceğinden daha önceki aşamalara bakılmayacaktır. Hal böyle olunca dava açılmadan kesinleşen ödeme emirlerine dayanılarak uygulanan haciz işlemi hukuka uygun olduğundan temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyu ile Daire kararına katılmıyorum....

                UYAP Entegrasyonu