Yerel mahkeme temlikin muvazaalı olduğunun tespiti ile davanın kabulüne karar vermiş, sayın çoğunluk temlikin minnet duygularıyla bakım karşılığı yapıldığını belirterek kararı bozmuştur. Sayın çoğunluk ile aramızda oluşan ihtilaf, temlikin muvazaalı olup olmadığı noktasında düğümlenmektedir. Dosyada bulunan mevcut delillerin takdiri noktasında anlaşmazlık bulunmaktadır. Muris tarafından davalıya yapılan intikal satış şeklinde yapılmasına rağmen gerçekte bir satış olmadığı tartışma konusu değildir. Çözümlenmesi gereken husus söz konusu intikalin bakım nedeniyle minnet duygusuyla mı, yoksa davacı mirasçıdan mal kaçırmak için mi yapıldığı hususudur. Murisin iradesinin tespitinde ortaya konulan ilkeler açısından da çoğunluk ile aramızda bir uyuşmazlık yoktur....
-KARŞI OY- Somut uyuşmazlıkta; Davacının sigorta ettireni, davalının da Zormul Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğu aracın dava dışı alkollü sürücü yönetiminde iken gerçekleşen tek taraflı kazada yaralanan 3.kişi zararının davalı tarafından ödenmesinden sonra Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları'nın B.4.d maddesi gereğince sigorta ettirene rücu koşulunun gerçekleştiği iddiasıyla sigorta şirketince davacıya rücu edilmesi üzerine davacı tarafından davalı aleyhine borçlu olmadığının tespiti ve ödenen 1.000,00 TL'nin istirdadı istemi ile eldeki dava açılmış, Davalı davanın reddini savunmuş, Yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş, Kararın davacı vekilince temyizi üzerine sayın çoğunluk görüşü doğrultusunda yazılı gerekçe ile yerel mahkeme kararı bozulmuştur....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, hizmet tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.Sigortalı hizmetin tespiti davaları kamu düzenini ilgilendirmekte olup, bu niteliği gereği özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerekmektedir. Bu davaların kanuni dayanağı 506 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesinin 10 uncu fıkrası olup bu bentte “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tespit edilmeyen sigortalıların hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak hizmet tespiti isteyebilecekleri” açıklanmıştır. Anlaşılacağı üzere, çalışmanın tespiti istemiyle hak arama yönünden kanun ile getirilen süre, doğrudan doğruya hakkın mevcudiyetini etkileyen hak düşürücü niteliktedir ve dolması ile hak bir daha canlanmamak üzere ortadan kalkmaktadır....
Somut olayda, gümrüğe terk edilen aracın bilirkişi raporuna göre tamirinin ekenomik olmadığı belirtildiğinden kayıtlı olduğu ülke nezdindeki tüm özellikleri nazara alınarak bulunacak 2'ci el piyasa rayici değerinde hurda değeri düşülmek sureti ile bulunacak gerçek zarara nakliye giderleri de eklenerek sonuca göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp kararın bu gerekçeyle bozulması gerektiği gerekçesiyle ilamın 2 nolu bendindeki çoğunluk görüşüne katılamıyoruz. Karşı Oy Karşı Oy ... ......
Yerel mahkemenin, mağdurenin 15 yaşından küçük iken cinsel eylem ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarına maruz kaldığı kabulünün, dosya içeriğine uygun olduğu, bu nedenle sanığın TCK. 103/1 ve 109/1. maddelerinden cezalandırılmasının isabetli olduğundan kararın onanması gerektiği, eğer bu kanaate ulaşılamıyor ise en azından suç zamanının açıklığa kavuşturulması amacıyla sanığın annesi ve yengesinin kız isteme zamanın, mağdurenin okula gitmediği Konya’ya gitme, sanığında İstanbul’a gitme zamanlarının araştırılarak suç tarihinin 15 yaşının ikmal edildiği 07.12.2006 tarihinden önce mi yoksa sonra mı olduğunun şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespiti için eksik araştırma nedeniyle dosyanın bozulması gerektiği düşüncesi ile aksi yöndeki sayın çoğunluk görüşlerine katılmıyoruz....
Muhalif KARŞI OY Sanık tarafından kaçak sigara naklinde kullanılan aracın, "özel olarak hazırlanmış gizli tertibat içinde bulunmaması, taşıma aracı yüküne göre miktar veya hacim bakımından tamamını veya ağırlıklı bölümünü oluşturmaması, kaçak eşyanın yasak veya zararlı eşyadan olmaması, eşyanın naklinin mutlaka bu aracın kullanılmasını gerekli kılmaması’’ gerekçesiyle mahkemesince iadesine karar verilmiş olup sayın çoğunluk ise nakil aracının iyiniyetli 3. kişiye ait olup olmadığı yönünde araştırma yapılması için nakil aracının iadesine yönelik hükmü bozmuştur. Yerel mahkeme hükmü sadece sanık tarafından temyiz edilmiştir. Aleyhlerinde temyiz yoktur. CMUK'nun 326. maddesi son fıkrası aleyhe temyiz olmadığı takdirde, yeniden verilecek hüküm önceki hükümle verilen cezadan ağır olamaz hükmünü amirdir....
-İş Sendikası’nın şirkete ait Seyhan ve Yüreğir/ADANA adreslerinde kurulu işyerleri için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na çoğunluk başvurusunda bulunduğunu, bunun üzerine Bakanlık tarafından işletme düzeyinde olumlu yetki tespiti yapıldığını, tespitin işçi ve üye sayısı bakımından hatalı olduğunu, tespite konu işyerlerinin ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. ait iken bu şirketin 1.4.2006 tarihinde katılma yoluyla ..... San. ve Tic. A.Ş. ile birleştiği ve işletme merkezinin Altunizade/İSTANBUL adresinde olduğunu, ... Gıda San. ve Tic....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19/01/2011 gününde verilen dilekçe ile paylı mülkiyete konu olan taşınmazda, kullanma ve yararlanma biçiminin tespiti talebi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/02/2021 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 07/06/2022 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden (duruşma isteyen) davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan (duruşmasız isteyen) davacı vekili Av. ... geldiler. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Yargıtay 1....
Mahkemece 16.12.2005 tarihli üç kişilik bilirkişi heyeti raporundaki çoğunluk görüşüne göre karar verilmesi gerekirken, gerekçesi açıklanmadan muhalif üye ... tarafından 15.12.2005 tarihli asıl ve 16.03.2006 tarihli ek muhalefet görüşü esas alınarak çoğunluk görüşüne aykırı olarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K’nun 438/7.maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır....
Mahkemece 16.12.2005 tarihli üç kişilik bilirkişi heyeti raporundaki çoğunluk görüşüne göre karar verilmesi gerekirken, gerekçesi açıklanmadan muhalif üye... tarafından 15.12.2005 tarihli asıl ve 16.03.2006 tarihli ek muhalefet görüşü esas alınarak çoğunluk görüşüne aykırı olarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K’nun 438/7.maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, hüküm fıkrasının tamamen silinerek yerine “1-Davanın kısmen Kabulü ile, SSK Şanlıurfa Sigorta İl Müdürlüğü’nün 04.03.2002 gün ve 04810 sayılı kararın konu eksik işçilik bildirilmesi nedeniyle davacı işverenin kuruma: 12.584,27.YTL Prim ve 68.710,13.YTL gecikme zammı olmak üzere toplam 81.294,41....