CEVAP Davalı davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının annesinin sözlerini her daim müvekkilinin sözlerinden önde tuttuğunu, kadın tarafın annesinin sürekli olarak evliliklerine karıştığını ve müvekkili ailesinden koparmak için çaba sarf ettiğini, karşı tarafın müvekkilinden habersiz olarak altınları bozdurup annesinin kredi kartı borcu ile evlenmeden önceki borçlarına harcadığını, bu durumun ortaya çıkması sonrasında karşı tarafın annesinin bu durumu bastırabilmek için psikolojik baskı ve yapay sorunlar çıkarmaya başladığını, tarafların evlerine en ufak maddi katkılarının olmadığını, karşı tarafın her tartışmalarında sinir krizi geçirip evdeki eşyalara zarar verdiğini, ortak çocuğun doğumu sonrasında karşı tarafın annesinin bunu bahane ederek ortak konuta yerleştiğini, yardım etmek yerine hizmet beklediğini, müvekkilinin kendi evinde rahat edemez hale geldiğini, müvekkilinin karşı tarafın annesinin aralarından çekilmesini istemesi üzerine karşı tarafın...
ile görüşmesine müsade edilmediğini zaman zaman müvekkilinin kardeşi ortak konuta geldiğinde davalının annesinin misafirperver davranmadığını, davalının annesinin sürekli olarak müvekkiline hakaret ettiğini bu durumu eşine anlattığında eşinden fiziksel şiddet gördüğünü davalının annesinin eşinin Ölümünden müvekkilini sorumlu tuttuğunu davalının annesinin müvekkiline sürekli fiziksel şiddet uyguladığını üzerinde on tane baston kırdığını hatta en son demir baston kullanmaya başladığını, tarafların evine hırsız girdiğini evden altın hırsızladığını davalının annesinin hırsızın müvekkilinin erkek arkadaşı olduğunu iddia ettiğini bu sebeple müvekkilinin haksız yere fiziksel şiddete maruz kaldığını müvekkilinin dışarı çıkmasının kesinlikle yasak olduğunu sadece çöp atmak ve çocukları okula getirip götürmek için dışarı çıkabildiğini, erkeğin annesinin ortak konutta kadının bir takım eşyaları kullanmasını yasakladığını hem davalının hem de annesinin müvekkilinin komşuları ile görüşmesine müsade...
gitmek zorunda kaldığını, bu dönemde müşterek çocuğun eğitiminin de sekteye uğradığını, davalının müşterek çocuğa kendisini okuduğu okuldan alacağını ve başka bir okula kaydettireceğini söylediğini, çocuğun bu durumdan olumsuz yönde etkilendiğini, davalının ortak velayetten dolayı sürekli olarak davacıyı rahatsız ettiğini, evine gelip gitmek için bahaneler bulduğunu, davalının dilediği zaman müşterek çocukla görüşebildiğini ancak ortak velayet hükümlerini kötüye kullanmaya çalıştığını belirterek, müşterek çocuk Mustafa Burak Alptekin'in velayetinin davacı anneye verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı dahili davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Dahili davalı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece kısıtlı bulunması nedeniyle tebligatların kendisine yapılmadığını, vasinin ise bilgisi olmadığından ve cevap hakkını kullanmadığını, kendisine de bilgi vermediğini, davanın kabulüne karar verilmesinin, çocuğun kökleri ile özellikle kendisiyle bağını kopmasına neden olacağını, usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın çocuğun annesinin soyadını kullanmasına izin davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; evlenmesine izin istenilen çocuğun babasının vefatından sonra annesiyle maddi zorluk içinde yaşamlarını sürdükdüklerini, eğitimine dahi devam edemediğini, somut olayda küçüğün üstün menfaatinin söz konusu olduğunu, küçüğün düzenli bir hayatının olmayıp, başkalarının yardımına bağımlı olarak yaşamına devam ettiğini, bu durumun dahi tek başına evlenme izni verilmesi gerektiren sebeplerden olduğunu, küçük lehine TMK'nın 124/2 şartlarının oluştuğunu, mahkemece verilen red kararının doğru olmayıp davanın kabulü yönünde hüküm kurulması gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: Dava; Türk Medeni Kanununun 124/2. maddesinde düzenlenen küçüğün evlenmesine izin verilmesi isteğine ilişkindir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının 3 ay önce müşterek haneyi terk ettiğini, aracı gönderilmesine rağmen dönmediğini, her gün annesinin evine gitmek istediğini, bu nedenle sık sık huzursuzluk çıkardığını, müvekkilini ve çocuğu ihmal ettiğini, ev işi ve temizlik yapmadığını, çocuğa bakmadığını, annesinin etkisi ile evde huzursuzluk çıkardığını, annesinin evliliğe müdahale ettiğini, müvekkiline ağır hakaretler ettiğini, davalı ve ailesinin müvekkilini tehdit ve hakaret ettiklerini, müvekkilinin ailesine istemez tavırlar sergileyip, yaşlarına hürmet etmediğini belirterek tarafların boşanmalarına ve çocuğun velayetinin babaya verilmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 17/06/2014 NUMARASI : 2014/355-2014/362 Satışa izin istemine ilişkin davada Ankara 3.Sulh Hukuk ve Ankara 7.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, babaları ölen ve annelerinin velayeti altında bulunan ve kısıtlı adına kayıtlı taşınmazlar üzerindeki hisselerinin satışına izin verilmesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, ergin çocuk T.. A..'nun karar içeriği ile velayet altına alındığı, bu durumda ise kısıtlı hakkında satışa izin konusunda TMK' nın 419/3. maddesi uyarınca velayet hükümlerinin uygulanması gerektiği bildirilerek görevsizlik kararı verilmiştir....
Başka bir ifade ile ana ve babanın çocuğun malları üzerinde hakimden izin almadan tasarrufta bulunma hakkı, çocuğun ergin olmasıyla kendiliğinden sona erer. Öyle olunca ergin çocuğun kısıtlanması halinde mallarının, vesayet hükümlerine göre idaresinin gerekeceği açıktır. TMK' nın ikinci kitabının üçüncü kısmında yer alan 397.maddesinin 2. Fıkrası gereğince "vesayet makamı sulh hukuk mahkemesi; denetim makamı, asliye hukuk mahkemesidir." TMK'nin 462. maddesi uyarınca vasinin vesayet makamından izin alması gereken işler belirtilmiş, 463. maddesinde de hangi hallerde denetim makamından onay alınması gerektiği açıklanmıştır. Dava; babasının velayeti altına bırakılan ergin kısıtlı adına tescilli otomobilin satışına izin verilmesi istemine ilişkin olduğundan Konya 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Konya 3....
Suça sürüklenen çocuk ile annesinin katılan ...'in evine geldikleri ve katılana Hz.Ali Camiinde yemek vereceklerini, katılanın evinde biraz dinlenmek istediklerini söyledikleri, katılanın önce kabul etmediği ancak ısrar edilmesi üzerine içeri girmelerine izin verdiği bu arada suça sürüklenen çocuğun annesi olan temyiz dışı sanık ...'in katılanın oğlu olan tanık ...'e'' sen erkeksin, biz annen ile konuşacağız diyerek odadan uzaklaştırdığı, daha sonra temyiz dışı sanık ...'in katılana evde büyü olduğunu ve büyüyü bozacağını, kolundaki 4 adet 22 ayar bileziği çıkartarak bir çoraba koymasını, bu çorabı eşinin hırkasına sarmasını, hırkayı da eşarba sarmasını ve bu eşarbı yatak odasındaki dolabın içine koymasını katılana söylediği ayrıca yatak odasındaki dolabın kapısının kilitli olup olmadığını sorarak dolabın kilitli olmadığını öğrendiği, katılanın temyiz dışı sanığın söylediği şeyleri yaptığı daha sonra temyiz dışı sanık ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Satışa İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA oyçokluğuyla karar verildi. 26.10.2009 (Pzt.) KARŞI OY Davacı, kısıtlıya miras yoluyla intikal eden taşınmazlardaki miras payının satışı için vesayet makamından izin istemiştir. İstek, Türk Medeni Kanununun 462/1. maddesine dayalıdır....