Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Kural olarak; düğün takıları kim tarafından takılırsa takılsın, kadına ait kişisel eşya sayılır. Bu nedenle ziynet eşyalarının, iade edilmemek üzere kadının rızası ile verildiğini, bu eşyayı kadından alan kişi ispat etmelidir. Somut olayda; davacı, düğünde hediye olarak takılan ... adet burma bilezik, ... adet çeyrek altın ve ....000 TL paranın iadesini talep etmiş ise de, gösterdiği kendi delilleri ile bu ziynet eşyalarının davalı tarafından rızası dışında elinden alındığını ispatlayamamıştır. Ancak, davalı vekili, sonradan verdiği dilekçe ile davacıya düğünde takılan ... adet bileziğin ihtiyaç için bozdurulduğunu ikrar etmiştir....
Hukuk Dairesi'ne temyiz kanun yolu açık, ZİYNET ALACAĞI yönünden KESİN olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....
Biçim koşullarının getiriliş amacı, hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamaktır. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve dava içinden yeni davaların doğmasına neden olur. İİK'nun 24/4.maddesi gereğince; aynen iadeye karar verilmesi halinde iade edilecek eşyaların cinsi, niteliği, özellikleri, gram ağırlığı vb. gibi özelliklerinin ayrıntılı belirtilmesi gerekir. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmişse, hüküm fıkrası açık olmalı, duraksama yaratmamalı, hükümde aynen iadesine karar verilen ziynetlerin gram ve ayarları açık olarak yazılmalıdır. Ancak, bilirkişi raporunda tespit edilen ve hüküm kısmında bedelinin tahsiline karar verilen ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar (gram ve ayarı) ve değerlerinin, ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken ziynet eşyalarının toplam bedeli 12.669,50 TL olarak hüküm altına alınmasının hatalı olduğu, bu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Hukuk Genel Kurulunun 05.05.2004 tarihli ve 2004/4- 249 E. ve 2004/247 K. sayılı kararında ve 04/03/2020 tarihli ve 2017/3- 1040 Esas, 2020/240 Karar sayılı kararında aynı ilke benimsenmiştir. 4721 sayılı TMK.nun 220.maddesinde kişisel mallar sayılmıştır. Kanun gereğince kişisel malların birincisi eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya, ikincisi mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri, üçüncüsü manevi tazminat alacakları, dördüncüsü ise kişisel mallar yerine geçen değerlerdir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, davacı Harun ile davalı Nuriye arasında görülmekte olan boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının tefrik edilen ziynet ve çeyiz eşya alacağı talebine ilişkindir. Dairemizin 2022/3262 Esas sırasına kaydedilen ve boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının ziynet ve çeyiz eşya alacağı talebi tefrik edilip Dairemizin yukarıdaki esas sırasına (2023/594) kaydedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : EDİRNE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/12/2012 NUMARASI : 2012/82-2012/688 Taraflar arasındaki ziynet ve eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın ziynet eşyaları yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; ziynet ve çeyiz eşya alacağı istemine ilişkin olup, mahkemece; davaya konu çeyiz eşyalarının 02.05.2012 tarihinde davacıya teslim edildiği, böylece çeyiz eşyalarına yönelik talebin konusuz kaldığı gerekçesiyle çeyiz eşyalarına ilişkin dava yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyalarına ilişkin davanın kabulü ile 3.770,00 TL ziynet eşya alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının fazlaya ilişkin 2.005,00 TL ziynet eşyası alacağının saklı...
Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyelerdir. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Bunun yanında çeyrek altın, yarım altın, cumhuriyet altını ve reşat altını ziynet olarak değerlendirilmektedir. Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Hukuk Genel Kurulunun 05/05/2004 tarihli ve 2004/4- 249 Esas ve 2004/247 Karar sayılı kararında ve 04/03/2020 tarihli ve 2017/3- 1040 Esas, 2020/240 Karar sayılı kararında aynı ilke benimsenmiştir. 4721 sayılı TMK.nun 220. maddesinde kişisel mallar sayılmıştır....
Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davacı kadında bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davacı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu sebeple somut olayda ispat yükü davacı kadına aittir. Davacı kadının kendisine ait ziynet eşyalarının rızası dışında ve iade şartıyla elinden alınıp bozdurulduğunu ispat etmesi gerekir. Davacı da kendisine ait olan ve kural olarak kendisinde bulunması gereken ziynet eşyalarının rızası dışında veya iade şartıyla davalı tarafından elinden alınıp bozdurulduğunu ispat edememiştir....
Mahkemece; davalının müşterek çocuğun doğumundan sonra takılan ziynet eşyalarını iade yükümlülüğü altında olmadığı, diğer ziynet eşyalarının ise davalı tarafından bozdurulmak suretiyle harcandığı, davalının bu ziynet eşyalarını iade ile yükümlü bulunduğu, ayrıca davalının iadeyi kabul ettiği eşyalar ile fatura ve veya garanti belgeleri davacı adına olan ev eşyalarının da davacıya iadesi gerektiğinden bahisle; davanın kısmen kabulüne, Toplam değerleri 8.822,50 TL olan ev eşyaları ile 17.108,16 TL olan ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadenin mükün olmaması halinde ev eşyalarının 8.000,00 TL lık kısmının dava tarihinden, 822,50 TL lık kısmının ise ıslah tarihi olan 02.08.2013 tarihinden, ziynet eşyalarının 2000 TL lık kısmının dava tarihinden, 9.569,25 TL lık kısmının ıslah tarihi olan 02.08.2013 tarihinden ve 5.539,51 TL lık kısmının ise eksik harç ikmali tarihi olan 20.03.2014 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf...