Davanın kabulüne dair verilen karar davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince soybağının reddi kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, yargılama giderlerine yönelik istinaf başvurusunun ise kabulü ile ilk derece mahkemesinin sadece yargılama giderlerine yönelik (4) nolu hüküm fıkrası kaldırılarak yargılama giderlerine yönelik kurulan hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 286 ve devamı maddelerinde düzenlenen baba tarafından çocuk ve anne aleyhine açılan soybağının reddi davasıdır....
TARAFLARCA İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Cumhuriyet Savcılığı Tarafından İleri sürülen istinaf sebepleri: Açılan dava anne yönünden dava nüfus kaydının düzeltilmesi davası olmasına rağmen baba yönünden kamu düzenini ilgilendiren TMK 301.maddesinde düzenlenen babalık davasıdır. Görülen davada nüfus müdürlüğünce tutulan yanlış kaydın bulunmadığı, beyana istinaden kayıt oluşturulduğu ve babalık davası ile birlikte Cumhuriyet Başsavcılığımıza bildirimde bulunulması gerektiği, öncelikle yargılama neticesinde gerçek annenin tespiti ile akabinde davalı T4 yönünden soybağının reddi davası açılması gerektiği, akabinde gerçek babanın tanıma beyanında bulunabileceği gibi, anne ve çocuk tarafından soybağının tespitinin istenebileceği, soybağının tespiti yönünden görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olmasına rağmen Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılması ve DNA incelemesi yapılmaksızın hüküm kurulması isabetli olmamıştır. Beyanı ile ilk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....
Taraflar ve üçüncü kişiler, soybağının belirlenmesinde zorunlu olan ve sağlıkları yönünden tehlike yaratmayan araştırma ve incelemelere rıza göstermekle yükümlüdürler. Davalı, hakimin öngördüğü araştırma ve incelemeye rıza göstermezse, hakim, durum ve koşullara göre bundan beklenen sonucu, onun aleyhine doğmuş sayabilir.” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 292. maddesinde ise; “(1) Uyuşmazlığın çözümü bakımından zorunlu ve bilimsel verilere uygun olmak, ayrıca sağlık yönünden bir tehlike oluşturmamak şartıyla, herkes, soybağının tespiti amacıyla vücudundan kan veya doku alınmasına katlanmak zorundadır. Haklı bir sebep olmaksızın bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde, hâkim incelemenin zor kullanılarak yapılmasına karar verir. (2) Üçüncü kişi tanıklıktan çekinme hakkı bulunduğunu ileri sürerek bu yükümlülükten kaçınamaz." hükümleri yer almaktadır....
Bu nedenle dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemede; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının nüfustaki anne kaydının düzeltilmesi davası olduğu, Ana ve baba ile soybağının kurulması, diğer bir deyişle biyolojik anne ve babanın tespit edilmesi halinde, çocuk ve biyolojik anne babası arasında soybağı doğrudan kurulacağına göre, davacıların iddialarının yani gerçek anne - baba olup olmadıklarının öncelikle belirlenmesi gereklidir. Gerçek annenin tespit edilmesi sonrasında ise babalık karinesine dayalı olarak babanın belirlenmesi mümkündür. TMK hükümlerine göre soybağının reddi davası ancak babalık karinesi kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soybağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Nüfus temsilcisi istinaf dilekçesinde; 4721 Sayılı TMK'nın 282.maddesi uyarınca çocuk ile ana arasındaki soybağının doğumla, baba ile arasındaki soybağının ise ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmüyle kurulduğunu, soybağının ayrıca evlat edinme yoluyla da kurulduğunu, kısaca af kanunları olarak nitelendirilen bir evlenmek aktine dayanmayan birleşmelerden doğan çocukların neseplerinin düzeltilmesine ilişkin kurallara göre soybağının düzeltilebileceğini, babalık karinesinin çürütülmesinin sadece soybağı reddi ile mümkün olduğunu, bunun ise soybağının reddi davası ile sağlanabileceğini, bunun dışında çocuk ile baba arasında kurulan soybağının ortadan kaldırılmasının mümkün olmadığını, bu nedenle soybağı reddedilen küçüğün nüfus kaydının kayden annesinin (kızlık) kaydında olması ve reşit olmadığından talep edilen soyismi kullanmasının ilk derece mahkemesi kararı ile mümkün olmadığından bahisle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar...
nin 28.03.2011 doğumlu olarak ... ve ... çocuğu olarak Özel .... Hastanesi bila tarih 3177 sayılı doğum raporuna göre baba beyanı üzerine 31.03.2011 tarihinde nüfusa tescil edilmiş, çocuğun gerçek baba ve annesi olduğu iddia edilen ... ve ... 24.10.2003 tarihinde evlenmişlerdir. Davacıların iddiasının kabulü halinde çocuk, anne ve babasının evlilik birliği içerisinde doğmuş olacak dolayısı ile anne ve baba arasındaki soybağı TMK.nun 282. maddesi gereği kurulacaktır. Davacılar, ana ve baba yönünden ...'nin kaydının düzeltilmesini istemiştir. Davacıların iddialarının kabulü halinde, yukarıda da açıklandığı gibi; ...'nin kayden baba ve annesi görünen ... ve ... yönünden nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe kaydedildiğinden ve tarafların bundan haberdar olduklarından söz edilmesi gereklidir. Bu yönden davanın soybağı ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Anne olduğu iddia edilen ... yönünden ise, soybağının olamayacağı tartışmasızdır....
(HGK 30.01.2008 gün ..... sayılı kararı) Somut olayda; ... 06/02/2000 doğumlu olarak Bayram ve ... çocuğu olarak baba beyanı üzerine 06/11/2000 tarihinde nüfusa tescil edilmiş, çocuğun gerçek baba ve annesi olduğu iddia edilen .... Doğan 18/09/1999 tarihinde evlenmişlerdir. Davacıların iddiasının kabulü halinde çocuk, anne ve babasının evlilik birliğine tescil edilecek, dolayısı ile anne ve baba arasındaki soybağı TMK.nun 282. maddesi gereği kurulacaktır. Davada, ana ve baba yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. İddianın kabulü halinde, yukarıda da açıklandığı gibi; ..... kayden baba ve annesi görünen..... yönünden nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe kaydedildiğinden ve tarafların bundan haberdar olduklarından söz edilmesi gereklidir. Bu yönden davanın soybağı ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Anne olduğu iddia edilen ....yönünden ise, soybağının olamayacağı tartışmasızdır....
(HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı) Somut olayda;..... hanesine anne ve baba beyanı üzerine 09/06/2006 tarihinde nüfusa tescil edilmiş, çocukların gerçek baba ve annesi olduğu iddia edilen..... 07.05.2008 tarihinde evlenmişlerdir. Davacıların iddiasının kabulü halinde çocuk, anne ve babasının evlilik birliğine tescil edilecek, dolayısı ile anne ve baba arasındaki soybağı TMK.nun 282. maddesi gereği kurulacaktır. Davada, ana ve baba yönünden .....'ın nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. İddianın kabulü halinde, yukarıda da açıklandığı gibi; .....'ın kayden baba ve annesi görünen .... yönünden nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe kaydedildiğinden ve tarafların bundan haberdar olduklarından söz edilmesi gereklidir. Bu yönden davanın soybağı ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Anne olduğu iddia edilen ....yönünden ise, soybağının olamayacağı tartışmasızdır. Baba olduğu iddia edilen....yönünden ise, ....'...
un biyolojik babasının davalı olmadığını tespiti ile soybağının reddine karar verilmesini, müvekkilinin davanın açılmasında kusurunun bulunmaması nedeniyle yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına, davanın kabulüne soybağının reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile soybağının reddi davası anne tarafından açılamayacak ise de eldeki davanın ... Emir Turgut'a velâyeten anne tarafından açıldığı gözönünde bulundurularak küçüğe kayyım tayin ettirildiği, taraf teşkilinin bu şekilde sağlanarak yargılamaya devam edildiği, küçüğün gerçek babasının davalı olmadığının İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesinin raporu ile tespit edildiği, soybağının reddi istenilen ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, Türk Medeni Yasasının 301. maddesine göre davacı anne tarafından açılan babalığın (çocuk ile baba arasındaki soybağının) belirlenmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....