Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı Kurum vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur. 2.Dairenin 22.05.2023 tarihli 2023/2977 Esas 2023/5693 Karar sayılı ilamında; davanın haczin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşıldığından, davacı hakkında başlatılmış bir takibin varlığı ile haciz bildirisine konu edilen ödeme emrinin/emirlerinin ya da başkaca ödeme emirlerinin varlığı ve usulüne uygun tebliği ile kesinleşme olgusunun araştırılması ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulmasının Kanun'a aykırı olduğu hususu dikkate alınarak yapılacak irdeleme sonucuna göre işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hak düşürücü süreden bahsedilerek davanın usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçelerine dayalı olarak karar bozulmuştur. B....
C.Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda ödeme emrinin, ilk icra takip işlemi olması ve ödeme emri gönderilmeden ve borçluya itiraz etme imkanı tanınmadan takibin sonraki aşamalarına geçilmesinin mümkün bulunmaması, davacı adına çıkarılan ödeme emirlerinin ise 7201 sayılı Tebligat Kanun'u hükümleri doğrultusunda usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesi, 7201 sayılı Kanun'un 28 inci vd. maddeleri gereğince ilanen tebligat yapılabilmesi için gerekli şartların da oluşmaması karşısında davanın kabulü ile 2005/11215, 2005/11216, 2007/10575, 2007/10576 ve 2007/13408 sayılı takip dosyalarından davacı aleyhine uygulanan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V.TEMYİZ A....
No:… " olduğunun görüldüğü, bu durumda, yapılan tebligatların usulsüz olduğu sonucuna varıldığı, öte yandan, ara kararıyla davalı idareden, 29/09/2003 tarihli tutanakta davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin şirket adresinde ve davacının ikamet adresinde tebliğ edilemediği belirtilmesine karşın söz konusu ödeme emirlerinin tebliğ edilmeye çalışıldığını ispat eden tebligat zarflarının istenildiği, idarece, davacı adına düzenlenen … tarih ve … ila … sayılı ödeme emirleri hariç diğer 28 adet ödeme emrinin şirket adresinde ve davacının ikamet adresinde tebliğ edilemediğini gösterir tebligat zarflarının çok eski yıllara ait olması nedeniyle bulunamadığı bildirildiği dolayısıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun olarak davacıya tebliğ edilmediği ve bu nedenle de borcun kesinleşmediği dikkate alındığında, kesinleşmeyen borcun tahsili için haciz uygulanmasına imkan bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin, … tarih ve …, … tarih ve … ile … tarih ve … sayılı davalı...
Somut vakada gelen kurum ve ticaret sicil kayıtlarından davacının mali konularda yetkilendirilmediği sadece dava dışı şirketin Samsun Şubesi işleri yetkilendirildiğinin ticaret sicil gazetesi kayıtlarında sabit olduğu, ve ilgili ödeme emirlerinin ihtiva ettiği ilgili prim borçlarının davacının sorumluluğunun bulunmadığı şirket merkezine ait kurum prim borçları olduğu , yani sonuç olarak kurumdan ve ticaret sicil müdürlüklerinden ve ilgili ticaret sicil gazetesi kayıtlarından şirket merkezinin prim borçlarına yönelik ödeme yani mali konularda yetkili olarak davacının herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığının sabit olduğu anlaşılmış netice olarak iş bu ödeme emirlerinin iptali ile davacı aleyhine dava konusu ödeme emirlerinin ihtiva ettiği ilgili borç ile alakalı kurum tarafından konulan hacizlerin hukuka uygun olmadığı anlaşılarak kaldırılması gerekmektedir. Sonuç olarak; 5510 sayılı Kanunun 88/20....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ile hacizlerin kaldırılması ve ödeme emrinin iptali şikayeti sebebiyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabul kısmen reddi ile, borçlu yönünden ödeme emri tebliğ tarihinin 17.10.2021 tarihi olarak düzeltilmesine, takibin kesinleştirilmesi işleminin iptali ile varsa konulan hacizlerin kaldırılmasına, ödeme emrinin iptali talebinin reddine karar verilmiştir....
İş sayılı 08.08.2014 tarihli ihtiyati haciz kararının infazı ile birlikte kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluların menkullerine haciz konulduğu, ödeme emirlerinin borçlulara tebliğinden sonra yapılan şikayet üzerine icra mahkemesince ödeme emirlerinin iptaline karar verildiği, icra müdürlüğünce ödeme emirlerinin iptaline ve teminatın alacaklı vekilince alınmasına karar verildiği gerekçesiyle 16.04.2015 tarihinde hacizlerin fekkine karar verilmesi üzerine alacaklının ihtiyati haciz için yatırılan teminatın taraflarınca çekilmediğini ve ödeme emirlerinin tebliğ edilmeyip haczin kesin hacze dönüşmediği için İİK.nun 106. ve 110. maddeleri gereğince sürelerin işlemeyeceğini ileri sürerek memurluk kararının iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. .......
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının ortağı ve müdürü olduğu ileri sürülen şirketin muhtelif dönem vergi borçlarının tahsili amacıyla dava konusu haciz işleminin dayanağı ödeme emirlerinin tebliğ edilememesi üzerine söz konusu ödeme emirlerinin ilanen tebliğ edildiği ve davacı tarafından ilgili amme alacaklarının vadesinde ödenmediğinden bahisle de dava konusu haciz işleminin uygulandığı anlaşılmakta olup, davacı tarafından mal varlığına konulan hacizlerin kaldırılması istemiyle idareye yapılan başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali istemiyle işbu davanın açıldığı görülmektedir....
HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Kamu alacağının tahsili amacıyla adına düzenlenen ödeme emrinin tebliğ edilmesine karşın, borcunu yedi gün içinde ödemediği gibi bu süre içinde ödeme emrinin iptali istemiyle dava açmayan veya açmış olduğu davası reddedilen kamu borçlusu hakkında alacaklı tahsil dairesince 6183 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak haciz uygulanabileceği açıktır. Temyiz istemine konu Vergi Dava Dairesinin incelenmeksizin ret kararına dayanak alınan … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının verildiği dosyasının UYAP üzerinden incelenmesi sonucunda, değinilen davanın konusunu oluşturan hacizlerin dayanağı işlemin tarih ve sayısı ile hangi taşınmaz hacizlerinin dava konusu yapıldığının anlaşılamadığı gibi kararda hacizlerin dayanağı olan davacı adına düzenlenmiş ödeme emirlerinin dava açılmaksızın kesinleşmiş olması yolundaki gerekçe hükme esas alınmış ise de kesinleştiği belirtilen ödeme emirlerinin tarih ve sayılarına da yer verilmediği görülmektedir....
. … İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacının banka hesabına … Tekstil Giyim Sanayi Ticaret Anonim Şirketi'nin ödenmeyen muhtelif vergi borçları nedeniyle kanuni temsilci sıfatıyla uygulanan e-hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir....
“…davacılar avukatının davacı şirketler hakkında iflas erteleme tedbirleri nedeniyle hem ödeme emirlerinin iptalini, hem de davacılar hakkındaki hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmakta ise de, hangi davacı hakkında, hangi ödeme emrinin iptali veyahut hangi davacı hakkında yapılan takip/takipler nedeniyle hangi tarihte yapılan haciz işlem/işlemlerinin kaldırılması hususu tam olarak netleştirilmediği gibi dosya arasında davacılardan ikisi hakkında bir takım ödeme emri ve takiplere rastlanılmış ise de, hacizler bakımından davalı kurum yazısı dışında hangi hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği ve hangi davacı adına talepte bulunulduğu anlaşılamadığı için, gerek davacılar avukatının taleplerinin netleştirilmesi ve gerekse de ödeme emirlerinin iptaline ilişkin davaların yargılama usulü ve hak düşürücü süreye tabi olması ile haczin kaldırılmasına ilişkin davaların herhangi bir süreye tabi olmaması nedenleri ile birlikte açılan davaların ayrılması ile sonuca gidilmek…” gereğine...