Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Karar sayılı dosyasının kesinleşmiş olması ve işbu davanın ek dava mahiyetinde olması sebebiyle dosya kapsamında tespit edilen hususlar ve alınan bilirkişi raporuyla mahkememiz bağlı olacaktır. Bu nedenle davacının 91.251,42TL çıkma payı alacağından hüküm altına alınan 10.000,00TL'nin mahsubu ile davacının bakiye 81.251,42TL çıkma payı alacağı bulunduğu tüm dosya kapsamına göre sabittir. İşbu dava alacak davası olarak değil itirazın iptali davası olarak açılmıştır....

    Davalı vekili, davacının istifa hakkını iyiniyetli olarak kullanmadığını, 08.06.2008 tarihli genel kurulda arsa sahibine olan borçların ödenmesi için üyelerden 35.000,00 TL alınmasının ve istifa eden ortaklara yapılacak ödemelerin üç yıl içinde ödenmesinin kararlaştırıldığını, bu nedenle davacının çıkma payı alacağının henüz muaccel hale gelmediğini, ana sözleşme gereği istifa eden ortakların kooperatif borçlarından iki yıl boyunca sorumlu kalmaya devam edeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

      Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 2001 ve 2002 tarihli genel kurullarda gider payına ilişkin bir karar alınmadığı, bu nedenle genel gider bulunmadığı görüşü bildirilerek genel gider payı düşülmeden çıkma payı hesabı yapılmıştır. Uyulan .... bozma ilamında da belirtildiği üzere; yatırılan aidatlardan genel gider payının düşülmesi yasa hükmü gereği olup, bundan vazgeçilmesi ancak genel kurul tarafından aksinin karar altına alınması ya da kooperatifin ortaklığı sona erenler için aksi yönde bir uygulamasının daha önce oluşmuş olması şartına bağlıdır. Mahkemece, davacının istifa ettiği ilk bozma ilamında belirlenen ....06.2001 tarihi itibariyle, 2001 yıl sonu bilançosunu görüşen ve kabul ederek kesinleştiren genel kurul kararı ile gelir gider cetvelleri ve bilanço ve ekli belgeler öncelikle davalı kooperatiften, temin edilemediği halinde ilgili Ticaret Sicil Memurluğundan ya da anasözleşmenin 41. maddesi uyarınca Çevre ve Şehircilik ......

        ın aynı zamanda şirket müdürlüğü görevini de ifa ettiğini, şirketin gelir ve gider durumu hakkında kendisine bilgi verilmediğini, kar payı dağıtımı yapmadığını, bu hususun mahkeme kararı ile belirlenmesine rağmen kar payı alacaklarının tahsil edilemediğini, şirket kayıtlarını inceleme girişimlerinin fiili olarak engellendiğini ve şirkete sokulmadığını, şirketin içinin boşaltıldığını (haklı sebepler olarak) ileri sürerek, şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesini talep etmiştir. TTK'un limited şirket ortaklığından çıkma ve ayrılmayı düzenleyen 638. maddesinde; "(1) Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir. (2) Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ortaklıktan çıkma, çıkma payının tahsili ve tedbir taleplerinin bulunduğunu, çıkma payının tahsili istemine ilişkin talebin arabuluculuğa tabi olmasına karşın diğer taleplerin arabuluculuğa tabi olmadığını, arabuluculuğa tabi bir talep ile arabuluculuğa tabi olmayan bir talebin aynı anda dava konusu yapılması durumunda her iki davanın da arabuluculuğa tabi sayılamayacağını, öte yandan mahkemece tedbir talebine ilişkin bir değerlendirme yapılmadan karar verildiğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, limited şirket ortaklığından çıkmaya izin ve çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkindir....

            Ortaklığından haklı sebeple çıkartılmasına, Davalı şirketin Negatif öz kaynaklı olması sebebi ile davacının çıkma payı ve kar payı taleplerinin ayrı ayrı reddine, 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL harçtan, dava açılışında alınan 80,70 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 189,15TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 80,70TL peşin harç,80,70 TL başvurma harcı, 316,00 TL tebligat ücreti, 1 dosya kapağı ücreti 7,50TL, 7,75TL kep ücreti , 153,00TL posta ücreti, 2.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.445,65TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 17.900,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK'nin 333. maddesi uyarınca karar...

              Dairesinin 27/09/2017 tarih ve E:2016/6233, K:2017/3789 sayılı açıklamalı onama kararı gereği yeniden yapılacak güncelleme ve mahsuplaşma sonucu değişebileceği gözetildiğinde, haksız çıkma zammı miktarı da değişebileceğinden, 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesi uyarınca hesaplanan haksız çıkma zammının tahsili amacıyla düzenlenen 80.610,70-TL tutarlı ve 20130201185000000023 takip numaralı vergi/ceza ihbarnamesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; haksız çıkma zammının tahsilinin bir mahkeme kararına dayandığı dolayısıyla bu doğrultuda 2 nolu ihbarnamenin düzenlendiği, idarenin yasal yükümlülüklerini yerine getirmek durumunda olması nedeniyle idareye bir kusur atfedileyeceğinden mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN CEVABI : Davacı tarafından; idarenin işleminin yasaya ve usule uygun olduğu savunulmuştur....

                Belli günde davacı ... ve vekili Av. ... gelmiş davalı tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı iken ihraç edildiğini, 49.000,00 TL asıl 40.242,61 TL işlemiş faiz olmak üzere 89.242,61 TL çıkma payının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının ihraç kararının 2009 yılında kesinleştiğini, 2009 yılına ilişkin bilançonun 13.06.2010 tarihinde görüşüldüğünü, oysa icra takibinin 27.04.2010 tarihli olduğunu, bu nedenle de davacı alacağının muaccel olmadığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir....

                  talep etmiş ıslahla 116,077,70 çıkma payı, 13.127,15 TL kar payının 21.05.2001 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....

                    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki protokol ile davacıya ödenmesi gereken bedelin kararlaştırılarak ödendiği, davacı işlemiş faiz hakkını saklı tutmadan alacağını tahsil etiğinden BK’nun 113. maddesi gereği fer’i hakların sakıt olduğu, davacının uğradığı diğer zararları ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı kooperatif ortaklığından istifa ederek ayrılan davacının, çıkma payına ilişkin faiz alacağı ve diğer zararlarının tahsili istemine ilişkindir. Davacı, 21.07.2006 tarihli ihtarnamesi ile 12.513,47 TL’nın yasal faiziyle birlikte ödenmesini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu