WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, borçlunun icra mahkemesinden talebi, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin olup, HMK'nın 26. maddesi gereğince hakim tarafların talebi ile bağlıdır. Buna rağmen talep aşılarak ödeme emrinin iptaline karar verilmesi anılan yasa hükmüne aykırıdır. Mahkemece borçlunun talebi ile bağlı kalınarak ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca ödeme emrinin iptali yönünde hüküm tesis edilmesi de doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    DAVA Borçlu şikayet dilekçesinde; davalı alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipte, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, takipten 17.11.2019 tarihinde haberdar olduğunu, takibe dayanak ipotek senedi ve ipotek akit tablosu aslı veya onaylı suretinin takip talebine eklenerek icra müdürlüğüne sunulmadığını, ödeme emrinin İİK’nın 58. maddesine uygun içerikte olmadığını (takibe dayanak ipoteğin limiti, tesis tarihi, hangi tarihli kredinden kaynaklı borcun tahsilinin talep edildiği, faiz başlangıç tarihi vesair bilgilere yer verilmediğini), takip dayanağı belgelerin ödeme emri ile birlikte tebliğe çıkarılmadığını ileri sürerek ödeme emrinin ve ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....

      Mahkemece;"Takibin iptali talebinin reddine, ödeme emrinin iptali talebinin kabulüne, kötü niyet tazminatı talebinin reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

      Davacı, asıl borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek takibin asıl borçlu yönünden kesinleşmediğini ve müvekkili icra kefili hakkında icra emri düzenlenemeyeceğini ileri sürmüş, asıl borçlu tarafından tebliğ usulsüzlüğüne yönelik şikayette bulunulduğunu da mahkemeye bildirmiştir. Davacı, takipte icra kefili olup, ancak kendisine yapılan tebliğ işlemine karşı şikayette bulunma hakkına sahiptir, asıl borçluya yapılan tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasını ileri sürme hakkına sahip değildir. Zira tebliğin usulsüzlüğünü şikayet hakkı, ancak kendisine tebligat yapılan asıl borçluya aittir. Asıl borçlunun bu yönde şikayetinin mevcut olması halinde mahkeme, davanın sonucu bu davayı etkileyeceğinden bekletici mesele yapmalı ve ona göre karar vermelidir. Ancak, gelinen aşamada UYAP üzerinde yapılan incelemede, İstanbul 26....

      da usulsüz olduğunun açık olduğunu ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi karşısında ölü kişiye yapılan tebligatın tebliğ tarihinin düzeltilmesinin mümkün olmadığından ödeme emrinin iptali gerekeceğini kaldı ki ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verildiğinden yenileme işleminin iptali şikayeti hakkında herhangi bir hüküm tesis edilmemesi gerektiği belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve asıl davada; ... 3....

        İcra takip dosyasının incelenmesinde borçluya ödeme emrinin 04.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 12.08.2015 tarihinde İİK'nun 62. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile tebligatın 06.08.2015'te yapıldığını belirterek imzaya, borca, faize ve tüm ferilerine itirazda bulunduğu görülmüştür. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır....

          İcra müdürlüğüne bu husus ile ilgili bir dilekçe sunulduğunu, akabinde müdürlükçe incelenen talebin haklı bulunarak ödeme emrinin düzeltilmesine ve düzeltilmiş hali ile gönderilmesine ilişkin bir karar verildiğini, icra memurları tarafından önce yanlış ödeme emri gönderilmişse de, icra memurlarının kendi yaptıkları hatanın farkına vardıklarını, aynı gün içinde doğru ödeme emrini davacı borçluya tebliğ ettiğini, davacı tarafın ise kötüniyetli olarak kendisine iki ayrı ödeme emri tebliğ edildiği gerekçesiyle yerel mahkemeden takibin iptalini talep ettiğini, ilk derece mahkemesinde görülen yargılama neticesinde şikayetin konusuz kaldığı gözetilmeden haksız ve hukuka aykırı bir biçimde şikayetin kabulüne karar verilerek, icra emrinin iptaline karar verildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

          Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun .../.... maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren ... günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/...-258 E., 91/344 K. sayılı kararı). Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmiş olması, takibin iptali nedeni olamaz. Yukarıda da belirtildiği üzere, bu durumda tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesi ile yetinilmesi gerekir. Somut olayda, takibe konu bononun kambiyo vasfında olduğu görülmektedir. Ödeme emri tebliğ işlemi ise; "muhatap hazır bulunmadığından sürekli yanında çalıştığını beyan eden çalışanı ... imzasına tebliğ edildi" şerhi ile alacaklıya yapılmış olup, bu durumda, borçluya yapılan tebliğ işlemi hasma tebliğ yasağına ilişkin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi hükmüne aykırı olmakla usulsüzdür....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlu vekilinin, takibe konu bilirkişi raporunda borçlu ...'nin vekili olduğunun belli olmasına karşın ödeme emrinin borçlu asile tebliğ edildiğini ileri sürerek, hukuka aykırı tebligatın iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece davanın kabulü ile ödeme emri tebligatının iptaline, öğrenme tarihi olan 12.11.2014 tarihinin ödeme emri tebliğ tarihi sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....

              Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Her ne kadar ödeme emrinin iptaline karar verilmiş ise de borçluya çıkartılan ödeme emri usulüne uygun olarak senet örneği ile birlikte tebliğ edildiğini, ödeme emri tebliğ zarfının üzerinde "bu zarfta dosya açıkldıktan sonra sisteme katılan takip talebi ve ekleri vardır." denildiğini, dosya üzerinde verilen, ödeme emrinin icra müdürlüğünün hatasından kaynaklı iptal edildiğinden müvekkili aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, iptali gerektiğini, bu nedenlerle talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davacı borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde davacı borçlu vekilince senet suretinin ödeme emri ile tebliğ edilmediği iddiası ile ödeme emrinin iptalinin talep edildiği, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu