WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, borçlunun zamanaşımı itirazının kabulü halinde İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olmakla birlikte, takibi yapan ...'nun takip konusu çekte cirosu ve dolayısı ile yetkili hamil sıfatı bulunmadığı görülmektedir. O halde mahkemece alacaklının yetkili hamil sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle, takibin İİK'nun 170/a-2. maddesi uyarınca iptaline karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı itirazının kabulü nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz ise de, sonuçta takip iptal edildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Öte yandan İİK'nun 169/a-6. maddesinde; “Borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde kötüniyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklı, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir” hükmüne yer verilmiştir....

    Aksi takdirde senedin çek vasfında olduğunun kabulü mümkün değildir. 14/12/1992 günlü ve 1991/1-1992/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da açıklandığı üzere, kısaltılmış olarak yazılan keşide yerinin yukarıda yazılı ilkeye uygun bulunmaması halinde, takip dayanağı belge çek niteliğinde kabul edilemez. Dayanak belgenin, anılan niteliği haiz olmaması halinde de seçilen takip yoluna bakılmaksızın bu kez TBK.nun 146. maddesindeki on yıllık zamanaşımı uygulanacaktır. Somut olayda, takip dayanağı çekte keşide yerinin “T.Reis” şeklinde yazıldığı, bu durumda, yukarıda açıklandığı üzere keşide yerinin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek açıklıkta yer almadığı görülmektedir. Sözü edilen kısaltma, herhangi bir tereddüde meydan vermeyecek şekilde bir idari birimi göstermediğinden keşide yeri olarak kabulü mümkün değildir. Bu durumda, takip dayanağı çekte keşide yeri unsuru bulunmadığından anılan belge kambiyo senedi vasfı taşımamaktadır....

      üzerine başlatılan soruşturmada çekte keşideci şirket yetkili olarak gözüken katılan hakkında karşılıksız çek keşide etmekten dolayı mahkumiyetine karar verildiği, yargılamanın yenilenmesi davasında çekte keşideci şirketin katılan adına sahte belgelerle kurulduğunun ortaya çıktığı, bu surette sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda, 1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde; Sanığın üzerine atılı “resmi belgede sahtecilik” suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle, TCK'nın 204/1, 66/1-e ve 67/3 maddelerine göre hesaplanan 8 yıllık olağan dava zamanaşımı süresinin, zamanaşımını son kesen sebep olan 03/04/2012 tarihli mahkumiyet hükmü ile inceleme tarihi arasında gerçekleştiği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA...

        Bütün bu yasal düzenlemeler ve ilkeler ışığında çekler yönünden zamanaşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise o yasada öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği kabul edilmelidir. Buna göre, çek hakkındaki zamanaşımı süresi, ibraz süresinin bitmesi ile başlayacağına göre, çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zamanaşımı süresinin nazara alınması zorunludur. Bu nedenle zamanaşımı süresi, 6762 Sayılı TTK.'nun 726. maddesini değiştiren 6273 Sayılı Kanun'un 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 03.02.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde 6 ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise 3 yıldır.Somut olayda takibe konu 28.02.2009 keşide tarihli çekte, keşide yeri ile muhatap bankanın bulunduğu yer Didim olup, çek, 10 günlük ibraz süresine tabidir....

          GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekilince müvekkilleri aleyhine Trabzon İcra Müdürlüğünün 2020/2760 Esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapıldığını, takip dayanağı çekte ilk cironun lehtara ait olmaması nedeniyle ciro silsilesinde kopukluk bulunduğunu, bu haliyle çeke dayalı olarak kambiyo hukuku mucibince takip yapılamayacağını ileri sürerek icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip dayanağı çekte ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia ve dosya kapsamına göre; "Takibe konu senet incelendiğinde, ilk ciro SFM Grup Medikal Sağlık Hizm. Enerji Madencilik İnş. San. Tur. T2 Tic. A.Ş.ye ait ise de; daha sonra lehdar T4 Tur. Temizlik Hizm. ve Tic. Ltd. Şti.ne ait bir ciro bulunmaktadır....

          Esas sayılı takip dosyasında icra takibine dayanak olduğu anlaşılmıştır....

            İcra Müdürlüğü’nün 2020/1497 Esas sayılı dosyası ile davalı T2 tarafından müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, takip konusu çekin asıl sahibinin Hüseyin Çamlıca olduğunu, çeki Adem Deryahan’a verdiğini, onun da kendisine verdiğini, sonrasında bu çeki davalı alacaklı firmaya verdiğini, çekin hatır çeki olduğunu, çeki davalı alacaklı şirkete verirken inceleyerek almasını ve çekte bir sıkıntı var ise almamasını, çeki alması halinde sorumlusu sen olursun, dediğini, davalı alacaklının çeki araştırdığını, çekte ufak bir sıkıntı olduğunu, ancak çeki alacağını söylediğini, çekteki sıkıntıdan sen sorumlu değilsin diyerek kendisine imzalattırdıklarını, adet yerini bulsun ben karşı taraftan alırım dediklerini ve kendisinin mağdur olduğunu, Adem Deryahan’dan 80.000 TL’lik alacağı bulunduğunu, hakkında verilen karara itiraz ettiğini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....

            Somut olayda; takip alacaklısının ibraz anında takibe konu 15/03/2018 keşide tarihli 334.102,50 TL bedelli çekteki ciro silsilesi içerisinde yer almadığı aynı çekin ilk takibe konulduğu .... İcra Müdürlüğünün ... E sayılı dosyasında bulunan çek fotokopisinden anlaşılmaktadır. Çeki ibraz eden ... A.Ş. olup, bu kişinin ibrazdan sonra takip yapan işbu davanın davalısı (takip alacaklısı) ... ...'a bir cirosu yoktur. Hukuk Genel Kurulu'nun 24/04/1996 tarih ... E., ... K. sayılı kararında da açıklandığı gibi, hamile yazılı bir çekin bankaya ibrazından sonra ciro edilmeksizin başkasına elden devri olanaksızdır. İbrazdan sonra alacaklının çekte hak sahibi olabilmesi için TTK'nın 705.maddesi uyarınca adına alacağın temliki sonucu doğuran bir cironun bulunması gerekir. Dayanak çekte cirosu bulunmayan takip alacaklısının çekte yetkili hamil sıfatı olmadığından bu çeke dayanarak takip yapması mümkün değildir. Dolayısı ile birleşen dava yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir....

              Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığını, davalı tarafından, takip dayanağı olarak ... Bankası'nın numarası ..., keşide tarihi 11.10.2014, keşide yeri İstanbul, lehtarı ..., bedeli 78.000,00 TL olan çek gösterildiğini, icra takip dosyasından ödeme emri 05.05.2018 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, ancak söz konusu çek, 2014 yılında müvekkilinin iş yerinde yaşanan hırsızlık olayı neticesinde çalınan çek karnesindeki çek yapraklarından biridir ve çek yaprağının üzerindeki yazı ve imza müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, bu sebeple 08/05/2018 tarihinde, ödeme emrinin tebliği sonrasında .......

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ve borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde, borçlunun; icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takip alacaklısının yetkili hamil olmadığı şikayeti ile takibin iptali ve alacaklı aleyhine tazminata hükmolunmasını talep ettiği; mahkemece, takip dayanağı çekte belirtilen bir biçimde devir olmadığından takip yapan davalının yetkili hamil olmadığı, bu suretle, ciro silsilesi bozulmuş olan takip konusu çekin dayanak yapıldığı şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu