İİK'nun 82/4 maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabi olup, şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda, dava konusu 34 XX 309 plakalı aracın haczedildiğine ilişkin 103 davet varakası borçluya tebliğ edilmemişse de, davacı borçlunun Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı 07/02/2021 tarihli menfi tespit davasının dava dilekçesinde iş bu araca ilişkin haczin ve yakalamanın kaldırılmasını da talep ettiği ancak borçlunun İİK’nun 16/1.maddesinde öngörülen 7 günlük yasal süreden sonra 31.05.2021 tarihinde icra mahkemesine başvurarak haczin kaldırılması talepli iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır. Bu nedenle dava konusu aracın haczine ilişkin şikayetin süreden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....
GEREKÇE; Uyuşmazlık, 3.kişinin aile konutu şerhi ve meskeniyete dayalı haczedilmezlik iddiaları nedeni ile borçluya ait taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması, satış kararının kaldırılması talebine yöneliktir. Mersin 8.İcra Dairesinin 2016/4881 esas sayılı dosyası incelendiğinde, takip türünün kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi olduğu, takip borçlularının T5 ve Ramazan Özdemir olduğu şikayetçi T1 satış ilanının ilgili sıfatıyla 11/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Şikayet dilekçesinin mahkemeye 06/09/2018 tarihinde verildiği görülmüştür. Şikayetçinin istinaf sebepleri yönünden yapılan incelemede: İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti gibi taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğu iddiasına dayalı haczin kaldırılması şikayeti de, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar(Yarg. 34 XX 330/6563 2020/1979)....
kuru ve sulak olduğu, traktörün değerinin 285.000,00 TL olarak belirlenmiş ise de, haline münasip traktörün değerinin belirlenmediği ancak bilirkişi tarafından sulama yapılabilecek arazide sulamanın derin yer altı kuyularınca ve basınçlı sulama ekipmanlarıyla yapılması zorunluluğunun bulunduğu, arazilerin birbirinden uzak olması, küçük parçalar halinde olması, taşlı ve meyilli ... arazi üzerindeki enerji hattının bulunmaması nedeniyle sulamada da traktör kullanımı nedenleri dikkate alındığında dava konusu traktörün altında güce sahip bir traktör ile ortalama verim elde edilmesinin mümkün olmadığının bildirildiği dikkate alındığında davacı borçlunun ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazisinin miktarı ve vasfı nazara alındığında borçlunun çiftçilik mesleğini icra edebilmesi için traktörün haline münasip olduğu, traktör üzerinde Ziraat Bankasının traktör kredisi nedeniyle zorunlu rehnin bulunduğu, alacaklı taraf aynı konuda davacının açtığı şikayet nedeniyle kesin hüküm bulunduğunu...
DELİLLER: Afyonkarahisar İcra Müdürlüğünün 2019/15474 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Yapılan araştırmaya göre davacının asıl uğraş alanının çiftçilik olmadığı, karayolu taşımacılığı olduğu anlaşıldığından şikayetin reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, müvekkilinin ÇKS kaydının bulunduğu, kendisi ile ailesinin geçimini çiftçilik yaparak sağladığı, haczedilen traktörün haline münasip traktör olduğu, müvekkilinin asıl uğraşısının tarım ve hayvancılık olduğu, uzun zamandır şoförlük yapmadığı, SGK kayıtlarına göre de 2017 den buyana taşımacılık faaliyetiyle ilgili bir kaydın bulunmadığı, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip borçlusunun İİK'nun 82/4 maddesine dayalı olarak açtığı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
Yani geçimini çiftçilik ile temin etmelidir. Bunun için borçlunun bizzat kendisinin ziraat yapması zorunlu olmayıp tarım arazisini ortakçıya (yarıcıya) vermek suretiyle işletmesi halinde de bu madde uyarınca haczedilmezlik şikâyetinde bulunabilir. Somut olayda, hükme esas alınan 27.03.2015 tarihli ziraat bilirkişisi raporunda; şikayete konu ... İlçesi ... Köyü 98 parsel sayılı taşınmazın boş olduğu ve otlakiye olarak kullanıldığı, ... İlçesi ... Köyü 1312 parsel ve 98 parsel sayılı tarla vasıflı taşınmazların yıllık net gelirinin 3.557,1 TL olduğu, taşınmazların yıllık net gelirinin muhtaçlık sınırının altında olması nedeni ile tarladan elde edilecek gelirin şikayet eden ve ailesinin geçim masraflarını karşılamaya yetmeyeceği, belirtilmiştir. O halde mahkemece zirai rapor, 98 parsel sayılı tarım arazisinin keşif sırasında boş ve otlak olduğunun tespiti tek başına bu arazinin tarımsal faaliyette kullanılmadığı anlamına gelmez....
bu sebeple büyük borç altına girdiğini, tüm mal varlığını kaybettiğini, bakmakla yükümlü olduğu eşi ve iki çocuğunun bulunduğunu, kefil olduğu için Cengiz Gülbahar'ın borçları sebebiyle mağdur olduğunu, çiftçilik dışında hiç bir gelirinin bulunmadığını, 34 XX 595 plaka sayılı 2013 model New Holland marka traktörünün haline münasip olduğuna karar verilerek üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiştir....
bu sebeple büyük borç altına girdiğini, tüm mal varlığını kaybettiğini, bakmakla yükümlü olduğu eşi ve iki çocuğunun bulunduğunu, kefil olduğu için Cengiz Gülbahar'ın borçları sebebiyle mağdur olduğunu, çiftçilik dışında hiç bir gelirinin bulunmadığını, 34 XX 255 plaka sayılı 2013 model New Holland marka traktörünün haline münasip olduğuna karar verilerek üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiştir....
Asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapması çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmadığı gibi örneğin çiftçi olan borçlunun, emekli maaşı alması ya da sigortalı bir işte çalışması da çiftçilik vasfını ortadan kaldırmaz. Böyle bir durumda borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı haczedilen haczedilmeyen tüm taşınmazları keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmeli ve borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılmalıdır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
Mahkemenin kararında bahsettiği davanın aynı mahkemenin 11.03.2016 dava tarihli 2016/210 Esas-2016/212 Karar sayılı dava dosyası olduğu, dava konusunun taşınmaz üzerine 25.08.2015 tarih ve 27385 yevmiye numarası ile işlenen hacze ilişkin meskeniyet şikayeti olup şikayetin süre yönünden reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olmakla borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır....