Buna göre 18/12/2019 tarihli bilirkişi raporu ile kadına takıldığı tespit edilen ziynet eşyalarının erkek tarafından bozdurulduğu, takı parasının alındığı, ziynetlerin veya bedellerinin ve takı parasının daha sonra davalı erkek tarafından iade edilmediğinin davacı kadın tarafından ispatlandığı, davacı vekili tarafından 18/12/2019 tarihli bilirkişi raporu ile rapor edilen ziynet eşyalarının tamamının bedeli ve takı parası alacağı olan 74.005 TL üzerinden davanın ıslah edildiği anlaşılmış olup, davacı kadının ziynet eşyalarının iadesi ve takı parası alacağı davasının tamamının kabulüne karar verilmesi gerektiği halde, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesi isabetli görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından ziynet alacağının reddi ve aleyhine hükmedilen vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6, 6100 s. HMK m. 190/1). Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde, ayrıca ziynet eşyası alacağı talebinde bulunmuş, davalı-davacı erkek cevabında kadının evi terk edip gittiğini, ziynetlerin kadında olduğunu, kadının giderken ziynetleri götürdüğünü beyan etmiştir. Davacı-davalı kadının tanığı ..., davacı-davalı kadının üç aylık gelinken bütün bileziklerini erkeğin aldığını ve borçlarını ödediklerini beyan etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2022 NUMARASI : 2019/127 ESAS, 2022/59 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET VE ÇEYİZ EŞYASININ İADESİ KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekilince 2018/148 E. sayılı dava dosyasına sunulan dava dilekçesinde tefrik olunan ziynet ve çeyiz eşyası alacağı talebi yönünden özetle; tarafların 2017 yılında evlendiklerini, müvekkiline düğünde takılan tüm ziynet ve takıların müvekkilinin istemi dışında davalı tarafından bozdurulduğunu, 22 gr 6 adet altın bilezik(ağaç kabuğu), osmanlı tuğrası altın kolye, tektaş yüzük ve beştaş yüzük, altın küpe, altın kol saati, gümüş erkek saati, 25 adet çeyrek, 10.000 TL takı parası, 2.000 Euro, düğünde takılanların...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, ziynet eşyasının iadesine ilişkindir. Davanın mahiyeti gereği ziynet eşyası alacağı davasının tefrikine karar verilmiş olup, ziynet eşyası alacağına ilişkin davalı tarafın istinaf itirazları tefrik edilen iş bu dosya üzerinden değerlendirilmiştir....
Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır (Yargıtay HGK E.2017/3- 1040- K.2020/240). Erkeğe özgü olan ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun erkek eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, velayet, nafakalar ve ziynet alacağının kabulü yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve ziynet eşyası talebinin reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadın karşı dava dilekçesinde gösterdiği ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece...
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma davası reddedildiğine göre davalı için takdir edilen nafakanın tedbir nafakası (TMK.m.169) olarak nitelendirilmesi yerine "iştirak nafakası" olarak vasıflandırılması; davalı tarafından süresinden sonra verilen cevap dilekçesiyle talep edilen ziynet eşyası ve takı parası hakkında harcı verilerek açılmış bir karşılık dava olmadığı, sonradan nispi peşin harcın alınmış olmasının da cevap dilekçesini bu talepler yönünden "karşılık dava" haline getimeyeceği dikkate alınarak bu talepler hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerekirken, açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değil ise de, bu hususların sonuca etkili görülmemesine göre tarafların temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çeyiz Eşyası ve ziynet alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı çeyiz eşyası ve ziynet alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz eşyası ve ziynet eşyalarının aynen iadesi mümkün olmazsa bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, Dava dilekçesinde belirtilen kişisel çeyiz eşyaları yargılamanın devamı sırasında teslim edildiğinden bu eşyalar yönünden dava konusuz kalmakla karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyalarına yönelik talebin reddine, karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının davacıyı dövmesi nedeniyle, davacının müşterek çocukları ...'...
Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davaların dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince bir adet 20 gram ağırlığında 22 ayar bilezik(5.120,00 TL), her biri 4 gram ağırlığında 14 ayar 8 adet hediyelik altın bilezik (6.000,00 TL), 30 adet çeyrek altın (13.200,00 TL) ve 20 adet gram altının(5.000,00 TL) davacıya aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde ise toplam ziynet bedeli olan 29.320,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, ayrıca 11.000,00 TL takı parasının dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davacıya ödenmesine ve çeyiz eşyası davasının reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir....
Ziynet; altın, gümüş gibi kıymetli madenlerden yapılmış olup; insanlar tarafından takılan süs eşyası olarak tanımlanmaktadır. Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyeler olarak tanımlamak mümkündür. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Yargıtay HGK E.2017/3- 1040- K.2020/240 ve Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E. 2020/944 ,K 2020/5388 sayılı 24/09/2020 tarihli kararları incelendiğinde görüleceği üzere düğünde takılan ziynetlerin kadına bağış hükmünde ve kadının kişisel malı olduğuna ilişkin eski Yargıtay uygulamasından dönüldüğü görülecektir. Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....