İhtiyati tedbir talep eden taraf, tedbire esas olan hakkını, ihtiyati tedbir sebep veya sebeplerini keza davanın esası yönünden de haklılığını ispat etmelidir. Ancak burada tam ispat aranmayıp yaklaşık ispatla yetinilecektir. (HMK m.390/3) Yani ispatı gereken hususların tam olarak değil kuvvetle muhtemel gösterilmesi yeterlidir. Öte yandan 6100 sayılı HMK'nun 391. maddesinin madde gerekçesinde de açıklandığı üzere mahkemece asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemez. Aksi halde geçici hukuki koruma olan ihtiyati tedbir davanın yerine ikame edilmiş olur. Yüksek Mahkeme içtihatlarına göre “dava sonunda elde edilecek faydayı sağlayacak şekilde”, başka bir deyişle “davanın ve uyuşmazlığın esasını halleder şekilde” ihtiyati tedbir kararı verilmesi doğru değildir....
tespit davası açıp ihtiyati tedbir talep ettiğini, davaya asliye ticaret mahkemesince bakılması gerektiğini belirterek, öncelikle ihtiyati tedbir kararına karşı itirazlarının kabulüne ve tedbir kararının kaldırılmasına, aksi halde ise teminat oranının %115'e çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İcra ve İflas Kanunu’nun m. 72,II hükmüne göre, “İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” Mahkemece, menfi tespit davasının icra takibinden önce açıldığı ve tedbir koşullarının oluştuğu kabul edilmesine rağmen somut olay bakımından uygulanması gereken İİK’nun m.72,II hükmü göz ardı edilerek, çek bedellerinin davalılar adına açılan hesapta bloke edilmesi suretiyle ihtiyati tedbir kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
olarak sayılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, iddiaların yargılamayı gerektirmesi koşulunun HMK'daki ihtiyati tedbir düzenlemelerinde yer almadığını, davanın icra takibinden önce açılmış menfi tespit davası olarak yorumlanabileceğini, aynı mahiyetteki iki davada ihtiyati tedbir kararı verildiğini, ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir....
İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden dogan zararları karsılamak ve alacagın yüzde onbesinden asağı olmamak üzere gösterecegi teminat karsılıgında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir..." şeklinde icra takibinden sonra menfi tespit davası açılması halinde ancak icra veznesine yatan paranın dava sonuna kadar tedbiren alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, icra takibinden sonra menfi tespit davası açılmakla, Yasanın buyruk hükmü gereğince ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, buna karşılık icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesine karar verilebileceği, o halde mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Davacı vekili istinaf itirazında haklı değildir....
Maddesi aynen ''Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.'' şeklinde düzenlenmiştir. İcra İflas Kanunu 72/3 uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibin durdurulmasına yönelik karar verilemez....
Maddesi aynen ''Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.'' şeklinde düzenlenmiştir. İcra İflas Kanunu 72/3 uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibin durdurulmasına yönelik karar verilemez....
Özkan, Muhammet Özekes, İcra ve İflas Hukuku, s.156-164) Aynı yasanın 72/ VI’ıncı maddesin de ise; "Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. " hükmüne yer verilmiş olup, buna göre; borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı alamamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borç alacaklıya ödenmiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin, yazılı hüküm gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir. (Çavdar, Seyit, İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, ..., 2007, s.803)....
İcra ve İflas Kanununun 72/2. maddesine göre, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir sadece icra takibinden önce açılan bir menfi tespit davası olması halinde verilebilecek bir tedbir olup, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilemez. Menfi tespit davasının icra takibinden sonra açılması durumunda ise ancak İİK72/3. maddesi uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir verilebilir. Bununla birlikte İİK 72. maddesi uyarınca talep edilen ihtiyati tedbir istemleri değerlendirilirken HMK 389 vd. maddelerinin de dikkate alınması gerekir. HMK 390/3 maddesi "Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır." hükmünü haizdir....
Davalı SGK vekili istinaf dilekçesinde özetle; takip sonrasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasının mümkün olmadığını, ancak teminat karşılığından icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi yönünde tedbir kararı verilebileceğini, tedbir kararı tesis edilirken davacı hakkında takip bulunup bulunmadığının araştırılmadığını, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun gereğince takip yapılabileceği de göz ardı edildiğini, ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığını, davanın harç yatırılmaksızın açılmış olduğunu belirterek, ihtiyati tedbire yönelik itirazlarının kabulü ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....