olduğundan 10 günlük ibraz süresine tabi olup ibraz süresinin bitim tarihi 6273 Sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce olduğundan, çek 6 aylık zamanaşımı süresine tabidir. O halde; mahkemece, takip konusu çekte zamanaşımı süresinin 6 ay olduğu nazara alınarak itiraza konu icra takip dosyasında takibin kesinleşmesinden sonraki devrede 6 aylık zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğininin tespiti ile oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu kabul edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine 2 adet çeke dayanılarak takip yapıldığını, 0041892 seri nolu çekte ibraz tarihi bulunmadığını, ayrıca her iki takibe konu çeklerde karşılıksız ibaresinin olmadığını, bu nedenle kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağını, ayrıca bu çekler hakkında İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/677 sayılı dosyasında açtıkları davada mahkemece 21/10/2019 günü 24.375,00- TL teminat ile ödeme yasağı kararı verildiğini, davanın halen derdest olduğunu, bu çeklerin ne şekilde ele geçirildiğinin bilinmediğini, C....
İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından müvekkili aleyhine çeke dayalı olarak takip başlatıldığını, takibe konu çekte müvekkilinin avalist olduğunu, dava dışı Atabeg Şirketinin de keşideci olduğunu, icra dosyasında 21/07/2015 tarihinden sonra herhangi bir işlem yapılmadığını, icra müdürlüğünce 17/12/2016 tarihinde dosyanın takipsizlik nedeni ile düşürülmesine karar verildiğini, dosyanın yenilenmediğini, 25/07/2019 tarihli haciz talebinin de reddedildiğini, 3 yıldan fazla süre dosyanın işlemsiz bırakıldığını söyleyerek zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Tüm dosya kapsamına göre; Çerkezköy İcra Müdürlüğünün 2011/3598 Esas sayılı dosyası ile davacı borçlu ve dava dışı Atabeg İnş.Turz. Emlak Nak. Tem. San.ve Tic. Ltd....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın, Denizbank Halk Caddesi Şubesine ait 3.000 TL bedelli çeki, 30/04/2008 tarihli olarak düzenleyerek katılana verdiği, ancak çekte keşide yerinin yazılmadığı, daha sonra sanığın, çekin karşılığını bankada hazır bulundurmadığı ve katılanın şikayeti üzerine 3167 sayılı Kanunun 16. maddesi uyarınca yargılandığı, ancak çekte keşide yeri olmadığından karşılıksız çek keşide etmek suçundan beraatine karar verildiği ve nitelikli dolandırıcılık suçundan suç duyurusunda bulunulduğu, sanığın bu şekilde üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık savunması, katılan beyanı ve tüm dosya kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında İnegöl İcra Müdürlüğü'nün 2019/6012 Esas sayılı takip dosyasında 10 örnek ödeme emri gönderildiğini, imzaya, borca ve tüm ferilerine ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, takibe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, çekte bulunan kimlik numarasının dahi müvekkiline ait olmadığını, müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu beyanla takibe/ ödeme emrine karşı yaptıkları itirazların/ şikayetlerin ayrıca ve açıkça icra takibine esas teşkil eden ilgili çekte bulunan imzanın müvekkiline ait olmaması nedeniyle imzaya karşı yaptıkları itirazların/ şikayetlerin kabulü ile takibin tamamen iptaline, icra takibinin tedbiren durdurulmasına, davalının asıl alacağın %20'sinden az olmamak üzere tazminata ve yine alacağın %10'u oranında para cezasına mahkumiyetine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı ... vekili, davanın (1) yıllık hakdüşümü süresi sonunda açıldığını, ayrıca, davacının şikayeti üzerine yapılan soruşturma sonrasında Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığınca takipsizlik kararı verildiğini, senetlerin müvekkiline ciro yolu ile geçtiğini öne sürerek davanın reddi ile %40 tazminata karar verilmesini istemiş, diğer davalı ... vekili ise, davanın süresi içinde açılmadığını, senetlerin zorla imzalatıldığı yolundaki davacı iddiaların yerinde olmadığını, Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığınca takipsizlik kararı verildiğini, ikraha dayalı menfi tespit davalarında zamanaşımı süresinin (1) yıl olduğunu, davacının borcuna karşılık müvekkiline dava konusu senetleri verdiğini, şimdi de ödememek için dava açtığını belirterek davanın reddi ile %40 tazminata karar verilmesini istemiştir....
- K A R A R - Davacılar vekili, müvekkilleri aleyhine ... ....İcra Müdürlüğü'nün 2013/16284 Esas sayılı dosyasından ilamsız takip başlatıldığını, ödeme emrinin muhtara tebliğ edilerek takibin kesinleştirildiğini, takibe konu ....01.2013 keşideli 29.000,00.-TL bedelli çekte müvekkillerinin imzası bulunmadığından aleyhlerine takip yapılamayacağını, borçlu bulunmadıklarının tespitini ve lehlerine % ... tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, zamanaşımı ve göreve ilişkin itirazlarda bulunarak, davacıların çekte lehtar olarak yer alan ... ... ....k...Ltd. Şti'nin ortakları olduğunu, hileli olarak şirket hisselerini devrettiklerinden, şirketin borçlarından hisseleri oranında sorumlu olduklarını, bu nedenle davanın reddini ve lehlerine % ... tazminata karar verilmesini istemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin takip dosyasının zamanaşımından dolayı imha edildiğini kabul ettiğini, aynı zamanda takip dosyasının yenilenmediğinin de tespit edildiğini, sonrasında davaya açmakta hukuki yararları bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddedilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, kaldı ki müvekkilin zamanaşımından icranın geri bırakılmasıyla takibin iptal edilmesi sebebiyle hukuki yararı bulunduğunu, takibin kesinleşmesinden sonra borcun zamanaşımına uğraması halinde icra mahkemesine her zaman müracaat edilebileceğini, icra mahkemesi tarafından da gerekli inceleme yapılarak zamanaşımı gerçekleşmişse takibin iptaliyle geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini, mahkemenin hukuki yarar yokluğundan şikayeti reddetmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek yerel mahkemenin kararının kaldırılarak davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra takip dosyasının incelenmesinde; takip dayanağı 20.10.2010 keşide tarihli çek, ibraz süresinin bitim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 sayılı TTK'nun 726. maddesi uyarınca 6 aylık zamanaşımı süresine tabi olup, 20.09.2012 ile 16.09.2013 tarihleri arasında alacaklı tarafından zamanaşımını kesen bir takip işlemi yapılmaması ve belirtilen çek yönünden 6 aylık zamanaşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle bu çekten kaynaklanan alacağa yönelik temyiz itirazları yerinde değil ise de ; Somut olayda, takibe dayanak yapılan 29.09.2010 keşide tarihli çekin ibraz süresi 10 gün olup, çekte ibraz tarihi bulunmadığı gibi, ibraz süresi içerisinde de takibe geçilmediği görülmüştür....
Borçlunun şikayeti takip dayanağı ilamda brüt alacağa hükmedildiği, bu alacağın net miktarlar üzerinden istenebileceği halde, bu lazimeye uyulmadan takip başlatıldığı yönünde ilama aykırılık şikayeti olup, İİK'nun 33,33/a maddelerinde düzenlenen imhal, itfa ve zamanaşımı itirazı değildir. Bu durumda şikayetin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK b. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karış 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 01.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....