Dava, müşterek çocukla ölen ebeveynin annesi arasında kişisel ilişki talebine dairdir. Türk Medeni Kanunu’nun 325. maddesi “Olağanüstü hâller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir. Ana ve baba için öngörülen sınırlamalar üçüncü kişiler için kıyas yoluyla uygulanır.” şeklindedir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle, sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK m.182/2). Anne öldüğüne göre, dede ve babaanne torunları ile kişisel ilişki kurulmasını istemekte haklıdırlar. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (Anayasa)'nın "Ailenin korunması ve çocuk hakları" başlıklı 41. Maddesinin ikinci fıkrası; "Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması yerinde ise de, kişisel ilişkiye dosyadaki mevcut delillere ve oluşan duruma göre karar verilmesi gerekirken, değişen koşullara göre her zaman yeniden düzenleme talep edilebileceğinden, kademeli kişisel ilişki kurulması doğru olmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin kişisel ilişkinin kademeli kurulmasına yönelik davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, kabul edilen yönden İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına ve bu yönden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, davalı vekilinin diğer istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Çocukların yaşları dikkate alındığında, davacı anne ile çocuklar arasında yatılı kişisel ilişki kurulmasının, çocukların sağlığını, ahlaki ve bedensel gelişimini tehlikeye düşüreceğine ilişkin bir delil bulunmadığına göre, müşterek çocuklar ile davacı anne arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davalının bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kişisel ilişki davasının boşanma davası ile birlikte görülmesinin yasal zorunluluk olmaması nedeni ile davalının birleştirme kararı verilmeden karar verilmesine yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
HMK 355.maddeye göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen hallerle sınırlı olarak yapılır. 3. kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez. Ancak; anneanne, dede, büyükanne ve büyük babalarla torun arasındaki kişisel ilişki, torunun bunlarla "aile bağlarını" güçlendirmek ve geliştirmek, onların da torun sevgilerini tatmaya elverişli olacak yeterlilikte olması gerekir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; davacının kişisel ilişkiye dair talebinin anayasal hak olduğunu, mahkemece talebin haksız bir şekilde reddine karar verildiğini, bu durumun çocuğa da zararlı olduğunu ifadeyle İlk derece mahkemesi kararının bu yönüyle kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava müşterek çocukla kişisel ilişki talebine dairdir. Mahkememizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Velayet kendisine verilmeyen tarafla çocuk arasında kişisel ilişki tesis edilirken, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlaki yararları esas alınır. Çocukla, velayet kendisine bırakılmayan ebeveyn arasında düzenli kişisel ilişki kurma ve bu ilişkiyi sürdürme çocuk için bir hak olduğu gibi düzenli ilişkiyi elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır....
HMK 355.maddeye göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen hallerle sınırlı olarak yapılır. 3. kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez. Ancak; anneanne, dede, büyükanne ve büyük babalarla torun arasındaki kişisel ilişki, torunun bunlarla "aile bağlarını" güçlendirmek ve geliştirmek, onların da torun sevgilerini tatmaya elverişli olacak yeterlilikte olması gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile çocuk ile baba arasında her hafta cumartesi günü 15:00- 16:00 saatleri arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı istinaf dilekçesinde özetle; çocuk ile arasında bulunan şahsi ilişki süresinin kısa olduğunu, bu nedenle çocukla arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması talebine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Görev, kamu düzenine ilişkindir....
Hukuk Dairesinin 30.1.2012 gün ve 2011/12727- 1614 sayılı ilamı) Çocuğun menfaati bu yönde bir düzenlemeyi gerekli kılmadıkça, uzman aracılıgı veya gözetiminde kişisel ilişki tesisi bundan beklenen amaca aykırı düşer. Velayet kendisine verilmeyen tarafla çocuk arasında kişisel ilişki tesis edilirken, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlaki yararları esas alınır. Çocukla, velayet kendisine bırakılmayan ebeveyn arasında düzenli kişisel ilişki kurma ve bu ilişkiyi sürdürme çocuk için bir hak olduğu gibi düzenli ilişkiyi elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (Anayasa)'nın "Ailenin korunması ve çocuk hakları" başlıklı 41....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen 16.02.2016 tarihli ek karar davalılar ... ile ...... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Talep eden anne; haklarında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 5/1-c maddesine göre bakım tedbiri verilen ikiz çocukları 12.05.2008 doğumlu Sultan ve Nazlı ile, aleyhine talepte bulunulan kurumun yatılı kişisel ilişki kurulmasına izin vermediği gerekçesiyle, tedbir kararı verilen ... Aile Mahkemesi'nin 2014/381 esas .2014/589 karar sayılı dosyası üzerinden kişisel ilişki düzenlenmesini talep etmiş, mahkemece 16.02.2016 tarihli ek kararla anne ile çocuklar arasında kişisel ilişki düzenlemesine karar verilmiştir....
Temyiz Sebepleri Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; davacı ile müşterek çocuk arasında yatılı kişisel ilişki kurulmasının otizm rahatsızlığı olan çocuğu olumsuz yönde etkileyeceğini, İlk Derece Mahkemesi tarafından uzman refakati olmadan kurulan şahsi ilişkinin çocuğun üstün yararına aykırı olduğunu, davacının amacının müşterek çocukla sağlıklı bir şahsi ilişki kurmaktan ziyade kadından intikam almak olduğunu, davacının müşterek çocukla doğumundan itibaren maddî ve manevî olarak hiç ilgilenmediğini, müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, vekâlet ücretine ilişkin tarifenin yanlış tespit edildiğini ileri sürerek kararın kişisel ilişki düzenlemesi ile aleyhine hükmedilen yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....