Bu nedenle davalı kadının bu davranışları zina değil, "güven sarsıcı davranış" niteliğinde olup; Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi gereğince boşanmayı gerektiren kusurlu davranıştır. Davacı erkeğin Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesine göre açılmış bir boşanma davası olmadığından; zina sebebiyle açılmış boşanma davasının reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.06.2016 (Pzt.)...
İstinaf Sebepleri Davalı vekili; müvekkilinin eşini aldattığına ilişkin somut delilin bulunmadığını, zina nedeniyle boşanma kararını kabul etmediklerini, ortak çocuk ...'nun velâyetinin kendisi dinlenilmeden davacı anneye verildiğini, iştirak ve yoksulluk nafakasına karar verilmesinin hakkaniyete aykırı ve miktarlarının yüksek olduğunu, aylık çocuk ile müvekkili arasında karar verillen kişisel ilişkinin yetersiz olduğunu ve yatılı olarak babasının yanında kalmasına karar verilmesi gerektiğini, maddî zarara ilişkin inceleme yapılmadığını beyanla, zina sebebiyle davanın kabulü, boşanma, kusur belirlemesi, velâyet düzenlenmesi, kişisel ilişki, maddî tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakası ile nafakaların miktarı yönlerinden mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. C....
DAVA Davacı- karşı davalı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkilini aldattığını, Damla isimli bir kadınla zina eylemini gerçekleştirdiğini, müvekkilinin bu kadınla konuştuğunu ve kadının cinsel birliktelik yaşadıklarını kabul ettiğini, müvekkilinin aldatılma olayını araştırması nedeniyle davalı tarafından sözlü ve fiziksel şiddet gördüğünü belirterek tarafların zina nedeniyle mahkeme aksi kanaatte ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, velâyetin anneye tevdine, çocuk için aylık 5.000,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili için aylık 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına ve 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II....
halinde birlikte yaşamaya devam ettiğini, davalının cinsel sadakat yükümlülüğünü çiğnediğini, bu nedenlerle tarafların zina nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin davacıya verilmesine, 100.000,00- TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir....
davalarını etkileyeceği, istinaf taleplerinin gerekçesiz olarak reddedildiğini, zina sebebine dayalı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen nafaka ve tazminatların arttırılmasının kabul edilemez olduğunu, hak düşürücü süre yönünden davacı tarafın hiç bir delilinin olmadığını, boşanma kararının ve zina hukuki sebebine dayalı verilen fer'î taleplere ilişkin hükmün hatalı olduğunu, belirterek hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir....
Ön inceleme duruşmasında, davacı vekili, davalarının hukuki sebebinin öncelikle TMK'nın 161. maddesi kapsamında zina nedeniyle boşanma, bunun sabit görülmemesi halinde ise TMK'nın 166/1 maddesi kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası olduğunu bildirmiştir....
Davalı-davacı erkek temyiz dilekçesinde açıkça "Zina nedeniyle boşanmaya karar verilmesi gerektiğini, evlilik birliğinin sarsılması yönünde karar verilmesinin uygun olmadığının tespitini" talep etmek suretiyle kendi davaları hakkında verilen hükmü tümüyle temyiz etmiştir. O halde erkeğin Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine dayalı boşanma davasının kabulü suretiyle verilen boşanma hükmünün temyizin kapsamı dışında bırakılmak suretiyle kesinleştiğini kabul etmek mümkün değildir. Dairemizinin 26.09.2018 tarihli ilamında da belirtildiği üzere kadının zinası sabittir. Mahkemece yapılacak iş erkeğin zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması hukuksal sebeplerine (TMK m. 166/1) dayalı boşanma davaları hakkında ayrı ayrı yeniden hüküm kurularak erkeğin zinaya dayalı (TMK m. 161) boşanma davasının da kabulüne karar vermekten ibarettir....
GEREKÇE : Asıl dava TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma davası, birleşen dava ise zina nedeniyle açılan boşanma davasıdır. Davalı-b.davacı kadın istinafında, zina eden kocanın tam kusurlu olduğunu, asıl davanın reddi gerektiğini, lehine hükmedilen tazminatların düşük olduğunu belirterek kararın lehine kaldırılmasını talep etmiştir....
zina eylemi devam ettiğinden devam eden zina eylemine yönelik hak düşürücü süreden söz edilemeyeceği, bu nedenle davacının zina sebebine dayalı boşanma davasının da kabulü gerektiği, davalı tanığı olarak dinlenen Musa M.'...
KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....