Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talepli açılan davada, ortak çocukla baba arasında yatılı kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün menfaatine olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 323 üncü maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddesi. Çocuk Hakları'nın Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü, 4 üncü, ve 6 ncı maddesi. 5395 sayılı Çocuk koruma Kanunu'nun 4 üncü maddesi'nin (b) bendi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
olmadığı, ortak çocuğun ise baba kavramına yabancı olduğu, ne var ki ortak çocuğun artık idrak çağına yaklaştığı, okul çağına geldiği, baba kavramıyla şu ya da bu şekilde tanışmak durumunda olduğu, bu bağlamda kişisel ilişkinin esasen ortak çocuğun da yararına olduğu ve ortak çocukla babası olan erkek arasında sınırlı, yatılı olmayan bir kişisel ilişki kurulması yoluna gidildiği belirtilerek; ortak çocuk ile erkek arasında her ayın bir ve üçüncü haftası cumartesi günü saat 10.00 ile aynı gün saat 14.30 arasında kişisel ilişki kurulmasına, taraflar hakkında kişisel ilişki hususunda 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'un 5 inci maddesi uyarınca danışmanlık tedbiri uygulanmasına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, dikkate alındığında ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL iştirak nafakası, her ne kadar yargılama sırasında nafakalara ÜFE oranında arttırım talebinde bulunulmuşsa da bu talebin dilekçelerin karşılıklı verilmesi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : 5395 Sayılı Yasaya Göre Koruma Tedbiri Alınması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, küçüklerin annesi tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kurum, korunmaya muhtaç olduklarından bahisle, küçükler, 2005 doğumlu ..., 2006 doğumlu ... ve 2013 doğumlu ... hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 5. maddesinin (c) bendi gereğince bakım tedbiri alınmasını talep etmiş; mahkemece; evrak üzerinde yapılan inceleme sonucu talebin kabulüne, küçükler hakkında 5395 sayılı Yasanın 5. maddesinde öngörülen bakım, eğitim, sağlık ve barınma tedbiri uygulanmasına, anne ve babayla çocuklar arasında kararda gösterilen sürelerde kişisel ilişki tesisine karar verilmiş, kararı küçüklerin annesi temyiz etmiştir....
Anılan ihbarnamede; 7343 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 44. maddesi ile 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanuna 41. maddesinden sonra gelmek üzere 41/F maddesinin eklendiği, anılan maddenin 2. fıkrasındaki "Çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin teslim emrine aykırı hareket edenler ile emrin gereğinin yerine getirilmesini engelleyenler, bir ay içinde yapılacak şikâyet üzerine, üç günden on güne kadar disiplin hapsiyle cezalandırılır." düzenlemesiyle çocuk teslimi emrine aykırı hareket etme eylemi karşılığında disiplin hapsi cezası öngörüldüğü ve düzenlemenin 5395 sayılı Kanun kapsamına alınmasıyla bu konuda verilecek disiplin hapsi cezalarının görevli aile mahkemesince verileceği hususu ile 7343 sayılı Kanun'un 48. maddesinde 5395 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. maddesinin 4. fıkrasında yer alan, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce gerçekleşen ve 2004 sayılı Kanunun mülga...
Anılan ihbarnamede; 7343 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 44. maddesi ile 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanuna 41. maddesinden sonra gelmek üzere 41/F maddesinin eklendiği, anılan maddenin 2. fıkrasındaki "Çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin teslim emrine aykırı hareket edenler ile emrin gereğinin yerine getirilmesini engelleyenler, bir ay içinde yapılacak şikâyet üzerine, üç günden on güne kadar disiplin hapsiyle cezalandırılır." düzenlemesiyle çocuk teslimi emrine aykırı hareket etme eylemi karşılığında disiplin hapsi cezası öngörüldüğü ve düzenlemenin 5395 sayılı Kanun kapsamına alınmasıyla bu konuda verilecek disiplin hapsi cezalarının görevli aile mahkemesince verileceği hususu ile 7343 sayılı Kanun'un 48. maddesinde 5395 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. maddesinin 4. fıkrasında yer alan, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce gerçekleşen ve 2004 sayılı Kanunun mülga...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Tesisi ve Çocuğun Teslimi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kurum tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar 20.06.2014 doğumlu küçük...'un biyolojik anne ve babası olmadıklarını, ancak çocuğun halen kendi nüfuslarına kayıtlı olduğunu, ...'nün talebiyle koruma altına alınarak kuruma yerleştirildiğini, çocuğun kendilerine alışkın olması nedeniyle kendilerine teslimini, olmadığı taktirde çocukla kişisel ilişki kurulmasını talep etmişlerdir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillere göre; davaya konu küçük ... 20.06.2014 doğumlu olup, davacıların çocuğu olarak nüfusa kayıtlıdır. ......
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı, anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davacının çocukla kişisel ilişki kurulmasına yönelik davasının kısmen kabulü ile, velayeti annesinde bulunan müşterek çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, davacının nafakanın arttırılması talebinin kabulü ile;müşterek çocuk için hükmedilen 300 TL iştirak nafakasının 300 TL arttırılarak 600 TL'ye çıkarılmasına, bu nafakanın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ve bu miktar nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen TÜFE oranında arttırılmasına, aynı kararın hüküm kısmının 5 numaralı bendinin dava tarihinden itibaren infazda tereddüt yaratması nedeniyle kaldırılmasına karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2021 NUMARASI : 2021/156 ESAS, 2021/841 KARAR DAVA KONUSU : ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 31/08/2018 tarihinde boşandıklarını, müşterek çocuk 02/07/2016 doğumlu Berra'nın velayetinin anneye verildiğini ve çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesis edildiğini, müvekkilinin bugüne kadar çocuğun baba ile görüşmesine karşı çıkmadığını ancak davalı babanın üzerine düşen sorumluluklarını yeterince yerine getirmediğini, kişisel ilişki hakkını kullandığı sırada özensiz davranışlar sergilediğini, çocuğun daha önce baba ile yatılı şekilde kalmadığını, bu nedenle...
dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, büyükbaba ... ile küçük çocuk arasında şahsi ilişki kurulması talebinin ise, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 325 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde, çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere ve özellikle hısımlarına da tanınabilineceği, ancak davacı annenin cezaevinde bulunmasının olağanüstü hal kavramı içine giremeyeceği, kaldı ki; davacı büyükbaba, davacı anneye tanınacak kişisel ilişki süresi içinde torununu görme ve aile bağlarını koruma ve geliştirme imkanına da sahip olduğu, ortada davacı büyükbabaya kişisel ilişki hakkı tanınmasını gerekli ve haklı kılan olağanüstü bir durumun bulunmadığı, öte yandan kişisel ilişkinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle, sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararlarının esas tutulması gerektiği, küçük çocuğun gözü önünde büyükbabası ...''...