Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı tarafından davalılar aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapu iptali ve tescil davası davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanakları ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davalı Hazine ve Turnalı Köyü Tüzel Kişiliği yönünden açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden açılan davanın kısmen kabulüne ve çekişmeli 661 parsel ayılı taşınmazın davacı Halit Eligüzel mirasçıları adlarına, çekişmeli 662 parsel sayılı taşınmazın davacı ... mirasçıları adlarına payları oranında mülkiyetinin tespitine, kadastro tespitinden sonra yapılan kamulaştırma işlemi nedeniyle çekişmeli taşınmazların E.Ü.A.Ş.Genel Müdürlüğü adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir....

    Mahkemelerce tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli kararın birbiriyle uyumlu olması zorunlu olup, bu zorunluluk, açık, ... ve güvenli yargılanma ilkelerinin gereğidir. Kısa kararda, davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş iken, gerekçeli kararın hüküm kısmında, davanın reddine, çekişmeli 170 ada 2, 36, 38, 42, 43 ve 44 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine, çekişmeli 170 ada 39 ve 40 parsel sayılı taşınmazların mera olarak sınırlandırılarak özel sicile yazılmasına karar verilmiş olması nedeniyle, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki ve aykırılık oluşturulmuştur....

      Hüküm kurulurken, çekişmeli taşınmaza ait tutanağın malik hanesi açık olarak Kadastro Mahkemesine devredilmiş olması ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca re'sen malik araştırması yapılmasının zorunlu olması nedeniyle, tapu kayıtları üzerinde inceleme yaptırılıp uzman tapucu bilirkişiden pay sahiplerini ve pay oranlarını bildirir şekilde rapor alınarak, gerçek hak sahipleri gözetilmeli ve adlarına tescile karar verilmelidir. Hazine vekilininin temiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.07.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

        dan geldiği ve murisin terekesinin 40-50 yıl önce taksim edildiği, o günden beri de taksime uygun şekilde kullanılageldiği, çekişmeli taşınmazın, üzerindeki evin ardiyesi ... oğlu ...'e ait olmak üzere davacının babası ...'a kaldığı mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere göre doğru olarak tespit edilmiştir. Ancak çekişmeli taşınmazın üzerindeki ev yıkılıp götürülmediğinden bu taşınmaz açısından taksimin şarta bağlandığı ve ve bu şartın gerçekleşmemesi nedeniyle taksimin geçerli olmadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf çekişmeli taşınmazın taksime tabi olup olmadığı, taksime tabi ise kime isabet ettiği ve taksimin geçerli olup olmadığı noktasındadır. Çekişmeli taşınmazın muris Sabit'in terekesine dahil olduğu ve üzerindeki evin ardiyesı ...'e ait olmak üzere davacı murisi Süleyman'a düştüğü ispatlandığına göre, ... tarafından ardiyenin götürülmemiş olması, davalıların ...'...

          Belediyesi aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası, dava konusu olan 115 ada 27 parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle, davacı ... tarafından davalılar Hazine ve...Belediyesi aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası ile davacı ... tarafından davalı ... aleyhine Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan men'i müdahale davası dava konusu olan 115 ada 29 parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Yargılama sırasında Hazine, çekişmeli 115 ada 23, 25, 26, 27, 28, 29, 30 ve 54 parsel sayılı taşınmazların kamu orta malı niteliğinde yayla olduğu iddiasıyla taşınmazların yayla vasfıyla sınırlandırılması istemiyle davaya katılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanakları ile aktarılan dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı ... ve arkadaşlarının davasının reddine, birleşen dosya davacıları ..., ..., ..., ... ve ...'...

            Köyünde 1993 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında çekişmeli 172 ada 11 parsel sayılı 1250.65 m2 yüzölçümündeki taşınmazın mera olarak köy tüzel kişiliği adına tespit gördüğü, 2003 yılında yapılan aplikasyon sırasında yanlışlığın fark edilerek bu davanın açıldığı anlaşılmış olup çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu saptanarak orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki; ... Köyünde 1993 yılında yapılan kadastronun 2. kadastro olması nedeniyle 3403 sayılı yasanın 22/1. maddesine göre iptaline ve çekişmeli 172 ada 11 nolu parselin içinde bulunduğu 1508 parselle birlikte orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yeniden mükerrer sicil oluşturacak şekilde hüküm kurulması isabetsiz ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

              Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 26.05.2002 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 1957 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. Çekişmeli taşınmaz bu çalışmada taşlık ve uçurum olması nedeniyle tesbit harici bırakılmıştır....

                Ve ....,.....,Bey Ve ... ... adına kayıtlı, doğusu, genel yol, batısı, Gölli toprağı kuzeyi, ......, toprağı güneyi, ....., toprağı sınırlı tapu kaydının çekişmeli parsele uymadığı gibi, tapu kaydı maliklerinin davacı köy Tüzel Kişiliğinin miras bırakanı olmadığı ve davacı köy tüzelkişiği veya tapu maliki mirasçılarının taşınmaz üzerinde zilyetliğinin bulunmadığı, davalının zilyetliği ve tapu kaydının 1316 (1900) tarihli olması insan ömrü ile ve maliklerin ölüm tarihleri göz önünde bulundurulduğunda, dayanılan tapu kaydının 3402 Sayılı Yasanın 13/B-c. maddesi gereğince yasal değerini yitirmiş olması nedeniyle kaydın taşınmaza ait olduğu bir an için kabul edilse bile, tapu kaydına değer verilemeyeceği göz önünde bulundurularak davacı Gölli Köyü Tüzel Kişiliği ile gerçek kişinin ve katılan ......

                  Oğlu ... ve Molla ... ...., ... ve ...., ...., Bey Ve ... ... adına kayıtlı, Doğusu: genel yol, Batısı: Gölli toprağı Kuzeyi:....., toprağı, Güneyi: ....., toprağı sınırlı tapu kaydının çekişmeli parsele uymadığı gibi, tapu kaydı maliklerinin davacı köy Tüzel Kişiliğinin miras bırakanı olmadığı ve davacı köy tüzelkişiği veya tapu maliki mirasçılarının taşınmaz üzerinde zilyetliğinin bulunmadığı, davalının zilyetliği ve tapu kaydının 1316 (1900) tarihli olması insan ömrü ile ve maliklerin ölüm tarihleri göz önünde bulundurulduğunda, dayanılan tapu kaydının 3402 Sayılı Yasanın 13/B-c maddesi gereğince yasal değerini yitirmiş olması nedeniyle kaydın taşınmaza ait olduğu bir an için kabul edilse bile, tapu kaydına değer verilemeyeceği göz önünde bulundurularak davacı .....,Köyü Tüzel Kişiliği ile gerçek kişinin ve katılan ......

                    Ancak, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli ... fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan, taşlık yapıya sahip yerlerden olduğu belirlendiği halde, mahkemece, taşınmazın içinde bulunduğu 2401 sayılı ada ile çevresindeki 2400, 2404 ve 2405 sayılı adaların, etrafının orman ile çevrili olması nedeniyle, çekişmeli taşınmazın orman içi açıklık niteliğinde olduğu yönündeki kabulü, belirtilen adaların yüzölçümü miktarı itibariyle büyük alanlar olması nedeniyle doğru ve yerinde değildir. Bu itibarla, çekişmeli taşınmazın taşlık niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, orman niteliğiyle tesciline karar verilmesi doğru değil ise de, belirtilen bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

                      UYAP Entegrasyonu