Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ortak ile kooperatif arasındaki hesaplaşma istifanın ulaştığı tarih itibariyle gerçekleştiği gibi, çıkma payının ödenmesi sırasında tekrar gerçekleşecek olup, esasen ortağın çıkma payını talep edip etmeyeceğinin, bu talebin zamanaşımına uğrayıp uğramayacağının henüz belli olmadığı bir aşamada başlatılan takipte hukuki yarar vardır ve aidat borcunun çıkma payı olarak tekrar ortağa iade edileceğinden bahisle takipte hukuki yarar bulunmadığı sonucuna varılamaz....

    Dava, çıkma payının tahsili istemine ilişkindir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17/1. maddesi gereğince, kooperatiften ayrılan ortağın ayrıldığı yıla ait genel kurulda kabul edilerek kesinleşen bilançoda belirtilen genel giderlerden (masraflardan) hissesine isabet eden meblağ düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkı vardır. Bilançonun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hak talep edilebilir. Bu yasal düzenlemeye uyulması gerektiği gibi, aksine uygulamanın, diğer ortakların aleyhine olacağı da kuşkusuzdur. Çıkma payı hesaplanması sırasında, genel giderlere katılmamasının, davacının nedensiz zenginleşmesine yol açacağı da ortadadır....

      Davalılar vekili, taraflar arasındaki uyuşmazlığa bizzat davacının sebep olduğunu, davacının ortaklıktan çıkma nedenlerini kabul etmemekle birlikte ortaklığın yürütülmesinin fiilen mümkün olmaması sebebi ile ortaklıktan çıkma kararı verilmesini, ancak sermaye ve kâr payı talebinin reddini istemiştir....

        Mahkemece, iddia, ve dosya kapsamına göre, davalı kooperatifin ihtarlara rağmen kooperatif belge ve kayıtlarını getirmediği için davacının iddiasının aksinin ispatlanamadığı, alacağın muaccel hale gelip gelmediği saptanamadığından,istifaya ilişkin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren faiz hesabı yapılması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptali ile % 40 icra tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, çıkma payı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ispat külfetinin davalıda bulunduğu ve davalının kesin süreye rağmen defter ve belgelerini ibraz etmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

          Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı kooperatifin 30.06.2011 tarihinde yapılan 2010 yılı olağan genel kurul toplantısında ortaklıktan çıkan veya çıkarılan üyelere geri ödemelerin 3 yıl sonra yapılmasına oybirliği ile karar verildiği ve davacının yerine yeni üye alınmadığı için davacı alacağının 30.06.2014 tarihi itibariyle muaccel olduğu, davacının ortaklıktan çıkma tarihinde kooperatifin borçlarının mevcut varlıklarından fazla olması nedeniyle kooperatifin ayrılan üyelere yapacağı ödemelerin kooperatifi zor durumda bırakacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, çıkma payı bedelinin tahsili istemiyle başlatılan takibe karşı itirazın iptali istemine ilişkindir....

            Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1)Davacı tarafın temyiz istemi yönünden; Dava, ortaklığı sona eren davacının, kooperatife yaptığı ödemelerin iadesi istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17' nci ve Kooperatif Anasözleşmesi'nin 15'inci maddeleri gereğince, kooperatiften ayrılan ortağın çıkma payı alacağı ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır ve bilançonun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hak talep edilebilir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 13/02/2020 NUMARASI: 2012/223 Esas 2020/87 Karar DAVA: Ortaklıktan Çıkma Ve Ortaklık Payı Alacağının Tahsili İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/01/2023 Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davacı ve davalı ... Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA: Davacı vekili, Müvekkili ...'un ... Tic. Ltd Şirketi'nin 1993 yılından beri ortağı olduğunu, şirketin diğer ortağının ise eşi ... olduğunu, tarafların 01/06/1991 yılında evlendiklerini ve daha sonra birlikte bu şirketi kurduklarını, müvekkili tarafından Küçükçekmece 2.Aile Mahkemesinin 2012/633 Esas sayılı dosyasında boşanma davası açıldığını, davalı ...'...

                Şirketinden çıkma payının 1.572.250,02 TL olduğu, belirlenen çıkma payı içerisinde kâr yolu ile sağlanmış kaynaklardan edinilmiş varlıklardan davacıların payına düşen tutarın öz sermayenin içinde hesaplanmış olması nedeniyle ayrıca çıkma payı dışında kâr payı verilmesinin de söz konusu olamayacağından davacıların vekilinin istinaf başvurusunun bu gerekçelerle esastan kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, her iki davada da alternatif çözüm yöntemi olarak davacıların ortaklıktan çıkma payı karşılığında çıkarılmalarına karar vermek gerekmiştir. Davalı şirketler vekilince Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin Dairemiz kararını bozması üzerine yapılan yargılama aşamasında; davalı şirketlerde ayrı ayrı sermeye artırımı yapıldığı, her iki davacının davalı şirketlerdeki hisse oranlarının ve davalı şirketlerin mali tablolarının değişmesinden ötürü karar tarihine yakın çıkma payı bedelinin yeniden hesaplanması talep edilmiştir....

                  -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatifin üyeliğinden istifa etmesine ve yerine yeni üye alınmış olmasına rağmen çıkma payı alacağını alamadığını, bu alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının istifasına ilişkin bilançonun kabul edildiği genel kurulda ödemelerin ertelendiğini ve taksitler halinde yapılmasına karar verildiğini, alacak muaccel olmadan takip yapıldığını, davacı yerine yeni üye alınmasının erteleme kararını etkilemediğini savunarak, davanın reddine ve kötüniyet tazminatının davacından tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                    -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatiften ihraç edilmesine rağmen çıkma payı alacağının halen ödenmediğini, alacağın tahsili için girişilen ... takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının vaki itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, müvekkilinin eski muhasebecisi olan davacının gerçek kooperatif üyesi olmadığını, dönemin yöneticilerinin genel kurulda çoğunluğu sağlamak için kooperatif çalışanlarını üye kaydedip sonrasında da üyeliklerine son verdiklerini, davacının talebinin dayanağını teşkil eden aidat makbuzlarındaki imzaların sahte olduğunu, maliyeye kayıtlı usulüne uygun makbuzlar olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu