Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili, tedbir ve yoksulluk nafakasının az olması, maddi tazminatın az olması manevi tazminat talebinin reddi, nisbi vekalet ücretine hükmederken ziynet eşyası ve çeyiz eşyasının dikkate alınıp, para taleplerinin dikkate alınmaması nedeni ile eksik vekalet ücreti takdiri yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı erkek vekili, boşanma kararı verilmesi, kusur, gelir tespiti yapılmadan nafaka takdiri ve miktarı, maddi tazminat takdiri ve miktarı, ziynet eşyalarının iadesi, düğünde takılan takıların iadesi, çeyiz eşyasının iadesi mümkün değilse değerlerinin tahsiline karar verilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Erkek vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşini tüm samimiyetiyle sevdiğini, bu nedenle boşanmak istemediğini, yerel mahkemenin verdiği boşanma kararının da istinaf edildiğini, davacı tarafın tüm iddia ve taleplerinin reddi ile kararının kaldırılarak davanın reddine karar vermesini talep etmiştir....

Asliye Hukuk Mahkemesinin ayrı ayrı görevsizlik kararı vermesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi amacıyla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 2009 yılında evlendiklerini ve tarafların düğününden önce mehir senedi düzenlediklerini, mehir senedinde yazılı ziynet eşyasının davalı tarafından mehir olarak örf ve adet gereği müvekkiline verildiğini, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasıyla müvekkili tarafından boşanma davasının açıldığını, bu nedenlerle mehir senedinde yazılı olan ziynet eşyasının aynen iadesi ve teslimine, aksi takdirde bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Konya 7....

Hukuk Dairesinin 08.10.2018 tarih ve 2016/22219 Esas, 2018/9674 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 297 nci maddesinde bir hükmün neleri içermesi gerektiğinin tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde gösterildiği davacı tarafça dosyaya sunulan çeyiz senedinde, ziynet eşyalarının nitelik ve adet belirtilmeksizin yalnızca "3.000.000.000 (3.000 TL) değerinde ziynet eşyası" olarak belirtildiği, mahkemece de hüküm kısmında yalnızca "ziynet eşyasının iadesi" şeklinde hüküm kurulduğu, iadesine karar verilen ziynet eşyalarının gram ve ayarlarının gösterilmediği , bu hali ile açık ve infaza elverişli bir karar olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporuna bakıldığında da, dava konusu edilen ziynet eşyalarının ayarının belirtilmediği, evlilik tarihi olan 2001 yılında karşılığı 3.000,00 TL olarak belirlenen ziynet eşyalarının tahmini olarak 200 gram altına denk geldiği belirtilerek, 200 gram altın üzerinden hesaplama yapıldığı, o halde, mahkemece;...

    Bu itibarla; 28.07.2004 tarihli çeyiz senedi içeriği nazara alınarak; çeyiz senedi kapsamında kalan ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken; sözkonusu çeyiz senedi içeriği gözardı edilerek; davacının ziynet eşyaları yönünden davasını ispat edemediği, (davalıların senette yazılı yükümlülüklerini yerine getirdiği yönünde davacının ziyinetlerini işletilmek üzere 3 adet tümlük altın karşılığı kuyumcuya verdiği) gerekçesiyle ziynet eşyaları yönünden verilen red kararı isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı taktirde bedelinin iadesi istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile boşandıklarını, davalının çeyiz eşyaları ile ziynet eşyalarını kendisine teslim etmediğini ileri sürerek sayı ve nitelikleri itibariyle tek tek sayılan ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, bu mümkün olmadığı takdirde bilirkişiler tarafından belirlenecek bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        ın imzalarına bu davalılar tarafından itiraz edilmediği, çeyiz senedinde yazılı çeyiz ve ziynet eşyalarının davalılara teslim edildiği hususunun tarafları bağladığı, senette imzaları bulunan davalı eş ve davalı kayınpederin çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya geri verdiklerini yazılı delil ile kanıtlamaları gerektiği ancak kanıtlayamadıkları, davalılar delil olarak tanık deliline dayanmış iseler de bu savunmalarını tanıkla kanıtlamalarının hukuken mümkün olmadığı, davalıların delil listelerinde açıkça yemin deliline de dayanmadıkları, davalılardan ... ve ... tarafından imzalanan ve teslim alınan çeyiz senedinde yazılı olan ve davacı tarafından talep edilen 3 bileklik dışındaki ziynet ve çeyiz eşyalarının ... ve ...'da kaldığı, davacı çeyiz senedinde yer almayan 2 adet bileziğin de davalılarda kaldığını iddia etmiş ise de bu hususu ispatlayamadığı ayrıca davacı ziynet ve çeyiz eşyalarının çeyiz senedinde imzası bulunmayan davalı ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen ziynet alacağı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesinde, davacıya düğünde takılan ziynet eşyalarının ve davacıya..... tarafından verilen çeyiz parasının davalı tarafından alındığı belirtilerek, fazlası saklı kalmak kaydıyla ziynet eşyalarının aynen iadesini mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 6000 TL ile çeyiz parasının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Sonuç olarak; davacının ziynet eşyalarının iadesi davasının reddine yönelik istinaf isteminin HMK'nin 353/1- b-2 maddesi gereğince 9 bilezik yönünden kabulüne, çeyiz eşyalarının iadesi davasına ilişkin verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacının çeyiz eşyalarının iadesi ve ziynetin sair kısmına yönelik istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine, davacının çocuk mallarının korunması ve kişisel eşyaların iadesi davalarının reddine yönelik istinaf dilekçesinin ise miktar yönünden ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

            kaydıyla müvekkiline ait olan 60 adet çeyrek altın, 4 adet tam altın ve 600 TL paradan oluşan ziynet ve çeyiz eşyalarının müvekkiline aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde şimdilik 2.000 TL bedeline dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte hükmedilmesini talep ve dava etmiş, 28.02.2018 tarihli dilekçesi ile de düğünde takılan 600 TL paranın düşümü ile kalan 1.400 TL'nin 260 TL'si çeyiz eşyaları, kalan bedelin ise diğer ziynet eşyaları için istenildiğini belirterek 17.04.2019 tarihli dilekçesi ile de dava değerini toplam 21.192 TL olarak ıslah etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu