ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/10/2019 NUMARASI : 2019/654 ESAS, 2019/668 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :İlk derece mahkemesince, 3.kişileri etkileyecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, çekin sözleşmeden kaynaklı olup olmadığının anlaşılamadığı, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı asil istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesinde menfi tespit ve tedbir talebinde bulunulduğu halde mahkemenin sadece ihtiyati tedbir hakkında değerlendirme yaptığını, tedbir talep edilen çekin sözleşmede belirtilen çek olduğunu, davalının sözleşmeye uygun mal teslim etmediğini, tedbir kararı verilmediğinden çekin ödendiğini, dosyaya sunulan delillere göre yaklaşık ispatın gerçekleştiğini savunarak mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir....
Mahkemece ihtiyati haciz dayanağı çekin süresinde ibrazı üzerine ihtiyati tedbir kararı bulunduğundan işlem yapılamadığı şerhi verildiği, bahsi geçen ihtiyati tedbir kararında ise ihtiyati tedbir ile birlikte icra takibi yapılmaması yönünde karar kurulduğu, dolayısı ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin mahkeme yazısının .../05/2012 tarihinde bankaya yazıldığı, yazının yazıldığı menfi tespit dosyasında tedbirin devam ettiği ve bu davanın takipsizlik nedeni ile 1086 Sayılı HUMK'nun 409/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verildiği, bu kararın esasa ilişkin olmayıp usule ilişkin karar olduğu, dolayısı ile mahkeme yazısının bankaya yazılmasından sonra ... gün içinde yetkili hamilin çeki ibraz ederek karşılıksız olduğunu şerh verdirip ihtiyati haciz talebinde bulunduğu anlaşıldığından çekin çek vasfını ihtiyati tedbir kararının yürürlükte olduğu sürece kaybetmediği ve zaman aşımına uğramadığı, bu nedenlerle verilen ihtiyati haciz kararının yerinde ve yasaya uygun olduğu,...
İİK 72. maddesi gereğince ihtiyati talep eden geçici hukuki koruma kararlarının genel olarak düzenlendiği HMK hükümleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin koşulları kapsamında haklığının yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.İcra ve İflas Kanununun 72/2. maddesine göre, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir sadece icra takibinden önce açılan bir menfi tespit davası olması halinde verilebilecek bir tedbir olup, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilemez. Menfi tespit davasının icra takibinden sonra açılması durumunda ise ancak İİK 72/3. maddesi uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir verilebilir....
Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar ve bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Yine icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebilir." hükmünü düzenlemiştir....
için tek çarenin davalının mal varlığı hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi olduğunu iddia ederek ,ihtiyati tedbir talebine dair ret kararının kaldırılmasını istemiştir....
Mahkemece talep eden tarafından açılan menfi tespit davasının red olduğu ve kesinleştiği, bu durumda tedbir kararının devamında hukuki yarar kalmadığı gerekçesiyle tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Talep eden tarafından 10.09.2001 tarihinde davalı aleyhine açılan 2001/449 esas sayılı menfi tespit davası 26.11.2002 tarihli karar ile red edilmiştir. İİK.nun 72/4.maddesi “dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kendiliğinden kalkar” hükmünü içermektedir. Bu durumda açılan menfi tespit davasında borçlunun talebi üzerine verilen tedbir kararı artık yeni bir karara ihtiyaç olmadan kendiliğinden kalkmıştır. Hal böyle olunca ihtiyati tedbir kararını isteyen borçlu davanın reddinden sonra tedbir kararının kaldırılmasını isteyemez ve bu yönde hukuki yararı da bulunmamaktadır. Mahkemece istemin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
GEREKÇE: Dava: kaçak elektrik tespit tutanağından kaynaklanan menfi tespit davasıdır. İstinafa konu istem İlk Derece Mahkemesinin vermiş olduğu ihtiyati tedbir ara kararına karşı yapılan itirazın reddi ara kararının istinafen incelenmesi talebine ilişkindir. İhtiyati tedbir; 6100 Sayılı HMK'nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davanın açılmasıyla hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir kurumu kabul edilmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı ihtiyati tedbir kararına vâki itirazın kabulü ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına dair ara kararın temyizen tetkiki taraf vekillerince talep edilmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla temyiz dilekçesi ile dosyadaki, tüm belgeler okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Mahkemenin ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, yatırılan teminatın ... Ltd. Şirketi'ne iadesine ilişkin 12.02.2013 tarih, 2012/760 sayılı kararı taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki belgelere göre ihtiyati tedbir koyduran ... Ltd. Şirketi'nin tüm, alacaklı ... Ltd. Şirketi'nin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-... 3.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/182 Esas sayılı itirazın iptâli davası sonucu verilen karar ... 4....
Mahkemece davanın reddine, davalı lehine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-İİK 72/3-4 maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın % 15'inden aşağı olmamak üzere göstereceği tazminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış olmaktan dolayı doğan zararını gösterilen teminattan alır. Bu zarar herhalde yüzde ... aşağı tayin edilemez....
İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 2004 Sayılı İİK'nın menfi tespit ve istirdat davaları başlıklı 72. maddesinde; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....