Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 31.03.2011 gün ve 2004/110 Esas, 2011/132 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Müştekinin kollukta sanığın kendisini yurtdışına göndermeyi kabul ettiği ancak müşterek çocuklarını göndermeyeceğini söylediği, bu nedenle sanıkla sıklıkla tartıştıkları, olay günü de sanığın yine aynı tartışmalar sonucu kendisini boğazına bıçak dayamak suretiyle tehdit ve darp ettiği biçimindeki anlatımları, sanığın aşamalardaki savunmaları, müştekiye ait pasaport sureti ve tüm dosya içeriğinden, müşteki ile sanık arasında müşterek çocuğun teslimi konusunda husumet olduğu, müştekinin 1996 ile 2004 yılları arasında çeşitli defalar Türkiye'ye giriş çıkış yaptığı ve dolayısıyla hareket serbestisi bulunduğu, olay tarihinde de yine çocuğun kimin yanında kalacağı hususunda tartışmaları üzerine müştekinin...
in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 326/son. maddesi gereği ceza süresi yönünden suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının korunmasına, 20/03/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
ilamın gerçekte var olup olmadığının da anlaşılamaması ve üzerinde aldatma kabiliyeti yönünden değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığının anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuğun eyleminin TCK'nın 204/1,43 maddesi kapsamında kalan zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu, suç tarihinde 15 yaşını tamamlayıp henüz 18 yaşını doldurmamış olan çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 204/1 ve 31/3. maddelerinde tanımlanan suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun'un 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerine göre hesaplanan 7 yıl 12 aylık zamanaşımı süresinin, en aleyhe kabulle sahte nüfus bilgisine sahip pasaportla yurtdışına çıkış tarihi olan 19.01.2008 suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden, zamanaşımı sebebiyle düşme kararı verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Yasaya aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen 5320...
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacı tarafça daha önce açılan ortaklıktan çıkma istemli davanın reddine karar verildikten sonra yeni vakıalara dayanılarak işbu davanın açılmış olması nedeniyle önceki kararın işbu davada kesin hüküm teşkil etmeyecek olmasına, mahkemenin hüküm fıkrasında davacının şirket ortaklığından çıkarılmasına terimlerine yer vermesi davanın niteliği itibariyle yerinde değilse de mahkeme kararının davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesi mahiyetinde kabul ve icra edilecek olmasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
nin kimliğinin olması sebebiyle onun çıkmasına izin verildiği, diğerlerinin çıkmasına izin verilmediği, bu duruma sinirlenen inceleme dışı sanıkların ve suça sürüklenen çocuğun "Binaya her türlü gireriz, siz engel olamazsınız, biz ikinci sınıf vatandaş değiliz." diyerek bağırmaya başladıkları, kendilerine müdahale eden şikâyetçi ... Ö.'...
nin vergi borçlarından dolayı yönetim kurulu üyesi davacı adına yurtdışına çıkma yasağı konulmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır. İdare Mahkemesince; Pasaport Yasasının 22.madde hükmüne göre, davacının şirketi temsile yetkili kişi olarak yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldığı tarihe kadar şirketin vergi borcundan dolayı sorumlu tutulmasında ve vergi borcu nedeniyle yurt dışına çıkma yasağı konulmasında mevzuata aykırılık bulunmadığı ayrıca, anılan Yasanın 22.maddesinde yurtdışına çıkış yasağı konulabilmesi için vergi borcunun ilgili kişiden ayrıca takibinin yapılması gibi bir koşula yer verilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, izin, fazla çalışma ücreti, yurtdışına gitmesi nedeniyle harcırah ve prim alacağı 2008 Aralık ayı ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 16.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişkinin Değiştirilmesi - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşılık davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti annede bulunan müşterek çocuğun, yurtdışına çıkışının babanın rıza ve muvafakatine bağlı tutulması, annenin velayet hakkını gereği gibi kullanmasını engelleyici niteliktedir. Bu yön dikkate alınmadan, davalı karşılık davacının davasının kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 11/06/2014 NUMARASI : 2014/61-2014/574 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayeti altında bulunan çocuğun yurtdışına çıkışında velayetin tevdi edildiği tarafın izninin kaldırılması istemine ilişkin olan davaların Yargıtay incelemesinin duruşmalı yapılacağı hakkında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde hüküm bulunmadığından, davalının duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi....
Şti'nden çıkmasına izin verilmesine, ortaklık payı ve kar payı ödenmesine ilişkin talebin reddine dair karar verilmiş olduğu'' kararın bu kısmı yönünden Yargıtay incelemesinde bozmanın bulunmadığı, tavzihe yönelik olarak Yargıtay bozmasının mevcut olduğundan; Mahkememizin ... Esas - ... Karar sayılı 02.10.2014 tarihli kararı ile ''Davacının ... Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti.'nden çıkmasına izin verilmesine, ortaklık payı ve kar payı ödenmesine ilişkin talebin reddine,'' dair verilen karar Yargıtay bozma ilamı kapsamının dışında kesinleştiğinden bu hususta tekrar karar verilmesine yer olmadığına, davacının 16.12.2014 tarihli tavzih talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre; 1-Mahkememizin ... Esas -... Karar sayılı 02.10.2014 tarihli kararı ile ''Davacının ... Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti.'...