Ancak yurt dışına çıkışlar ve yurda girişler kayda tabidir. Mahkemece davacının yurt dışına gidiş ve yurda dönüş kayıtlarına göre sefer sayısının ve buna bağlı olarak ücretin belirlenmesi gerekirken tanık beyanına göre hesap yapan rapor itibar edilmesi hatalıdır. 3- Yine, davacının yaptığı iş dikkate alınarak, kayıtlara göre yurt dışında (seferde) olduğu sürelerde ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma yaptığının kabul edilmesi gerekirken tanık beyanlarına göre alacağın belirlenmesi isabetsizdir. Bu alacak kalemide kayıtlara göre belirlenmelidir. 4- 4857 sayılı Kanunun 53. maddesine göre hizmet süresi bir yıldan beş yıla kadar olan işçilerin yıllık izin süresi 14 gün, beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanların ise 20 gün olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı işyerinde 7 tam yıllık hizmet süresinin her yılı için 20 gün üzerinden yıllık izin süresi hesabı yapılması da hatalı olup, ayrı bir bozma nedenidir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yargılama sırasında, davalı annenin sık sık yer değiştirdiği, velâyeti talep edilen çocuğun davalı anne tarafından yurt dışına çıkarılacağı, çocuğun yurt dışına çıkarılması halinde babadan uzaklaşacağı, ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ve çocukta onarılması güç psikolojik sorunlar yaşanacağı, velâyet düzenlemesinde; anne ve babanın tercihlerinden önce çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişiminin önem ve öncelik taşıdığı, çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerektiği, çocukların bu konulardaki ... yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise o şekilde karar vermeye özen gösterilmesi gerektiği, işbu davada da davacı babanın öncelikle çocuğun velâyetinin tarafına verilmesini talep ettiği, çocuğun ... süredir anne yanında kaldığı, kurulu...
Mahkemece yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, yurt dışına çıkışlarda pasaport, vize gibi yurt dışı çıkış işlemlerinin doğru ve noksansız olarak yapılmasının yolcunun sorumluluğunda bulunduğu, davacı ve ailesinin aktarmalı olarak gittikleri Stockholm/İsveç vizelerinin bulunmadığının davalı görevlilerince uçuş işlemleri sırasında fark edildiği, davacının sorumluluğunda bulunan bu husustan dolayı davalının kusurlu ve sorumlu olduğunun kabul edilemeyeceği, öte yandan davacıya İsveç yerine İstanbul/Saint Petersburg’a gitmesi için davalı tarafça direkt uçuş teklifi yapılmış ise de, bu teklifin davacı tarafça kabul edilmediği gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Sanığın, 30.04.1989 doğumlu olması nedeniyle yurt dışında çalışma izni alamayacağını öğrenmesi üzerine, ... Nüfus Müdürlüğü'nün bilgisayar kayıtlarına sanki ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 17.01.2008 tarih ve 693-825 Esas ve Karar sayılı ilamı ile doğum tarihi 30.04.1986 olarak tashih edilmiş gibi kayıt girilmesini sağladığının, sonra da Hatay Nüfus Müdürlüğüne müracaat ederek 20.02.2008 tarihinde nüfus cüzdanını ve yeni nüfus cüzdanı ile 26.02.2008 tarihinde İl Emniyet Müdürlüğüne müracaat edip pasaport alarak yurt dışına çıkış için kullandığının iddia ve kabul edilmesi, sanığın duruşmada, ... isimli şahsın kendisini Suudi Arabistan’a işçi olarak götürmesi karşılığında 3000 dolar aldığını ve yirmi gün sonra da yeni kimlik ve pasaportu kendisine verdiğini, bu kişinin mali müşavir olduğu için yasal yollardan yaptığını düşündüğünü savunması, ......
Buna göre ulusal bayram ve genel tatil ücretinin hesaplanması amacıyla pasaport kayıtlarının getirtilmesi, kayıtlarda yurt dışına çıkış görünen günlerde davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerine gelen çalışmaları var ise değerlendirilerek ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı hesabının hüküm altına alınması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeplerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 16.12.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/06/2021 NUMARASI : 2014/63 ESAS, 2021/190 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat KARAR : İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı işyerinde uluslararası tır şoförü olarak işe başladığını ancak işveren tarafından iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, davalı işveren tarafından müvekkilinin pasaportuna el konulduğunu, bunun üzerine Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, pasaportu olmamasından dolayı 03/05/2011 ile yeni pasaport çıkardığı tarih olan 10/02/2012 tarihleri arasında çalışamadığını ve gelir elde edemediğini, 60TL pasaport masrafı yaptığını, pasaportuna el konulduğu için ailesinin geçimini sağlayamadığını, kendisini eksik ve yetersiz gördüğünü, toplum nezdinde ezik hissettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500TL maddi ve 5.000TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir...
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; müvekkilinin, davalı işyerinde 03.11.2008-04.11.2009 tarihleri arasında aralıksız olarak çalıştığını, müvekkilinin kıdem ihbar tazminatı alacaklarının ödenmediğini, müvekkilinin çalıştığı bir yıl boyunca üç kez yurt dışına sefer yaptığını, kalan sürelerde yurt içinde çalıştığını, haftanın her günü gece gündüz demeden, resmi ve dini bayramlarda ve yıllık izin kullanmadan çalıştığını, en son net 1.200,00 TL ücret aldığını, ayrıca düzenli olarak yurt içi seferlerinde günlük 40,00 TL yurt dışı seferlerinde ise günlük 70 AURO harcırah aldığını belirterek, 50,00 TL kıdem tazminatı alacağı, 100,00 TL ihbar tazminatı alacağı, 100,00 TL fazla mesai ücreti alacağı, 100,00 TL yıllık izin alacağı, 50,00...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Suç tarihinde, iletişim bayiinde çalışan olarak görev yapan sanık hakkında, katılan adına oluşturulan sahte dilekçeyle yurt dışından getirilen telefonu katılanın pasaportuna işlettiği iddiasıyla özel belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında, sanığın üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyerek, imzanın ilgiliye ait olduğunu savunması, suça konu 29.01.2011 tarihli başvuru dilekçesinin eklerinde katılanın kimlik bilgilerinin yer aldığı pasaport fotokopilerinin olması ve dosya arasında aynı seri numaralı pasaporta telefon işlenmesine ilişkin 28.01.2009 tarihli başvuru dilekçesinin bulunması karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, 29.01.2011 tarihli başvuru dilekçesi ekindeki pasaport fotokopisinin sahte olup olmadığının, aynı pasaport numarası üzerine başka telefonların işlenip işlenmediğinin, pasaport üzerine işlenen telefonların...
Diğer taraftan emniyet müdürlüğü pasaport şubesinden davacının tüm dönemlere ait yurt dışına giriş çıkış tarihleri sorulmalıdır. Tanıklar tekrar dinlenerek işe giriş çıkış saatleri sorulmalı ve araç kullanılmadığı zamanlarda ne işle uğraşıldığı açıklığa kavuşturulmalıdır. Bu belgelerin dosya arasına alınmasının ardından dosya nakliye işleri ve uzun yol şoför alacakları hesabında uzman bilirkişiye tevdi edilmeli, diğer delillerle birlikte bir değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine ....12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Maddi olayda, eşyanın akıbetinin dosya kapsamı bilgi ve belgelerle ortaya konulamadığı dikkate alındığında, 238/1-d hükmünün uygulanması mümkün olmadığından, geçici ithal edilen eşyanın yasal süresi içerisinde yurt dışına çıkarılmaması suretiyle rejim ihlali gerçekleşen olayda, lehe hükmün uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Bu itibarla, kararın onanması gerektiği düşünülmektedir....