Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 19/02/2019 NUMARASI : 2016/290 2019/139 DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalının Arabistan-Mekke Kabe şantiyesinde usta olarak 16.12.2012- 16.03.2016 tarihleri arasında son 2.500,00 USD/Net ücretle çalıştığını, davacının sigortasız olarak çalıştırıldığını, orada çalışan işçilerin önüne bir takım belgeler sunulduğunu ve imzalanmaması halinde pasaportların verilmeyeceğinin söylendiğini, davacının davalı şirketten kıdem, ihbar tazminatı, son aylık maaşı ve son yıllık izin ücreti alacağı olduğu belirtilerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak; 500,00- TL kıdem ve ihbar tazminatının, 1.000,00- TL ücret, 500,00- TL yıllık izin ücretinin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir....

kolluk tarafından davalının yurt dışında olabileceğinden sosyal ve ekonomik durumunu bilen olmadığı yönünde cevap verilmiştir....

    Bu durum hükümde çelişki ve infazda tereddüt yaratır. Mahkemece yapılması gereken tüm talepleri karşılayacak şekilde HMK 297. maddesine uygun hüküm kurup gerekçe oluşturmaktan ibarettir. Re'sen gözetilen husus sebebiyle sair istinaf talepleri incelenmemiştir. Kabule göre de dava konusu yapılan yıllık izin alacağı yönünden davacının 14 yıllık kıdemi esas alınarak 246 gün yıllık izin hakkının bulunduğu, 83 gün izin kullandığı ve bakiye 163 gün yıllık izin ücreti alacağının bulunduğu tespit olunarak bu alacak yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. 4857 sayılı Kanun'un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır....

    Yurt dışı sefer primi, ücretin eki olmayıp ücret niteliğinde olmakla tazminata esas ücrette doğrudan dikkate alınır. Ücretin asgari (garanti) ücret ve sefer primi toplamından oluşması durumunda, işçinin ayda kaç sefer yaptığı belirlenerek aylık sefer primi ile asgari ücretin toplamı üzerinden tazminata esas ücret tespit olunur. Yurt dışına çıkış periyodunun değişkenlik göstermesi ve gidilen ülkeye göre sefer priminin değişmesi halinde, işçinin bir yılda yapmış olduğu seferlere göre aldığı prim tutarları toplamının bir güne bölünmesi suretiyle günlük tazminata esas ücret belirlenir. (Yargıtay 9. H.D. 03.05.2013 gün, 2011/8904 E, 2013/13358 K.). Yurt dışında çalışan ve asgari ücret ile gidilen ülkeye göre sefer primi alan tır şoförü işçinin yıllık izin hakkını kullandığı dönemde kendisine ödenmesi gereken ücret asgari ücretle sınırlı değildir. Yıllık izin hakkı Anayasal temeli olan dinlenme hakkı olmakla çalışılmayan dönemde de işçi ücretini tam olarak almalıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Hükümlülük Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre, suç tarihinin katılanın yurt dışına çıkış yasağını öğrendiği 25.7.2004 tarihi olduğu ve soruşturma izni aşamasında geçen durma süresi itibariyle dava zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla, dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Sanıklar Necibe İçdemir ve ...'...

      Somut olayda, her ne kadar 10/04/2017 ile 17/04/2017 tarihleri arasına ilişkin izin formu var ise de, imzanın davacı eli ürünü olmaması nedeniyle, belirtilen tarih aralığında işverence yapılan görevlendirme olup olmadığının araştırılması amacıyla, davacının işyerinde çalıştığı dönemde tıra yüklemenin nereden yapıldığı, nerelerden mal alındığı, sadece yurt dışına mı gittiği, yoksa yurt içinde de taşıma olup olmadığı, hangi güzergah üzerinden gidildiği hususları işyeri kayıtlarından araştırılarak ve bordro tanıklarından sorulmak suretiyle belirlenmeli, davacının ...’de bulunma sebebinin tıra mal yüklenmesi amacıyla veya yurt dışına çıkış güzergahı üzerinde olması gibi nedenlerle olup olmadığı açıkça belirlenerek sonucuna göre karar verilmelidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11....

        Somut olayda, her ne kadar 10/04/2017 ile 17/04/2017 tarihleri arasına ilişkin izin formu var ise de, imzanın davacı eli ürünü olmaması nedeniyle, belirtilen tarih aralığında işverence yapılan görevlendirme olup olmadığının araştırılması amacıyla, davacının işyerinde çalıştığı dönemde tıra yüklemenin nereden yapıldığı, nerelerden mal alındığı, sadece yurt dışına mı gittiği, yoksa yurt içinde de taşıma olup olmadığı, hangi güzergah üzerinden gidildiği hususları işyeri kayıtlarından araştırılarak ve bordro tanıklarından sorulmak suretiyle belirlenmeli, davacının ...’de bulunma sebebinin tıra mal yüklenmesi amacıyla veya yurt dışına çıkış güzergahı üzerinde olması gibi nedenlerle olup olmadığı açıkça belirlenerek sonucuna göre karar verilmelidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK'nın 157/1, 43, 62, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, Suriye’deki iç savaş nedeniyle Türkiye’ye gelen Suriye uyruklu katılanları, yurt dışına götürme niyeti olmadığı hâlde, gemi ayarlayarak yurt dışına çıkmalarını sağlayacağını söyleyerek katılanların inanmasını sağladıktan sonra katılan ...'den 10.000 dolar, katılan ...'...

            Maddenin 1. fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık sayılır.” cümlesi eklenmiş, 10. maddesinde de 4. maddenin 1. fıkrasının (a) bendinde sayılan sigortalıların işverenleri tarafından geçici görevle yurt dışına gönderilmeleri durumunda, bu görevleri yaptıkları sürece, sigortalıların ve işverenlerin sosyal sigortaya ilişkin hak ve yükümlülüklerinin devam edeceği hüküm altına alınmıştır. İşverenin baştan beri yurt dışında faaliyet göstermesi halinde, bu işveren yanında işe başlanması ve orada çalışma yapılması halinde 5510 sayılı Kanunun 10. maddesinin uygulama imkânı bulunmamaktadır. Diğer bir deyişle, geçici olarak götürülmeyip yurt dışında o ülkenin mevzuatına göre kurulmuş ve faaliyet gösteren, Türkiye'de işyeri bulunmayan işverenler yanında, doğrudan yurt dışındaki iş nedeniyle işe alınan Türk işçileri o ülke mevzuatına tabi olacaklar 4/1- a maddesi kapsamında sigortalı sayılamayacaklardır....

            Bu kapsamda öncelikle davacının çalışma dönemi içerisinde yurt içi ve yurt dışı şoför olup olmadığı, hangi dönemlerde yurt dışına sefer yaptığı hususları gerekirse tanık beyanları yeniden alınarak tespit edilmeli, yurt dışına gidiş ve dönüşler kayda tabi olup, ilgili Emniyet Müdürlüğünden davacının yurt dışına gidiş dönüş kayıtları temin edilerek yurt dışı sefer sayısının belirlenerek yurt içi ve yurt dışı çalışma dönemleri tespit edilerek çalışma statüsüne göre bu konudaki içtihatlar da dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerektiği, öte yandan, tanık beyanlarına göre hesaplama yapılacak dönem açısından davacı tanıklarının sigorta hizmet döküm cetvelleri getirilerek tam olarak hangi süre içerisinde davacı ile çalıştıkları belirlenerek davacıyla birlikte ortak çalışma dönemi ile sınırlı olarak belirlenen dönem yönünden anılan alacaklar hesaplanması gerektiği, Kabule göre de; davacı taraf alacak kalemlerini brüt üzerinden talep etmesine rağmen net miktarlar üzerinden hüküm kurulması...

            UYAP Entegrasyonu