Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir( TMK 348. vd. m.leri). Davalının istinaf başvurusunun incelenmesinde; 4721 sayılı TMK'nun 348. m.sine göre, ana ve babanın çocuğa yeterli ilgi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi velayetin değiştirilmesi nedenleridir. Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne ve babanın çocuk ile ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı, çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (Yücel, Özge Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117- 137)....

GEREKÇE : Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı tarafça süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur. Velayet düzenlemesi yapılırken göz önünde bulundurulması gereken temel ilke, çocuğun üstün yararıdır (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m.l; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m.4/b). Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir. Esasın da çocuğun üstün yararına gereken önemin verilmesi, yalnızca çocuğun ya da ana babanın değil, toplumun da menfaatinedir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan ortak çocuk Samet Can'ın velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı baba tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....

Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde gözönünde tutulur. Mahkemece, velayet konusunda uzman bilirkişiden sosyal inceleme raporu alınarak ve idrak çağında bulunan 2010 doğumlu ortak çocuk ... velayeti konusunda görüşü de alınıp deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle düzenleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Davacı-karşı davalı erkek tarafından 2017/54 esas sayılı dava dosyası ile birleşen velayetin değiştirilmesi davası açılmıştır. Davacı-karşı davalı erkeğin velayetin değiştirilmesi istemine dair davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

    de bulunan davacı (baba) yanında çocuğun sağlık sorununun çözümlenmesinin sağlık imkanları bakımından daha kolay ve elverişli olacağı” gerekçesiyle velayetin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davacının, kişisel ilişki tesisi için 03.06.2013 tarihinde çocuğu alıp ...'e götürdüğü, bir daha davalıya teslim etmediği, toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Çocuğun sağlık sorunlarına kayıtsız kaldığına ilişkin bir delil mevcut değildir. Çocuğu ile yeterince ilgilendiği mahkemece de esasen kabul edilmiştir. Çocuğun baba yanındaki yaşam ortamına uyum sağlamış olması, tek başına velayetin değiştirilmesini gerektirmez. Dosyadaki deliller, velayetin değiştirilmesini haklı gösterecek yeterlikte bulunmamaktadır. Bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

      DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Müşterek Çocuğun Eğitim Giderlerinin Baba Tarafından Karşılanması Aksi Halde İştirak Nafakasının Artırılması-Yurt Dışına Çıkış Yasağı Verilmesi-Velayetin Değiştirilmesi Aksi Halde Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi ve Yurt Dışına Çıkışta Kısıtlanan Olmadığının Belirlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından, iştirak nafakasının miktarı, kişisel ilişki ve yurt dışına çıkış yasağı konulması yönünden; davalı-davacı tarafından ise velayetin değiştirilmesi talebinin reddi, kişisel ilişki, tedbiren yurt dışına çıkış yasağı verilmesi ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:ve yargılama giderleri Müşterek çocuk 2006 doğumlu olup, idrak çağındadır....

        Baba soyadını veya çocuk ergin olduktan sonra kendi soyadını usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değiştirmedikçe çocuğun da soyadı değişmez. O halde velayete sahip anne bu hakka dayanarak, kişiye sıkı sıkıya bağlı kişilik haklarıyla ilgili çocuğun soyadının değiştirilmesi davasını açamaz. Bu sebeple; mahkemece, annenin velayeti altındaki çocuğunun soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yasanın emredici kurallarına aykırı olarak ve yerinde bulunmayan gerekçelerle davanın kabulü doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Buna göre, evlilik içinde doğan ve bu nedenle ailenin soyadını alan çocuğun anne ve babası usulüne uygun olarak açacakları bir dava ile soyadlarını değiştirmedikçe, velayet yetkisine dayanarak çocuğun soyadını değiştiremezler. Ancak, çocuk reşit olduktan sonra açacağı dava ile kendi soyadını değiştirebilir. Somut olayda anne ve baba evli olduklarına, çocuk evlilik birliği içerisinde doğduğuna ve anne ile baba kendi soyadlarını değiştirmek istemediklerine göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken, ergin olmayan ...'in soyadının değiştirilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 18.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            tan doğma gibi göstererek nüfusa kaydettirdiklerinden bahisle sanıklar hakkında çocuğun soy bağının değiştirilmesi suçundan açılan kamu davasında; sanık ...'ın eyleminin TCK 231/1 maddesindeki "çocuğun soybağının değiştirilmesi" suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç niteliğinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması, 2-Kabule göre de 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, çocuğun soyadının velayet hakkına dayalı olarak değiştirilmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu