Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İnceleme konusu karar, işçiden işyerine verdiği zararın tazmini istemine ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dava dosyasının Yargıtay 9. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 26.12.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacının 18.01.2011-19.03.2012 tarihleri arasında gerçek ücretle davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

      Dosya içindeki bilgi ve belgelerden davacının ana taşınmazın kat maliki olmayan yöneticisi bulunduğu, kat malikleri kurulunca 25.03.2007 günlü toplantıda alınan kararların 4. bendinde fırın bacasının çatıya, elektrik kablolarına ve kararda yazılı diğer bölümlere vermiş olduğu zararın tazmini için avukat tutulması kararlaştırılmıştır. Bu yetkinin dava açmayı da kapsadığı dikkate alınmadan bunun salt avukat tutmaya yönelik olduğu düşünülüp, kararın 4. maddesindeki açıklama da gözetilmeden davanın aktif husumet ehliyetinin yokluğu nedeniyle reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı yan idarenin haksız eyleminden doğan zararın rücuen tazmini talebi ile açılmış olan itirazın iptali davası olduğunu, yerel mahkeme nezdinde ikame ettikleri bu davanın itirazın iptali davası olduğunun gözden kaçılarak yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, sunulan Uyuşmazlık Mahkemesi'nin yerleşik içtihatları uyarınca davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: Dava, davalı Belediyenin gerçekleştirdiği kazı çalışmaları sırasında davacı şirketçe sigortalanan doğal gaz boru hattına verdiği ileri sürülen zarar nedeniyle oluşan ve ödemesi yapılan hasar bedelinin rücuen tahsili istemiyle açılmıştır....

          Dosya içeriğine göre davacının iş sözleşmesinin görevini savsaması sonucu işverene otuz günlük ücreti ile karşılanamayacak miktarda zarar verdiği gerekçesi ile işveren tarafından 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/2-I maddesi uyarınca feshedilmiştir. Fesih işleminin yasal dayanağını oluşturan 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/2-I maddesinde işçinin görevini savsaması sonucu işverene otuz günlük ücretinin tutarıyla ödenemeyecek miktarda zarar vermesi hali iş sözleşmesinin işveren tarafından feshi için haklı sebep olduğu hükme bağlanmıştır. Anılan hükmün uygulanmasının söz konusu olduğu durumda işçinin görevini savsaması ve iş görme edimini yerine getirirken özen borcuna aykırı hareket etmesi sonucu zarara uğradığını ispat işverene, zararın meydana gelmesinde kusurlu olmadığını ispat yükü işçiye düşmektedir....

            Dosya içeriğine göre davacının iş sözleşmesinin görevini savsaması sonucu işverene otuz günlük ücreti ile karşılanamayacak miktarda zarar verdiği gerekçesi ile işveren tarafından 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/2-I maddesi uyarınca feshedilmiştir. Fesih işleminin yasal dayanağını oluşturan 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/2-I maddesinde işçinin görevini savsaması sonucu işverene otuz günlük ücretinin tutarıyla ödenemeyecek miktarda zarar vermesi hali iş sözleşmesinin işveren tarafından feshi için haklı sebep olduğu hükme bağlanmıştır. Anılan hükmün uygulanmasının söz konusu olduğu durumda işçinin görevini savsaması ve iş görme edimini yerine getirirken özen borcuna aykırı hareket etmesi sonucu zarara uğradığını ispat işverene, zararın meydana gelmesinde kusurlu olmadığını ispat yükü işçiye düşmektedir....

              Dosya içeriğine göre davacının iş sözleşmesinin görevini savsaması sonucu işverene otuz günlük ücreti ile karşılanamayacak miktarda zarar verdiği gerekçesi ile işveren tarafından 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/2-I maddesi uyarınca feshedilmiştir. Fesih işleminin yasal dayanağını oluşturan 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/2-I maddesinde işçinin görevini savsaması sonucu işverene otuz günlük ücretinin tutarıyla ödenemeyecek miktarda zarar vermesi hali iş sözleşmesinin işveren tarafından feshi için haklı sebep olduğu hükme bağlanmıştır. Anılan hükmün uygulanmasının söz konusu olduğu durumda işçinin görevini savsaması ve iş görme edimini yerine getirirken özen borcuna aykırı hareket etmesi sonucu zarara uğradığını ispat işverene, zararın meydana gelmesinde kusurlu olmadığını ispat yükü işçiye düşmektedir....

                E) Gerekçe: Somut olayda davacı 04.11.2011 tarihli dilekçesiyle muvazzaf askerlik görevi nedeniyle 30.11.2011 tarihinde ayrılmak istediğini belirtir dilekçe verdiği, bu dilekçe üzerine davacıya kıdem tazminatının ödendiği, davacının askerlik dönüşü işverene işe başlama konusunda müracaat etmişse de işverenin yasal olarak davacıyı işe başlatmak gibi bir zorunluluğunun bulunmadığı, iş sözleşmesinin davacı tarafından feshedildiği, işverence gerçekleştirilen bir fesih olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. 4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarda açıklanan gerekçe ile; 1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, 2. Davanın REDDİNE, 3....

                  İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2020 NUMARASI : 2019/222 2020/178 DAVA KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı yanında LPG tanker şoförü olarak çalışırken Katar da bulunan işyerinde çalışırken 15.08.2013 tarihinde geçirdiği iş kazası sebebiyle malul kaldığını ileri sürerek maddi ve manevi tazminat alacaklarını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, Kırıkkale 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/1327 E. Sayılı dosyasında görülen davada olayın davacı ile dava dışı Ahmet Kabakcıoğlu'nun kusurundan kaynaklandığının tespit edildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....

                  Feshe ilişkin beyanı alınan davacı tanığı Anıl Ertan, işyerinde hattan çıkan malzemeleri alma hususunda Azat Aslan adlı çalışanın yardım isterken davacıya ''buraya gelsene a..koyayım'' şeklinde hakaret ettiğini, davacının diğer çalışanı düzgün konuş diye uyardığını ancak kendisinin küfür ve hakaret etmediğini beyan etmiştir. Olayda adı geçen Fatih Özgen'in kollukta alınan beyanında ise gece iş dönüşü davacının servis minibüsünden ineceği sırada Azat Aslan adlı çalışanın yanında 4 kişi ile birlikte davacıyı darp etmeye başladığını, araçtan inip davacıyı kurtarmaya çalıştığını ancak Azat Aslan ve arkadaşlarının kendisini de yumrukla yaraladığını ifade etmiştir. İş akdinin haklı ya da geçerli nedenle fesh edildiğinin ispatı davalı işverene aittir. Somut dosyada davalının alınan savunması, dinlenen tanık beyanlarına göre önce işyerinde sonrasında dışarıda devam eden olaylarda davacının sözlü yada fiili davranışlarla diğer çalışana sataştığı ispatlanmış değildir....

                  UYAP Entegrasyonu