DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Toplanan deliller ve yapılan yargılama neticesinde varılan vicdani kanaate göre; Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Kadına ait ziynetler, koca tarafından bozdurulup, değişik amaçlarla harcanmış olabilir. Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, boşanma davasının reddi, ziynet ve eşya alacağı davasında verilen tefrik kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının ziynet alacağı davasının tefrikine yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür....
karşılıklı olarak nafaka, tazminat, katkı payı, katılma alacağı, ziynet alacağı, eşya alacağı, takı alacağı talep etmediklerinden bu konularda karar verilmesine yer olmadığına" yazıldığını ancak tarafların ziynet eşyası, çeyiz ve başkaca her çeşit menkul ve gayrimenkul mal ve mal bedeli, katkı payı ve sair hak ve alacak talebinde bulunma haklarının saklı tutulduğunu belirterek kararın bu şekilde düzeltilmesini talep etmiş,İlk Derece Mahkemesinin 04.03.2019 tarihli düzletme şerhli kararı ile Mahkemenin 31.01.2019 tarih 2018/1518 Esas 2019/84 Karar sayılı ilamın hüküm kısmının 5.maddesinin,"5-Taraflar karşılıklı olarak nafaka ve tazminat talep etmediklerinden karar verilmesine yer olmadığına," maddesinin eklenmek suretiyle, kararın bu şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir. 3.Davalı vekili, İlk Derece Mahkemesinin 04.03.2019 tarihli düzletme şerhli kararına, aradan geçen iki buçuk yıl sonra davacının müvekkili aleyhine ziynet alacağı ve katkı payı alacağı davası açtığını, mahkememizce...
Mahkemece; davalının ... ili Gülşehir ilçesi sınırları içerisinde ikamet ettiği, eşya ve ziynet bedeli dolayısıyla alacak davasına ilişkin yetkili yer mahkemesinin genel hükümler çerçevesinde davalının ikametgah mahkemesi olduğu gerekçesiyle, davacı tarafça açılan dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine, kararın kesinleşmesinden itibaren talep halinde yetkili ve görevli Gülşehir Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacılar, davacı ...'in resmi nikah olmaksızın evlendiğini, davalının, kendisinin evde olmadığı bir sırada evdeki eşyaları ve ziynet eşyalarını alıp gittiğini belirterek düzenlenen çeyiz senedinin iptali, çeyiz senedinde belirtilen ziynet ve ev eşyalarının iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, mahkemece yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında resmi nikah bulunmamaktadır. Bu duruma göre uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevindedir....
Tarafların 1999 yılında evlendikleri, 29.10.1999 tarihli çeyiz eşya senedi ile davacı kadına 2 mt zincir, 5 yüzük ve 5 bilezik verildiği sabittir. Mahkemede dinlenen taraf tanıkları ve ortak tanık beyanlarına göre davacının kendi rızası ile altınları davalıya araba almak için verdiğini, araba alındığını, sonra araba satılarak arsa alındığını ifade etmişlerdir. Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı tarafça kanıtlanması halinde, davalı koca almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur (HGK nın 10.11.2010 tarih, 6-533/578 sayılı kararı). Davada, kadına ait ziynet eşyalarının aynen, olmadığında bedeli talep edilmektedir....
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; senedin zorla imzalatıldığını, eşyaların teslim edilmediğini, 5 adet bilezikten 4 adeti ile altın takı setinin davacının ailesine verildiğini, 1 adet bilezik, saat ve altın künyeleri davacının yanında götürdüğünü savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; künyelerin, saatin ve 1 tane bileziğin davacının üzerinde olduğu, 4 bilezik ve 2 takı setinin davacının rızasıyla, düğün masrafları için satıldığı, eşyalardan sadece mutfak eşyalarının davacı tarafından getirildiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile, ziynet eşyası talebinin reddine, mutfak eşyası bedeli olan 50 TL' nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, dava; ziynet ve çeyiz eşya bedeli istemine ilişkindir....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Kişisel Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından her iki boşanma davasının tamamı ve kadının ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmı yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise lehine hükmedilen tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkeğin "Ziynet alacağı davasına" yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesine...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/818 KARAR NO : 2022/644 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KIZILTEPE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/06/2021 NUMARASI : 2019/198 ESAS, 2021/230 KARAR DAVA KONUSU : Ziynet Alacağı KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, Dairemizin 12/05/2022 tarihli 2021/1311- 2022/507 E. K sayılı dosyasından ziynet alacağına yönelik istinaf talebi HMK'nın 167 ve 360. maddesi gereğince tefrik edilerek Dairemizin 2022/818 Esas sayılı dosyasına kaydı yapılmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; kadının evi terk edip giderken yanında götürdüğü ziynet eşyaların aynen müvekkiline iadesine, bu durum mümkün olmadığı takdirde ziynet eşya bedeli olan 100.000,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde; söz konusu ziynetlere ilişkin davacıya herhangi bir taahhüt verilmediğini, davacının kendi hür iradesi ve isteği ile ziynetleri bozdurduğunu belirterek, davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava; ziynet alacağına ilişkindir. Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu durumda ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkeğe verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının kanıtlanması halinde erkek almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur....
, 7 bilezik vs. takılar takıldığını belirterek, bu takılarla video ile müvekkiline ait olduğu ispatlanan tüm takı ve ziynet eşyalarının davacıya aynen iadesini, bunun mümkün olmaması halinde mahkemece ziynet eşyaları ve takıların değeri yönünden yapılacak bir bilirkişi incelemesiyle tespit edildiğinde harcı tamamlanmak ve arttırılmak üzere fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00- TL'nin düğün tarihi olan 31/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....