No : 9 D : 3 Esenyurt / İST '' adresine hacze gidildiği borçlunun eşinin haciz mahallinde olduğu anlaşılmakla ödeme emirinin tebliğinin başka bir adrese haczin ise başka bir adreste yapıldığı anlaşılmakla , ödeme emri tebliğ edilmeden ve takip kesinleşmeden yapılan haczin usulsüz olduğu bu nedenle ödeme emri tebliğ edilmeden yapılan haciz ile öğrenme tarihinin gerçekleştiğinin kabulü hâlinde Yargıtay'ın içtihatları gereği şikayetçi borçlunun itiraz hakkının İİK 62 maddesindeki belirtilen '' İtiraz etmek isteyen borçlu itirazını ödeme emrinini tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde dilekçe veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur '' hükmü gereği ödeme emrinin tebliğ edilmemesi itiraz süresinin başlayacağını vurguladıklarından bu nedenle ödeme emrinin hiç tebliğ edilmemesi halinde ödeme emrinin iptali gerekir ise de HMK 26 mad gereği şikayetçi borçlu bunu ileri sürmediğinden ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik şikayetinin kabülü ile öğrenme tarihinin TK 32 mad gereği...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuk ... hakında yapılan ilk yargılamada, suça sürüklenen çocuğun temin edilememesi nedeniyle çıkarılan yakalama emirinin infazı ile savunmasının alındığının 03/04/2012 tarihli 5. celsede tespit edildiği, yapılan yargılama neticesinde suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hapis cezalarına ilişkin, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içinde yeniden suç işlediğinin ihbarı üzerine, mahkemesince suça sürüklenen çocuğun adresine yokluğunda karar verileceğine ilişkin ihtar içeren tebligat çıkarıldığı, duruşmaya katılmayan suça sürüklenen çocuğun savunması alınmaksızın, 14/11/2013 tarihli hükmün açıklanmasına karar verildiği, tüm dosya içeriği ve UYAP sisteminden yapılan tetkik neticesinde suça sürüklenen çocuğun yakalama emrinin infazı üzerine alınan savunmasının...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının taraf ehliyetinin bulunmadığını, mahkeme kararının henüz kesinleşmediğini, icra emrinin kesinleşmediğini, müvekkil şirketin halen faaliyette bulunduğunu, davalının gönderdiği icra emirinin usul ve yasaya aykırı olduğunu bu nedenle İstanbul ---- İcra Hukuk Mahkemesinin ----, sayılı dosyası derdest dava olduğunu, bu davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Dava İİK.nun 177. Maddesine dayalı---- Davacı,---- sebebiyle İst. Anadolu ----- İş Mahkemesinde dava açtığını, yargılama sonunda davasının kaısmen kabulüne karar verildiğini ancak davalının ilamda belirtilen alacaklarını ödemediğini, icra takibi başlattığının ancak hali hazırda ödeme yapılmamış olduğunu ileri sürerek davalının iflasına karar verilmesini talep etmiştir. İflas avansı, İİK.nun 181,160 maddeleri uyarınca özel dava şartı olup, davacı--- verilen kesin süreye rağmen, iflas avansını yatırmamıştır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Rize İcra Müdürlüğünün 2020/194 Esas sayılı icra dosyasından tarafına ödeme emri gönderildiğini, takip konusu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, alacaklıya ve senedi ciro eden şahsa herhangi bir borcunun bulunmadığını, senetteki borçluya ait TC Kimlik Numarası ile kimlik bilgilerinin uyuşmadığını, borca, imzaya ve yetkiye itiraz ettiğini beyan ederek takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Mahkemece dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verildiği anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Somut olayda, davacı borçlu Aydın Yılmaz'a gönderilen ödeme emirinin 10/01/2020 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacının 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 17/10/2020 tarihinde itirazını yaptığı anlaşılmıştır....
Yerleşik yargıtay uygulamalarında da belirtildiği üzere, bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK. 6. md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde (6102 Sayılı TTK'nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yeri olarak tanzim yeri kabul edilir) (HMK. 10. md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca bononun tanzim edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. Takibe konu bononun düzenleme yerinin İzmir olması nedeniyle yapılan takip yönünden İzmir icra dairelerinin yetkili olduğunun kabulü ile davacıların yetkiye itirazlarının reddi yönündeki ilk derece mahkemesi kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
İncelemesinde; davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine 61.852,49 TL alacak üzerinden ilamsız takip başlattığı ödeme emirinin borçluya 13/08/2020 tarihinde tebliğ olduğu borçlunun 17/08/2020 tarihinde borca itiraz ettiği takibin durduğu, itiraz dilekçisinin alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.Dosya taraf defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapmak üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş ise de taraflarca usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından bilirkişi tarafından inceleme yapılamamıştır.Dava, itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.Uyuşmazlık; ------- sayılı takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı bu doğrultuda davacının davalıya gönderdiği 60.000,00 TL’nin iadesi talebinin haklı olup olmadığı noktalarında toplanmıştır.İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67....
demiri için -------aracılığı ile 366.203,37 TL havale yaptığını ve ödeme gerçekleştiğini, ödemenin karşılığında ödeme karşılığı malın 09.02.2022 tarihinde müvekkilinin --------- adresindeki şantiyesine teslim edildiğini, akabinde müvekkilinin ikinci alım için davalı ile görüştüğünü, görüşme neticesinde 25.920 kg inşaat demiri için -------- aracılığı ile 21.10.2022 tarihinde 370.000,00 TL....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/811 Esas, 2019/994 Karar sayılı kararıyla ödeme emirinin iptaline karar verildiği, daha sonra icra müdürlüğünce borçluya yabancı para cinsinden olan alacağın Türk parası cinsinden harca esas değeri de gösterilerek 03/02/2020 tarihli yeni bir ödeme emri tebliğ edildiği, gönderilen bu ödeme emrinin usul ve yasaya uygun olduğu, ödeme emrine borçlu tarafından itiraz edildiği, her ne kadar davacı-borçlu, gönderilen ödeme emrine itiraz edilip takip durmasına rağmen 24/02/2020 tarihinde yeniden ödeme emri tebliğ edildiğini beyan ederek davanın kabulünü talep etmiş ise de; icra dosyasında yukarıda belirtilen usule uygun tanzim edilen ödeme emri dışında başkaca bir ödeme emrine ve ödeme emri tebliğ işlemine rastlanmadığı, bu haliyle yapılan işlemde usul ve yasaya aykırı herhangi bir yön bulunmadığı anlaşılmakla şikayetin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin reddine" karar verildiği görülmüştür...
Somut olayda, davalı Belediyeye ait işyerlerinin 2015/4 ila 2016/1. dönemlerine ilişkin primlerinin ödenmediği gerekçesi ile davalı Kurum tarafından 01.04.2016 tarihli ödeme emrinin düzenlendiği, ödeme emrinin 12/04/2016 tarihinde davalı Belediyeye tebliğ edildiği, davacının ödeme emrinin iptali için 19/04/2016 tarihinde süresinde dava açtığı, 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunun 7. maddesi uyarınca, davalı Kurumun talebi ile davalı Belediyenin prim borçlarının öncelikle bütçe gelir paylarından aktarım yolu ile ödenmesi mümkün ise de; bu usulun, alacaklı Kurum lehine getirilmiş bir kolaylık olduğu, alacaklının mutlak surette bu yolla alacağının tahsili yoluna gidip, olmazsa ödeme emri düzenleyerek takibe girişmesi şeklinde bir zorunluluk olmadığı, bu nedenle Kurumun ödeme emri düzenlemesinin usul ve yasaya uygun olduğu, Kurum alacaklarının dava devam ederken tahsil edilip edilmediği Kuruma sorularak, varılacak sonuç...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: 1- Davanın kısmen kabulü/kısmen reddi ile idari para cezasına ilişkin 01.06.2020 tarih 6371197 sayılı 2019/21143 takip nolu 24.166,32 TL ve 0106.2020 tarih 6371097 sayılı 2019/21142 takip nolu 3.914,94 TL bedelli ödeme emirlerinin iptali ile bu ödeme emirleri yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, bakiye talebin reddine, 2- 01.06.2020 tarih 6371338 sayılı 2019/20350, 01.06.2020 tarih 6371453 sayılı 2019/20351 Ve 01.06.2020 tarih 63715588 sayılı 2019/20352 Takip Nolu ödeme emirleri yönünden %10 oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, karar verilmiştir....