Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle reddine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmayı tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 30.3.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat Ali Karaçelik ile karşı taraf adına Avukat Yasemin Şen Köksal geldiler....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle reddine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmayı tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 30.3.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat Ali Karaçelik ile karşı taraf adına Avukat Yasemin Şen Köksal geldiler....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle reddine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmayı tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 30.3.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat Ali Karaçelik ile karşı taraf adına Avukat Yasemin Şen Köksal geldiler....

        Mahkemece, Kamulaştırma Kanununun 7. ve 8. maddelerinde düzenlenen adres araştırması ve pazarlığa çağrı ile ilgili işlemlerin davacı idare tarafından yapılmadan dava açıldığı böylelikle ön koşullar yerine getirilmediğinden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede, davalı tapu maliklerinin bir kısmının soy isimlerinin tapu kayıtlarında olmadığı gibi, tamamının nüfus kayıtlarının da dosyada bulunmadığından, davalıların nüfus kayıtlarının ve adreslerinin tespit edilmesi tespit edilen davalılara dava dilekçesinin ve duruşma gününün tebliği ile taraf teşkilinin sağlanması, kimlik bilgilerine ulaşılamayanlara ise 3561 sayılı yasanın 5793 sayılı kanun ile değişik 22/2 maddesi uyarınca Defterdarın kayyum olarak atanması ve kayyumun katılımı ile davaya devam edilerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

          Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 276 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre kural olarak bilirkişi olarak bir kişinin atanması, duruma göre bu sayının üçü geçmemesi gerekir. Mahkemece dosya üzerinde inceleme yapılmak üzere iki kişilik bir bilirkişi heyeti oluşturulmuş, bunlar da birbirinden farklı rapor vermişlerdir. Bu şekilde alınan rapordaki çelişkiler, oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetince, iddia ve savunma kapsamında yapılacak inceleme ile giderilmeli ve varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            ın (T.C: 3621005378) kayyım olarak atanması ve genel kurulu toplamak ve gündemi düzenlemek üzere yetki verilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. CEVAP: Davalı tarafın davaya cevap vermediği görüldü. GEREKÇE: Dava, TTK. 410. Maddesi gereğince " genel kurulun olağanüstü toplanması için çağrıya izin" istemine ilişkindir. TTK'nun 617. maddesi genel kurulun toplanması, çağrı başlıklı olup, 3. fıkrası "Toplantıya çağrı, azlığın çağrı ve öneri hakkı, gündem, öneriler, çağrısız genel kurul, hazırlık önlemleri, tutanak, yetkisiz katılma konularında anonim şirketlere ilişkin hükümler, Bakanlık Temsilcisi'ne ilişkin olanlar hariç kıyas yoluyla uygulanır....

              Dava, davalı Vakfın 2016 yılı Mütevelli Heyeti Genel Kurulu ile iş bu toplantıda alınan kararların iptali istemine ilişkindir. 1. Davacılar ... ve ... vekilinin temyizi yönünden; Mahkemece temyiz talebinde bulunan davacıların davalı Vakfın üyesi olmadıkları ve taraf sıfatları bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiş, diğer davacıların ise davalarının kabulü ile davalı Vakfın 2016 yılı Mütevelli Heyet Genel Kurul Toplantısı ile alınan kararların iptaline karar verilmiştir. Davacı ... tarafından açılan dava sonucu ... 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/13-2018/262 sayılı ve 22.05.2018 tarihli karar ile; "davacının Beşiktaş 25. Noterliğinin 17.04.2012 tarih 12527 yevmiye numaralı evrakına konu edilen "... Mütevelli Heyeti Üyeliğinden istifa ve bu hakkını davalıya (...) devir" işleminin iptaline" karar verilmiş olup verilen kararın henüz kesinleşmediği, diğer davacı ...'nun vakıf mütevelli heyeti üyeliğinden istifa ve bu hakkın ...'a devrine dair işlemin iptali için ... 14....

                İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.'' şeklindeki hüküm karşısında; sanığın kovuşturma aşamasında belirttiği en son adrese yapılan tebligat parçasının bila tebliğ iade edildiği, sanığa usulüne uygun olarak çağrı kağıdının tebliğ edilmediği anlaşılmakla; sanığa ''duruşmaya gelmediğiniz takdirde yokluğunuzda hükmün açıklanacağı'' şeklinde ihtarı da içeren çağrı kağıdının 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya devam olunarak yokluğunda hükmün açıklanması suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... (Ayaztaş)’ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 30/04/2019 günü oy birliğiyle karar verildi....

                  Her ne kadar, davacı taraf bu yönde bir istemde bulunmamışsa da 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 81/6 ncı maddesi uyarınca kooperatifin feshi istemine ilişkin davalarda, ayrıca bir talep olmasa dahi, fesih talebinin aynı zamanda tasfiye kararı verilmesi ve tasfiye memur atanması talebini de içerdiği, bu hususun fesih ve tasfiyenin doğal bir sonucu olduğu gözetilerek, mahkemece re'sen tasfiye memur atanması gerekirken, kooperatifin mal varlığının, alacak ve borçlarının saptanması ve bunların tasfiye edilmesi, tasfiyenin başlaması üzerine tasfiye memurunca yapılması gereken işlemlerden olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Maddesinde de belirtildiği üzere tüzel bir kişi gerekli organlardan yoksun kalmışsa kanun gereği kayyım atanması gerektiğini, mevcut durumda murisin tek başına yönetim kurulu oluşturduğunu, vefatından sonra şirketlerin yönetim organlarının mevcudiyetinin kaybettiği gözetilerek sınırlı işlerle sorumlu olmak üzere kayyım atanmasını, davalı şirketlerin her birinin ayrı ayrı genel kurullarının toplanması için terditli olarak öncelikle müvekkile genel kurul toplama yetkisi verilmesini ve genel kurulun gündeme uygun olarak yapılmasının sağlanmasına, murisin mali danışmanı ... T.C. Kimlik nolu ...'ın yönetim kayyımı olarak atanmasına, aksi takdirde Genel Kurul çağrısı ve tanımlı yetkileri kullanmak için her bir davalı şirkete ayrı ayrı Genel Kurul Çağrı Kayyımı atanması taleplerinin kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu