Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar istinafa konu mahkeme kararının gerekçesinde davacı hakkında takibin durdurulmasına karar verildiğinden hukuki yarar yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiş ise de itiraz üzerine 30/10/2008 tarihinde hakkında başlatılan takibin durdurulmasına karar verilen şikayetçi ile ilgili itirazın iptali veya kaldırılmasına yönelik bir karar bulunmamasına rağmen takip borçlusuna yeniden ödeme emri tebliğ edilmesi yasaya uygun olmadığından duran takiple ilgili olarak ikinci kez çıkartılan ödeme emri tebliğ işleminin iptali gerektiğinden davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, icra müdürlüğünün 21/10/2021 tarihli davacıya ödeme çıkartılmasına ilişkin kararı ile bu karar doğrultusunda 27/10/2021 tarihinde davacıya tebliğ edilen ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Somut olayda davacının takibi 26.05.2021 tarihinde öğrendiğinin beyan edildiği anlaşıldığından ödeme emri tebliğ tarihinin 26.05.2021 tarihi olarak düzeltilmesine, dosya kapsamında verilen tedbirin kaldırılmasına, icra dosyasına süresi içerisinde itiraz edilmiş olması durumunda takibin şekline göre icra müdürlüğünce buna ilişkin işlem yapılmasına karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçelerle; 1- Şikayetin Kısmen Kabulü İLE; Giresun İcra Müdürlüğü 2018/24577 Esas sayılı icra dosyasından davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin 26.05.2021 olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin iptali talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece ödeme emrinin iptaline ilişkin talebin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

, icra müdürlüğünce 17/08/2022 tarihinde borçlunun süresi içerisinde itiraz ettiğinden takibin durdurulduğu, icra müdürlüğünce itirazın ödeme emri tebliğinden önce veya sonra yapılmasının değerlendirilemeyeceğinden talebin reddine karar verildiği, davacı alacaklı tarafından bu işlem şikayet edilmiş ise de; davalı borçlunun ödeme emri tebliğ edilmeden ancak icra müdürlüğünce ödeme emri düzenlendikten sonra itiraz ettiği İİK'nun 62/1 maddesinde " itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. " hükmü yer almakla birlikte borçluya ödeme emrinin tebliğ edilememesi halinde borçlunun takipten haberdar olup yedi gün içinde itirazını icra dairesine bildirdiğinin ve alacaklının da anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut olduğunun anlaşılması halinde ödeme emri tebliğ edilmese bile borçlunun itirazı geçerli olup icra müdürlüğünce alacaklı vekilinin takibin devamına karar verilmesi...

Mahkemece, borçluya gönderilen 13/02/2017 tarihinde tebliğ edilen ödeme emri tebliğ zarfında ''örnek 10 ödeme emri vardır'' yazdığı başkaca takibe konu dayanağın ne olduğunun yazmadığı, İİK 58- 61 maddesi uyarınca takip belgeye dayandığı takdirde belge aslı veya onaylı suretinin ödeme emrine eklenmesi gerektiği ve somut olayda çek suretinin ödeme emri ile birlikte borçluya tebliğ edilmediği gerekçesi ile ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmiştir....

Somut olayda, borçlunun icra mahkemesinden talebi ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin olup, HMK'nın 26. maddesi gereğince hakim tarafların talebi ile bağlıdır. Buna rağmen talep aşılarak ödeme emrinin iptaline karar verilmesi anılan yasa hükmüne aykırıdır. Mahkemece borçlunun talebi ile bağlı kalınarak ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca ödeme emrinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasında ödeme emri asıl borçluya çıkarılmış ise de icra dosyasından herhangi bir haciz işlemi yapılmadan 18/03/2021 tarihindeki talepleri üzerine borçlu vekiline icra emrinin 07/04/2021 tarihinde icra müdürlüğü tarafından elektronik tebligat olarak çıkartıldığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Şikayet eden vekilince icra emrinin asile yapıldığı vekile tebliğ edilmediği yönündeki şikayeti dikkate alındığında takip dayanağı ilamda borçlunun vekilinin adının dosya içerisinde yer aldığı anlaşılmış ancak bu durumda icra emirlerinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp vekile de icra emrinin sonradan tebliği ile eksik tebliğ işleminin tamamlanması ile yetinmek gerekeceğinden davacının davasının usulsüz tebligat şikayeti yönünden reddine, icra emrinin vekile tebliği suretiyle takibin devamına" dair karar verildiği anlaşılmıştır....

    altına alınan yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat alacaklarının aynı takipten tahsili isteniyorsa bunlar yönünden borçluya ayrı icra emri düzenlenerek tebliğ edilmesi gerektiği, somut olayda, 142.341,08 TL asıl alacak ve bu alacağa işlemiş avans faiz alacağı yönünden itirazın iptali ilamına dayalı olarak takibe devam edilmesi gerekirken bu alacak kalemi yönünden de icra emri düzenlenmiş olmasının hatalı olduğu, bu husus ilama aykırılık teşkil ettiğinden mahkemece icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken icra emrinin tümden iptaline karar verilmiş olmasının hatalı olduğu gerekçeleriyle, mahkemece icra emrinde belirlenen asıl alacak ve faizi yönünden icra emrinin iptali ile düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken icra emrinin tümden iptaline yönelik karar isabetsiz olduğundan, davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353-(1)-b-2 maddesi uyarınca kısmen kabulüne karar verilmiştir....

      ileri sürerek ödeme emri tebligatının, takibin ve yenileme emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece, ödeme emri tebliğ tarihinin 21.05.2014 olarak düzeltilmesi ile asıl borcun 5.000 TL olarak kabulüne, arta kalan talebin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

        No:42 D:2 Şişli/İstanbul" adresine yapılmış olsa da tebligat zarfında borçlunun mernis adresi olduğuna dair TK 21. maddesine göre tebliğe çıkarıldığı hususunda mernis şerhi bulunmadığını, müvekkili hakkında başlatılmış olan haksız icra takibinde borçlu adına yapılan tebligat usule uygun olarak gönderilmemiş olmasına rağmen, icra müdürlüğünce takibin kesinleştirilmiş olduğun ileri sürerek müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle şikâyetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 30.12.2020 tarihi olarak kabul edilmesini, İstanbul 1....

        İcra Müdürlüğüne sunulduğunu, sözkonusu takibe konu dayanak belge suretlerini içerir ödeme emrinin ise davacı borçlu T1 12/07/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, T1 kendisine gönderilen dayanak belge suretlerini aldığını ikrar ettiğini ve tebligat parçasını imzaladığını beyanla haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; şikayetin kabulüne, Ankara 29. İcra Müdürlüğünün 2018/6372 Esas sayılı dosyasında davacı borçlu adına gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu