Davacı vekili, tedbir ve yoksulluk nafakasının az olması, maddi tazminatın az olması manevi tazminat talebinin reddi, nisbi vekalet ücretine hükmederken ziynet eşyası ve çeyiz eşyasının dikkate alınıp, para taleplerinin dikkate alınmaması nedeni ile eksik vekalet ücreti takdiri yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı erkek vekili, boşanma kararı verilmesi, kusur, gelir tespiti yapılmadan nafaka takdiri ve miktarı, maddi tazminat takdiri ve miktarı, ziynet eşyalarının iadesi, düğünde takılan takıların iadesi, çeyiz eşyasının iadesi mümkün değilse değerlerinin tahsiline karar verilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Erkek vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşini tüm samimiyetiyle sevdiğini, bu nedenle boşanmak istemediğini, yerel mahkemenin verdiği boşanma kararının da istinaf edildiğini, davacı tarafın tüm iddia ve taleplerinin reddi ile kararının kaldırılarak davanın reddine karar vermesini talep etmiştir....
Olayda, davacı kadın evi son terk ettiği tarih itibariyle dava konusu ziynet eşyasının götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha önce de götürme fırsatı elde edemediğini iddia etmemiş sadece kendisine teslim edilmediğini ileri sürmüştür. Taraflar arasında ... 1....
takdirde bedeline hükmedilmesini talep etmiş, davalı erkek ise düğünde davacı kadının talep ettiği kadar ziynet eşyasının takılmadığını ve ziynetlerin kadının tasarrufunda bulunduğunu, ikamette kalmadığını beyan etmiştir....
Davacı kadın ziynet ve çeyiz eşyasının aynen olmadığında toplam bedeli 30.000 TL'nin tarafına verilmesini talep etmiştir. Talep edilen bu bedelin ne kadarının ziynet-çeyiz için istenildiği ve ziynet, çeyiz, ev eşyalarının cins, nevi, miktarı açıklattırılmadan (HMK m. 31), bu taleplere yönelik diğer deliller de toplanılıp değerlendirilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin ayrı ayrı görevsizlik kararı vermesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi amacıyla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 2009 yılında evlendiklerini ve tarafların düğününden önce mehir senedi düzenlediklerini, mehir senedinde yazılı ziynet eşyasının davalı tarafından mehir olarak örf ve adet gereği müvekkiline verildiğini, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasıyla müvekkili tarafından boşanma davasının açıldığını, bu nedenlerle mehir senedinde yazılı olan ziynet eşyasının aynen iadesi ve teslimine, aksi takdirde bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Konya 7....
Hukuk Dairesinin 08.10.2018 tarih ve 2016/22219 Esas, 2018/9674 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 297 nci maddesinde bir hükmün neleri içermesi gerektiğinin tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde gösterildiği davacı tarafça dosyaya sunulan çeyiz senedinde, ziynet eşyalarının nitelik ve adet belirtilmeksizin yalnızca "3.000.000.000 (3.000 TL) değerinde ziynet eşyası" olarak belirtildiği, mahkemece de hüküm kısmında yalnızca "ziynet eşyasının iadesi" şeklinde hüküm kurulduğu, iadesine karar verilen ziynet eşyalarının gram ve ayarlarının gösterilmediği , bu hali ile açık ve infaza elverişli bir karar olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporuna bakıldığında da, dava konusu edilen ziynet eşyalarının ayarının belirtilmediği, evlilik tarihi olan 2001 yılında karşılığı 3.000,00 TL olarak belirlenen ziynet eşyalarının tahmini olarak 200 gram altına denk geldiği belirtilerek, 200 gram altın üzerinden hesaplama yapıldığı, o halde, mahkemece;...
Bu itibarla; 28.07.2004 tarihli çeyiz senedi içeriği nazara alınarak; çeyiz senedi kapsamında kalan ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken; sözkonusu çeyiz senedi içeriği gözardı edilerek; davacının ziynet eşyaları yönünden davasını ispat edemediği, (davalıların senette yazılı yükümlülüklerini yerine getirdiği yönünde davacının ziyinetlerini işletilmek üzere 3 adet tümlük altın karşılığı kuyumcuya verdiği) gerekçesiyle ziynet eşyaları yönünden verilen red kararı isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı taktirde bedelinin iadesi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile boşandıklarını, davalının çeyiz eşyaları ile ziynet eşyalarını kendisine teslim etmediğini ileri sürerek sayı ve nitelikleri itibariyle tek tek sayılan ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, bu mümkün olmadığı takdirde bilirkişiler tarafından belirlenecek bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ın imzalarına bu davalılar tarafından itiraz edilmediği, çeyiz senedinde yazılı çeyiz ve ziynet eşyalarının davalılara teslim edildiği hususunun tarafları bağladığı, senette imzaları bulunan davalı eş ve davalı kayınpederin çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya geri verdiklerini yazılı delil ile kanıtlamaları gerektiği ancak kanıtlayamadıkları, davalılar delil olarak tanık deliline dayanmış iseler de bu savunmalarını tanıkla kanıtlamalarının hukuken mümkün olmadığı, davalıların delil listelerinde açıkça yemin deliline de dayanmadıkları, davalılardan ... ve ... tarafından imzalanan ve teslim alınan çeyiz senedinde yazılı olan ve davacı tarafından talep edilen 3 bileklik dışındaki ziynet ve çeyiz eşyalarının ... ve ...'da kaldığı, davacı çeyiz senedinde yer almayan 2 adet bileziğin de davalılarda kaldığını iddia etmiş ise de bu hususu ispatlayamadığı ayrıca davacı ziynet ve çeyiz eşyalarının çeyiz senedinde imzası bulunmayan davalı ...'...