Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece;davanın kısmen kabulü ile 11.866,80 TL altın bedeli ve 7205,00 TL ev eşyası bedeli olmak üzere topalam 19.071,80 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı eşte kaldığı ileri sürülen ziynet eşyaları ile bir kısım çeyiz (ev) eşyasının bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dava; ziynet ve kişisel eşya (çeyiz eşyası) alacağı istemine ilişkindir....

    Mahkemece;"Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; Davacı taraf açmış olduğu davada zinet eşyası ve çeyiz eşyasının iadesini, iadenin mümkün olmaması halinde alacak olan bedelinin ödenmesini talep etmiş, davalı taraf zinet eşyalarının davacıda olduğunu ve kendi şahsi borçları için davacı tarafça harcandığını, çeyiz eşyasının ise davacıya iade edilmesi için haber gönderildiğini, ancak davacının çeyiz eşyalarını iade almaktan kaçındığını savunmuş, davanın reddini talep etmiştir. Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasındaki boşanma kararı sonucunda iade edilmeyen zinet ve çeyiz eşyalarının davalının elinde bulunup bulunmadığı, haksız ve hukuka aykırı bir şekilde davacıya teslim ve iade edilmemesinin söz konusu olup olmadığı, iade edilmemişse haklı bir sebebinin bulunup bulunmadığı hususlarının tespitine yönelik olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki Bulancak 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen 2020/43E.(eski 2017/473E.)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyasının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; reddedilen ziynet ve para alacağı yününden, davalı koca tarafından ise; tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli "Yargı Harçları" başlıkh (1) sayılı tarifede, 4.6.2008 Tarihinde kabul edilen 5766 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda kanunun yürürlüğe girdiği 6.6.2008 tarihinden sonra yapılan temyiz başvurularından: Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca labi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı tarife III/e bendi) zorunludur....

      Davacı 25.07.2000 tarihli çeyiz listesi senedine dayanmış olup, imzası davalı eş tarafından inkar edilmeyen bu senette dava konusu çeyiz ve ziynet eşyalarının davalıya teslim edildiği belirtilmiştir. Dava konusu çeyiz ve ziynet eşyalarının varlığı söz konusu çeyiz senedi ile kanıtlanmıştır. Çeyiz senedi, senette yazılı çeyiz ve ziynet eşyalarının davalıya teslim edildiği hususunda tarafları bağlar, yazılı belgenin aksi de yazılı delille kanıtlanabilir....

        ve çeyiz eşyasının miktarları yönünden HMK'nın 362/1- a maddesinde belirtilen kesinlik sınırının altında kalması nedeni ile kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....

        Davacı 10.02.2011 tarihli çeyiz senedi belgesine dayanarak çeyiz ve ziynet eşyaları yönünde talepte bulunmuş olup, senette teslim alan sıfatıyla davacının imzası bulunmadığından, ziynet ve eşyaların davacıya teslim edildiğine dair senet üzerindeki davalının beyanı, davacıyı bağlamaz. Ancak davalının bu çeyiz ve ziynet eşyalarını hibe ettiğine dair beyanı, kendisini bağlar. Diğer taraftan, davacı tanıklarından...; "mehir senedi gereği altın yüzükler, küpe ve sayısını bilmediğim bilezik takıldı" beyanında, davacı tanığı ... ise; "geldiğinde üzerinde sadece iki yüzüğü ve küpesi vardı" beyanında bulunmuştur....

          Davacı vekili dava dilekçesinde, çeyiz eşyasında yazılı eşyaların fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere bedelinin tahsilini istemiş, aynen iadesini istememiştir. HMK.nun 26. maddesine göre mahkeme hakimi teleple bağlı olup, ondan fazlasına veya bir başka şeye karar veremez. Bu nedenle dava konusu hüküm altına alınan çeyiz eşyalarının bedeline hükmetmek gerekirken, aynen iadesine karar verilmesi doğru deeğildir. Davacı dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır. Olayda, davacı kadın evi son terk ettiği tarih itibariyle dava konusu ziynet eşyasının götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha önce de götürme fırsatı elde edemediğini dinlettiği tanıkların beyanı ile ispat edememiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat-Nafaka-Ziynet ve Çeyiz Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; ziynet eşyalarının iadesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6, HMK m. 190/1). Davacı kadın dava dilekçesinde, davalı erkeğin 20 TL verip kendisini babasının evine gönderdiğini ve daha sonra aramadığını, ziynet eşyalarının kendisine iade edilmediğini iddia etmiş, davalı erkek ise süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde, davacı kadının el öpmek amacıyla babasının evine gittiğini ve ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü ziynet eşyalarının kadında bulunduğunu savunmuştur....

              Dava ziynet ve çeyiz eşyalarının mevcutsa aynen ,mevcut değilse bedelinin tahsiline ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına toplanan delillere hükmün dayandığı gerekçelere davalının çeyiz eşyaları yönünden kabul beyanına davalının göre aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı vekilinin ziynetlere yönelik temyiz itirazlarına gelince:davacı vekili dava dilekçesinde tarafların 15.5.2005 tarihinde evlendikten 4 gün sonra müvekkilin ailesini aramaları üzerine anne ve babasının ortak konuta gittiklerini,davalının kızınızı alıp götürün deyip kovması üzerine ailesinin yanına sığındığını, ziynet eşyalarının müvekkilin rızası dışında elinden alındığını belirterek ziynetlerin mevcutsa aynen değilse bedelinin yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.Davalı ise davacının epilepsi hastası olduğunun kendisinden saklandığını, davacının anne ve babasının ortak konuta geldiklerinde tartışma...

                İSPAT YÜKÜZİYNET EŞYALARININ İADESİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 6 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, çeyiz ve ziynet eşyalarının iadesine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu