Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Davacı kadın dava dilekçesi ile 50.000 TL'lik ziynet alacağı ile 24.000 TL'lik eşya alacağı talebinde bulunmuştur. Mahkece ziynet alacağının tamamı reddedilmiş ve eşya alacağının ise 700 TL'lik kısmı kabul edilmiştir. Ziynetlere yönelik talebi reddedilip eşya alacak talebi ise kısmen kabul edildiğine göre, ziynetlerin reddedilen 50.000 TL'lik ve eşya alacağının da reddedilen 23.300 TL'lik bölümü üzerinden davalı yararına, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
Davalı,davacıya düğünde iddia edildiği kadar ziynet eşyası ve para takılmadığını,yine ziynetlerin düğün sonrası kendisi tarafından davacıdan alınarak bozdurulduğu yönündeki iddianın da asılsız olduğunu,nitekim mahkemeye sunulan .... kayıtlarında davacının bu davayı ailesinin zorlaması nedeniyle açtığını ve annesinin boşandığı zaman ziynet eşyalarını ikinci kez kendisinden alabileceği şeklindeki beyan ve zorlamaları nedeniyle ziynet talebini de boşanma davasına eklediğini savunarak,davanın reddini istemiştir. Mahkemece;davanın kabulü ile;16.645,00 TL ziynet eşya bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; ziynet alacağı istemlidir. Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır....
Mahkemece, düğünde takılan ve davacının kişisel malı olan ziynet eşyalarının ve takıların bir kısmının tarafların mutabakatı ile davalı tarafından bozdurularak doğum ve borçlar için sarf edildiği, davalı tarafın kabulüne göre bozdurulan altınların çeyrek altınlara ilişkin olduğu dikkate alınmak suretiyle tanıkların birbirleriyle çelişkili ve tutarsız ifadeleri karşısında bilirkişi tarafından belirlenen altın ve takılardan çeyrek altınlar (7.191,00 TL) hariç tutulmak suretiyle tespit edilen altın ve takıların davacıda olmadığı kanaatine varılarak aynen iadesine, olmadığı takdirde bedeli olan 18.267,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davacıya ödenmesi gerektiğine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2) Dava, ziynet eşyalarının...
Açıklanan sebeplerle, davalı-karşı davacı erkeğin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kadının ziynet alacağı ve erkeğin eşya alacağı talebi yönünden HMK'nın 353/1- a-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve gerekçede belirtilen eksiklikler giderilmek üzere yeniden yargılama yapılması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden dava konusu edilen ve hüküm altına alınan ziynet eşyalarının müşterek evin ihtiyaçları için taraflarca birlikte bozdurulduğu anlaşılmıştır. Evlilik birliği içerisinde davalı tarafından müşterek giderler için bozdurulan ziynet eşyalarının davacı-davalının rızası ile bozdurulduğunun kabul edilmesi gerekir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davacı-davalıda bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davacı-davalı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı-davalı kadının katılma alacağına yönelik açık talebi olmadığı, talebin katkı payı, ziynet ve çeyiz eşya alacağı olduğu, Mahkemece taleple bağlılık ilkesi gözetilmeksizin ağaçlar ve ev eşyası yönünden katılma alacağı ilişkin talep olmamasına rağmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu; Mahkemece takdir edilen katkı payı oranının hak ve nesafet kurallarına uygun belirlendiği, katkı payı alacağına ziynetlerin dava tarihindeki değerinin eklenmesinin hatalı olduğu; davacı-davalı kadının ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelini istediği, öyleyle ziynet eşyalarının kabul edilmesi halinde ev eşyaları yönünden hüküm kurulamayacağı, davacı-davalı kadının ev eşyalarının ziynet eşyalarıyla alındığını kabul ettiği, ev eşyalarının evlilik sırasında getirildiğine yönelik bir iddia da olmadığı, ziynet eşyalarının varlığı ve davalı-davacı erkeğin ziynet eşyalarını aldığı bir...
Türk Medeni Kanununun 186/3. maddesine göre “Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar.” Türk Medeni Kanunu prensip olarak kadın erkek eşitliğini kabul etmiş bu nedenle de “eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılacaklarını” hüküm altına almıştır. Öte yandan “Eşler birlikte yaşamak, birbirine ... kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.” (TMK. md. 185/3) Türk Medeni Kanunun “ispat yükü” başlıklı 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” Somut olayda ispat yükünün davalıda olduğuna ilişkin özel bir düzenleme yoktur. Bu nedenle ispat yüküne ilişkin genel kuraldan ayrılmayı gerektirecek bir sebepte bulunmamaktadır. Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir....
Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davacı kadında bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davacı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu sebeple somut olayda ispat yükü davacı kadına aittir. Davacı kadının kendisine ait ziynet eşyalarının rızası dışında ve iade şartıyla elinden alınıp bozdurulduğunu ispat etmesi gerekir. Davacı da kendisine ait olan ve kural olarak kendisinde bulunması gereken ziynet eşyalarının rızası dışında veya iade şartıyla davalı tarafından elinden alınıp bozdurulduğunu ispat edememiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (koca) tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, ziynet ve eşya taleplerinin kabulü yönünden; davalı-karşı davacı (kadın) tarafından ise kocanın boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları, ziynet ve eşya teleplerinin reddedilen kısımları ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Eşya ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma" ile "eşya ve ziynet alacağı" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı koca tarafından; tedbir nafakası, eşya bedeli, kadına verilen vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise; kusur belirlemesi, tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası talebinin reddi ve ziynet talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına...