WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Temyiz Sebebi Mağdurenin aşamalarda çelişkili beyanlarda bulunduğu, kalabalık okul ortamında cinsel istismar eyleminin gerçekleşmesinin mümkün olmadığı, yerel mahkeme gerekçesinde objektif değerlendirme yapılmadığı, ruh sağlığına ilişkin adli tıp raporu içeriğinin yetersiz olduğu, suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçu işlediğine dair dosyada şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, suça sürüklenen çocuğun beraat etmesi gerektiğine ilişkindir. B. Katılan Mağdure Vekilinin Temyizi Süre tutum dilekçesinde usul ve kanuna aykırı olduğu belirtilen karara karşı gerekçeli temyiz dilekçesi sunulmamıştır. III. OLAY VE OLGULAR 1. Suça sürüklenen çocuğun olay tarihinde mağdureyi boş bir sınıfa götürerek zorla cinsel organını mağdurenin cinsel organına sürtmek ve mağdurenin cinsel bölgelerini ellemek suretiyle üzerine atılı çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediği Mahkemece kabul edilmiştir....

    Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 07.06.2022 tarihli ve 2022/82 Esas, 2022/160 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan 6545 sayılı Kanun değişikliği sonrası ancak 6763 sayılı Kanun değişikliği öncesi yürürlükte olan 5237 sayılı Kanun'un 103 üncü maddesinin birinci, dördüncü fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. II....

      Davalının istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; davalının velayet değişikliği kararına yönelik bir istinaf başvurusu bulunmadığı anlaşılmıştır. TMK nun 182/2.maddesinde; "velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır," ve 327/1.maddesinde;"Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır," şeklinde düzenleme yapıldığı, bu maddeler göz önüne alındığında davalı annenin çalıştığı, düzenli bir işi ve geliri olduğu, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılmak zorunda olduğu, bu nedenle velayeti davacı babaya verilen çocuklar için iştirak nafakasında hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

      in yetiştirilmesi ve bakımı yönünden yetkili olduğu düşünülmüş olsa dahi; soyadı değişikliğini isteme talebi, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olup; küçük ...’in 2014 doğumlu olduğu, idrak çağında bulunmadığı, çocuğun bu yaşlarda bulunduğu ortamdan ve arkadaş çevresinden etkilenerek davacının yeni eşinin soyadı olan "..." soyadını kullanmak istemesinin davaya kabul için yeterli bir gerekçe olmadığı, ayrıca davacının yeni eşinden muhtemel bir boşanma durumunda kızlık soyadını kullanabilecekken küçük ...’in soyadı değişikliği sonucu "..." soyadını kullanmaya devam edeceği ya da küçük İdrak çağına geldiğinde "..." soyadını kullanmak istemeyebileceği, ikinci kez soy isim değişikliği yapmasının sosyal çevresi açısından ve hukuki bakımdan daha zor olacağı, bu durumun çocuğun psikolojisini derinden etkileyebileceği, çocuğun psikolojisine zarar vereceği, velâyet hakkına sahip olmanın küçük üzerinde sınırsız yetki kullanabileceği anlamına gelmeyeceği, her durumda küçüğün yüksek menfaatinin gözetilmesi...

        İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 11.06.2013 tarihli, 2013/206 sayılı iddianamesi ile suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 6545 sayılı Kanun değişikliği öncesi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, ikinci fıkrası, üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca kamu davası açılmıştır. 2. İstanbul 1.Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.06.2014 tarihli ve 2013/146 Esas, 2014/137 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında yapılan yargılama neticesinde çocuğun cinsel istismarı suçundan, 6545 sayılı kanun değişikliği öncesi 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 51 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezanın ertelenmesine karar verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ A....

          Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)’nun 182/2.maddesinde velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılması esası kabul edilmiştir. Ayrıca TMK’nun 328.maddesinde:“Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” hükmü yer almaktadır. İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana babanın mali durumuna göre takdir edilir. Ayrıca, nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şekli de dikkate alınır. Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır....

            Bununla birlikte, 6100 sayılı Kanunun “Tarafta iradi değişiklik” başlıklı 124’üncü maddesinde, bir davada taraf değişikliğinin, ancak karşı tarafın açık rızası ile olanaklı olduğu bildirildikten sonra, ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği isteminin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği, dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği istemini kabul edebileceği açıklanmıştır....

              Aile Mahkemesinin 2020/339 Esas, 2021/189 Karar sayılı dava dosyası ile boşandıklarını, boşanma ilamı neticesinde tarafların müşterek çocuğu Cemre Nur Canlı'nın velayetinin davalı anneye verildiğini, davalının çocuğu ile ilgilenmediğini, müşterek çocuğun abisi Can Polat ile birlikte babasının yanında kaldığını, müvekkilinin oğlu ve kızı ile mutlu bir şekilde yaşadığını, davalının velayet görevini ihmal ettiğini ve müşterek çocuğun süreçten aşırı derecede yıprandığını, davalının fiili olarak çocuğun yanında kalmadığını çocuğun anneannenin yanında yalnız yaşamak zorunda kaldığını belirterek, müşterek çocuk Cemre Nur Canlı'nın, davalı anne Yasemin Canlı'da olan velayet hakkının kaldırılarak, müşterek çocuğun velayet hakkının müvekkiline verilmesine, talebin kabulü halinde ise dava tarihinden geçerli olmak üzere çocuk yararına bağlanan iştirak nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocuğun yaşanan olumsuz durumdan daha fazla etkilenmemesi için dava sürecinde tedbiren öncelikle bakım ve gözetiminin...

              Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.10.2015 tarihli ve 2014/220 Esas, 2015/336 Karar sayılı kararı ile; suça sürüklenen çocuğun 2014 yılı Mart ayı içerisinde mağdureyi konuşmak üzere Kayaş'ta bulunan evine çağırdığı, mağdurenin evine gittiği, burada cebir ve tehdit olmaksızın suça sürüklenen çocuğun mağdure ile normal yoldan organ sokmak suretiyle ilişkiye girdiği, bu olaydan yaklaşık 1 ay sonra 2014 yılı Nisan ayı içerisinde ikinci kez yine suça sürüklenen çocuğun evinde buluştukları, burada cebir, tehdit olmaksızın ikinci kez organ sokmak suretiyle suça sürüklenen çocuğun mağdure ile cinsel ilişkide bulunduğu, şeklinde kabul edilen olayda; suça sürüklenen çocuğun, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 6545 sayılı Kanun değişikliği öncesi lehe kabul edilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Mahkumiyet İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Adli Tıp Kurumu 6....

                  UYAP Entegrasyonu