Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Ziynet ve Çeyiz Eşyasının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hükmü temyiz eden davalı erkek, 18.07.2022 tarihli dilekçesiyle temyiz başvurusundan feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple davalı erkeğin temyiz başvurusunun REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 12.09.2022 (Pzt.)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Sincan 1.Aile Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 30.09.2010 gün, 2010/2157-10169 sayılı, 8.Hukuk Dairesinin 09.11.2010 gün, 2010/6038-5460 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi olmazsa tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibarıyla hükmün temyiz inceleme görevi 6.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 6.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine 14.04.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

      İlhan Postacıoğlu, Medeni Yargılama Usulü, 1970 sh.464; Prof.Necip Bilge, Hukuk Yargılamaları Usulü, 1967 sh.449; Prof.Sabri Şakİr Ansay Hukuk Muhakemeleri Usulü, 1957 sh.248-249; Prof.Saim Üstündağ, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 1973 sh.378; H.G.K.nım 19.7.1967 gün ve 239-340 sayılı, 7,6.1974 gün ve 1972/84 sayılı kararları). İleri sürdürdüğü bir vakıadan lehine haklar çıkaran kimse iddia ettiği olayları ispat etmeIidir (Prof,Saim Üstündağ, age, 1973 sh.397). Davacı, çeyiz senedinde yer alan ziynet eşyasının aynen ya da belirlenecek bedelinin ödenmesini talep etmiş, davalı ise ziynetlerin davacı tarafından harcandığını iddia etmiştir. Mahkemece "davalının çeyiz senedi altındaki imzayı inkar etmediği ve davacıya çeyiz senedindeki ziynet eşyalarını iade ettiğine dair iddia ve ispatı da olmadığı" gerekçesiyle kadının ziynet eşyası davasının kabulüne karar verilmiştir. Davacı kadının çeyiz senedinde yer alan ziynetlerin kendisine düğünde takılmadığına ilişkin bir iddiası bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz dilekçesinde alınacak harçlarla ilgili mahkemeler veznesine yazı yazılmış ise de; harçların yatırıldığına dair makbuza dosya içerisinde rastlanılamamıştır. Temyiz edenden temyiz harçları alınmış ise, buna ait makbuzun dosyasına konulması, harç alınmamışsa HUMK. nun 434/3. maddesine göre işlem yapıldıktan sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Sonuç itibariyle; davalının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355/1 ve 353/1- a-6. maddeleri gereğince kabulüne, ilk derece mahkemesinin ziynet eşyasının iadesi davasına ilişkin kararının esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin ziynet eşyasının iadesi davasındaki kararının tamamının kaldırılmasına, ziynet eşyasının iadesi davası hakkında yeniden usulüne uygun bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. Kabule göre; aynen iade, iade mümkün olmadığı taktirde bedelin tahsiline ilişkin olarak açılan ziynet eşyasının iadesi davasında; dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi ile talep edilen her bir ziynetin cins, nitelik ve miktarının tek tek açıklatılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı-Çeyiz Eşyasının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından (katılma yoluyla) maddi tazminat, ziynet alacağı ve çeyiz eşyası taleplerinin reddi ile vekalet ücreti yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, davacı yararına hükmolunan nafakalar ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Katılma yoluyla temyiz isteği asıl temyiz isteğine sık sıkıya bağlıdır. Davacı eşin ziynet ve çeyiz eşyalarına ilişkin bir temyizi bulunmamaktadır....

            Davalı ..., davacının çeyiz eşyalarının oğlu Lütfi de durduğunu, mehir senedindeki altınlar ve ziynet eşyaları dışındaki eşyalar ve çeyiz eşyaları açısından açılan davayı kabul ettiğini, 14.750,00 TL açısından davayı kabul etmediğini, davacının giysilerini götürdüğünü giysiler yönündende davayı kabul etmediğini, diğer davalı ... ise, davacı giderken yanında ziynet eşyalarını götürdüğünü babasından kalan parayıda ne yaptığını bilmediğini, ziynet eşyaları dışındaki eşyalar ve çeyiz eşyalarının kendisinde olduğunu bunlar açısından davayı kabul ettiğini, giysiler için davayı kabul etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece çeyiz eşyaları yönünden davanın kabulüne, ziynet eşyaları, 14.750 TL para ve giysiler yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur....

              takdirde bedeline hükmedilmesini talep etmiş, davalı erkek ise düğünde davacı kadının talep ettiği kadar ziynet eşyasının takılmadığını ve ziynetlerin kadının tasarrufunda bulunduğunu, ikamette kalmadığını beyan etmiştir....

                Davacı kadın ziynet ve çeyiz eşyasının aynen olmadığında toplam bedeli 30.000 TL'nin tarafına verilmesini talep etmiştir. Talep edilen bu bedelin ne kadarının ziynet-çeyiz için istenildiği ve ziynet, çeyiz, ev eşyalarının cins, nevi, miktarı açıklattırılmadan (HMK m. 31), bu taleplere yönelik diğer deliller de toplanılıp değerlendirilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....

                  Olayda, davacı kadın evi son terk ettiği tarih itibariyle dava konusu ziynet eşyasının götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha önce de götürme fırsatı elde edemediğini iddia etmemiş sadece kendisine teslim edilmediğini ileri sürmüştür. Taraflar arasında ... 1....

                    UYAP Entegrasyonu