Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .....İdare Mahkemesince, Danıştay Onbirinci (Kapatılan) Dairesinin 22/03/2018 tarih ve E:2017/1684, K:2018/1682 sayılı bozma kararına uyularak verilen 26/09/2019 tarih ve E:2019/1739, K:2019/1734 sayılı kararla; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Bilgilerini Artırmak İçin Yabancı Memlekete Gönderilenlerin Hak ve Yükümlülükleri" başlıklı 79. maddesinin son fıkrası ile Yetiştirilmek Amacıyla Yurt Dışına Gönderilecek Devlet Memurları Hakkında Yönetmeliğin "Mecburi Hizmet" başlıklı 20. maddesi uyarınca, yurtdışında kalınan sürenin iki katı kadar mecburi hizmetle yükümlü olanların, bu süreyi tamamlamadan görevlerinden ayrılmaları halinde, ayrılma sebebine bağlı olmaksızın tamamlanmayan mecburi hizmet süresini ödemeleri gerektiği, bakılan davada, davacının, yurt dışından döndükten sonra yurtdışında geçirdiği 725 günlük sürenin iki katı olan 1450 gün mecburi hizmet yükümlülüğü olduğu, emekli olana kadar 917 gün çalıştığı ve mecburi hizmetini 533 gün...

    öncelikle çocuğun yurt dışına çıkarılmasını engellemek için ilgili tedbirlerin alınmasını, müvekkilinin küçüğün babası olarak tanınmasını, müşterek çocuğun velayetinin taraflarına verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Maddesi ve 26026 sayılı TSK Personelinin Öğretim , Eğitim ve Yerleştirme Masraflarının Tespitine Dair Yönetmelik gereğince öğrenim, eğitim, yerleştirme ve kurs masraflarının yükümlülük süresinin eksik kalan kısmı ile orantılı olarak faizi ile alınması gerektiğini, 112. maddenin (b) bendi gereği; Yabancı memleketlerde öğrenim, staj, kurs, ihtisas veya görgü ve bilgilerini artırmak amacı ile gitmiş olanlardan durumları belirtilen fıkralar hükümlerine uyanlar hakkında o fıkra hükümleri uygulanmakla birlikte orada bulundukları süre içinde aldıkları aylık ve Devletçe yapılan masrafların dört katı ayrıca tazminat olarak alınacağını, davalı ...'...

      Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının hizmet süresi, yıllık izin hakkı olup olmadığı, iş akdinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanır şekilde sona erip ermediği konularındadır. Davacının iş akdinin işverence feshinin çıkış kodu, tanık beyanları ve ülkedeki karışıklıklar sebebiyle iş durdurulmasının olması sebebiyle işveren tarafından haklı neden olmadan feshedildiği kabulü yerinde olup, davacının kıdem ve ihbar tazminatının hüküm altın alınması yerindedir. Davacının iş sözleşmesi yurt dışına çıktığı gün itibariyle başlamış sayıldığı için Pol-Net kayıtları ile tespit edilen tarihten itibaren hizmet süresinin tespiti de doğrudur. Kaldı ki emekli olan davacının hizmet cetvelinde bildirim olmayan dönemlerde de işveren tarafından sunulan bordrolar banka dökümleri ve tanık beyanları ile çalışma hususu ispatlanmış olup, hizmet süresine yönelik itiraz da yerinde değildir....

      Dolayısıyla iş yeri dokunulmazlığını ihlâl suçunun oluşabilmesi için, 1- Suç yerinin açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerlerden olmamasını, 2- Mağdurun rıza dışı girilen yerde çalışma ve iş yapma yükümü ya da hakkının bulunmasını, 3- İzinle girilmişse, rıza dışında ve kendisine çıkması söylendiği halde orada kalmayı ya da varsayılan rızasızlık olarak belirtebileceğimiz bir suç eyleminin kendisine karşı gerçekleştirilmesini, Gerektirmektedir. Açıkladığımız nedenlerle inceleme konusu dosyada suça sürüklenen çocuğun, müşteki öğretmen ...’in görev yapmakta olduğu okula gidip, ders yapmakta olduğu sırada ölümle tehdit etmesinin, herkesin mutat olarak izin almadan girmesine açık ve elverişli olan yerlerden olmayan, eğitim ve öğretim yapılmakta olan sınıfta gerçekleştiği ve iş yeri dokunulmazlığını bozma suçunun unsurunun oluştuğu” görüşüyle karşı oy kullanmıştır....

        Bundan ayrı davacı dava dilekçesinde 2018- 2019 eğitim dönemi için 5.300,00 TL eğitim gideri ve 2.750,00 TL kitap gideri olduğunu belirtmiş, delil olarak müşterek çocuğun devam ettiği okul kayıtlarına dayanmıştır. Müşterek çocuğun 2017- 2018 eğitim dönemi ve 2019- 2020 ve sonraki döneme ilişkin okul kayıtları gelmesine rağmen 2018- 2019 dönemine ilişkin müzekkere yazılan iki okuldan da bir cevap gelmemiş, yukarıda açıklanan HMK.nun 31.maddesi uyarınca davacıdan bu eğitim dönemine ilişkin müşterek çocuğun hangi okulda öğrenim gördüğüne ilişkin delil bildirmesi istenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması da doğru görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Tedbiren Kişisel İlişki Kurulması ve Yurtdışı Çıkış Yasağı Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba, evlilik birliği devam ederken, anne yanında bulunan müşterek çocuk ile tedbiren kişisel ilişkinin düzenlenmesi ve çocuğun yurt dışına çıkış yasağı konulması talebinde bulunmuştur. Talep Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayanmaktadır. Bu nitelikteki davaların esasa kaydedilip yargılamaya devam edilmesi gerekirken, değişik işe kaydedilip, sonuçlandırılması doğru değildir....

          , sabah saatlerinde gece vardiya amiri İlhan isimli çalışanımız yanıma geldi ve davacının gece izin almaksızın ve haber vermeksizin şirket aracı ile fabrika dışına çıktığını bir süre sonra geri geldiğini söyledi, bunun üzerine kamera kayıtlarından inceldiğimizde davacının vardiya amirinin beyan ettiği gibi fabrika dışına çıktığını bir süre sonrada fabrikaya girdiğini tespit ettik, kendisine ne sebeple izin almadan ve haber vermeksizin gece yarısı şirket aracıyla fabrika dışına çıktığını sorduk, o da en yakın benzinliğin marketine bisküvi almak üzere gittiğini söyledi, sonrasında davacı hakkında tutanak tutulup savunması alındı, iş yerinde yetkili sendika ve TİS bulunduğundan davacı TİS e göre disiplin kurulan sevk edildi ve disiplin kurul kararıyla iş akdi feshedildi, davacının savunmasını almak üzere çağırdığımızda o saatte görevli güvenlik görevlisini de çağırıp ifadesini aldık, davacıyı olayın ertesi günü mü veya daha sonra çağırdığımızı hatırlamıyorum, ancak 6 günlük yasal süre...

          ın, ihracatı teşvik belgesine sahip otoyol yapımcısı firmaların yurt dışından asfalt ithalatını önlemek ve ülkeden döviz çıkışına engel olmak amacıyla, dünya petrol ürünleri piyasasındaki fiyatları da gözönünde tutarak belirlediği rafineri gümrüksüz satış fiyatlarını, otoyol yapımcısı firmalara teklif ederek asfalt satış anlaşması imzaladığı, ...'ın, yalnızca davacı şirkete değil, bütün otoyol yapımcısı şirketlere gümrüksüz satış fiyatı uyguladığının anlaşıldığı, buna göre, otoyol yapımcısı firmalara uygulanan indirimli (rafineri gümrüksüz satış) fiyatın, 1615 sayılı Kanunun 65.maddesindeki "milli ve milletlerarası ticari teamüllere" aykırı bir yönü bulunmadığından, ...'...

            DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 01.02.2010 tarihinde Adıyaman Eğitim Araştırma ve Uygulama Hastanesinde özel güvenlik olarak işe başladığını, davacının 20.12.2017 tarihine kadar işine hiç ara vermeden Adıyaman Eğitim Araştırma ve Uygulama Hastanesinde çalıştığını, davacının evlilik için kısa bir süreliğine yurt dışına Avusturya'ya gittiğini ve akabinde davalı işverenin hiçbir ihtar göndermeden müvekkilinin tazminatlarını ödemeden işine haksız olarak son verdiğini, tanık beyanları ile çalışma süreleri ve şartlarının açığa çıkacağını, davalıların haksız yere işten çıkardıklarını ve işine son verdiklerini, davalıların bildirim önerilerine uymadıklarını, davalının davacının işine son verirken davacının haberdar edilmediği gibi hiçbir yasal hakkı da ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel...

            UYAP Entegrasyonu