Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak, amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Bu da çocuğun menfaatine aykırı düşmedikçe ve geçerli bir sebep olmadıkça çocukla diğer taraf arasında yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasını gerektirir. Bu bakımdan, velayeti babada bulunan çocuklarla anne arasında kişisel ilişki tesis edilirken, çocukların anne yanında, ayın belirli hafta sonları yarıyıl, yaz tatilleri ve dini bayramlarda yatılı kalacak şekilde kişisel ilişki kurulması yönünde bir düzenleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile anne ile baba arasında ihtilaf olmasının baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına engel olamayacağı, kişisel ilişki tesisine dair kararların kesin hüküm oluşturmadığı ve değişen koşullara göre kişisel ilişki tesisinin yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceği, İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişki düzenlenmesi uygun olmakla birlikte 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'na (5395 sayılı Kanun) ilişkin kararlar dışında bir kuruma velâyet ve kişisel ilişki denetiminin verilemeyeceği, bu nedenle üçüncü bir kişinin denetiminde kişisel ilişki kurulmasının kanunlara aykırılık teşkil edeceği yönünde yapılan değerlendirmeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının kişisel ilişkiye ilişkin bendinin kaldırılmasına bu bent yerine geçmek üzere, velâyeti annede olan 30.11.2013 doğumlu ... ile davacı babanın her ayın l inci ve 3 üncü haftası Cumartesi günü saat 10:00'dan Pazar günü saat 17:00'ye kadar, dini...
GEREKÇE : Davanın çocukla kişisel ilişki kurulması davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
ilişkinin gerçek manada bir kişisel ilişki olmadığı, kaldı ki bu şekilde verilen kişisel ilişki kararının dadi davalı tarafından çeşitli bahaneler ile engellendiği, davacının çocuğa camdan bakarak kişisel ilişki kurmaya çalıştığı, bu durumun tanık beyanları ve dava konusu çocuğun beyanları ile sabit olduğu anlaşılmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davacı vasi tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vasi istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu Melek Berra ile vasisi bulunduğu davacı baba Özcan arasındaki kişisel ilişkinin kurulabilmesi için, kendisine, çocuğun annesinden alınıp babasına götürülmesi hususunda yetki verilmesi için, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu çocukla kişisel ilişki kurulması davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Aile Mahkemesince boşanmalarına karar verildiğini, kararla müşterek çocuğun velayetinin davalı (anneye) bırakıldığını ve çocukla kendisi arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, ancak bu kararın temyiz edilmesi sebebiyle Yargıtay'da olduğunu, davalının, karar kesinleşmediği için çocuğu ile görüşmesine engel olduğunu ve görüştürmediğini ileri sürerek, boşanmaya ilişkin ilam Yargıtay'dan dönünceye kadar geçerli olmak üzere çocuğun velayetinin geçici bir süre için kendisine verilmesini, bu talebi kabul edilmediği taktirde boşanma kararı kesinleşinceye kadar çocukla tedbiren kişisel ilişki tesis edilmesini istemiş; mahkemece; “boşanma kararındaki velayete ve kişisel ilişkiye dair düzenlemenin henüz kesinleşmediği, derdest olduğu” belirtilerek, istek derdestlik sebebiyle usulden reddedilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir....
Bu sebeple çocukla baba arasında kişisel ilişkinin gözetim altında gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Mahkemece “tarafların ortak belirleyeceği aile yakınlarından birinin eşliğinde çocukla baba arasında ... Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezinde şahsi ilişki tesisine” ilişkin hükmü ise infaza elverişli olmayıp usul ve yasaya aykırıdır. Ayrıca kişisel ilişki sırasında mekan sınırlandırılması getirilmesi kişisel ilişkiden beklenen amaca uygun değildir. Mahkemece, infazda tereddüt oluşturmayacak ve çocuğun üstün yararını tehlikeye düşürmeyecek ve amaca da uygun şekilde kişisel ilişki tesisi gerekmektedir. Bu sebeple mahkemece yapılacak iş, üç kişilik uzman heyetinden rapor alınmak suretiyle, infaza elverişli ve amaca uygun şekilde hüküm kurulması zorunludur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, velayeti davacı annede olan çocukla davalı baba arasındaki mevcut kişisel ilişkinin kaldırılması, olmadığı takdirde sınırlandırılması istemine yöneliktir. TMK'nun 323. m.sine göre, ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. Kişisel ilişki düzenlenmesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla, ana- baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi ana-baba içinde bir haktır....
Bu nedenle HMK'nun 352. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinin nafaka yönünden miktar itibariyle kesinlik nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. 2.Dava müşterek çocukla kişisel ilişki talebine dairdir. Mahkememizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Velayet kendisine verilmeyen tarafla çocuk arasında kişisel ilişki tesis edilirken, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlaki yararları esas alınır. Çocukla, velayet kendisine bırakılmayan ebeveyn arasında düzenli kişisel ilişki kurma ve bu ilişkiyi sürdürme çocuk için bir hak olduğu gibi düzenli ilişkiyi elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....
Bu da çocuğun menfaatine aykırı düşmedikçe, çocukla diğer taraf arasında yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasını gerektirir. Bu bakımdan velayeti anneye bırakılan çocukla baba arasında kişisel ilişki tesis edilirken haklı ve geçerli bir sebep yoksa çocuk babası yanında yatılı kalacak şekilde bir düzenleme öngörülmelidir. Bu hususu gözetmeyen yerel mahkeme kararı usul ve yasaya aykırı ise de; sözü edilen bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerektirmiştir. (HUMK.md.438/7)....