bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır.Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen ve götürülebilen türden eşyalardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki çeyiz eşyası ve ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, çeyiz eşyası konusunda karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyası yönünden davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı aleyhine açmış olduğu boşanma davasının derdest olduğunu, kendisine ait ziynet eşyaları ve çeyiz eşyaların davalı kocası yedinde kaldığını beyan ederek ekte sunduğu eşya ve ziynetlerin mevcutsa aynen, değilse bedelleri toplamı 35.951 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı; kendisinde olan davacıya ait eşyaları teslim etmeye hazır olduğunu, bunu da her fırsatta davacıya ilettiğini, fakat davacının kendisine...
Davacı vekili 26/09/2013 tarihli duruşmadaki beyanında, ev konusundaki taleplerinden vazgeçtiğini, ziynet eşyası taleplerini ise tekrar ettiklerini belirtmiştir. Davacı vekili 04/09/2013 havale tarihli ıslah dilekçesinde ise; ziynet eşyası taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda 57.018,00 TL olarak ıslah ettiklerini açıklamış ve ıslah harcını tamamlamıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının talebinin açık olmadığını, talebin neye ilişkin olduğunun anlaşılamadığını, dava konusu taşınmazın müvekkilin evlenmeden önce edindiği bir mal olduğunu, davacının tüm takı ve ziynet eşyalarını yurt dışındaki müşterek konuttan Türkiye'ye dönerken yanında götürdüğünü belirterek, davanın reddini istemiştir. Davalı vekili 21/11/2013 tarihli ıslaha cevap dilekçesinde; ziynet eşyalarının evlilik birliğinin devamı sırasında, davacı ve davalı tarafça birlikte bozdurularak, yeni açılan işyeri giderlerinin karşılanmasında kullanıldığını belirtmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen ziynet eşyası alacağı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 09/05/2011 tarihinde evlendiklerini, davalının, evliliğin ilk yıllarından itibaren sürekli davacı ile tartışmak için bir sebep bulduğunu, ev içinde ve ev dışında başkalarının yanında davacıyı küçük düşürdüğünü, davalının yolda birşey olur kaygısıyla 22 ayar kırmızı altın takı setinin davacıya vermediğini, davacıya ait çeyiz eşyaları ile ziynet eşyalarının bir kısmının davalının yaşadığı müşterek konutta kaldığını, bu ziynet ve çeyiz eşyalarının davacıya ait olduğunu belirterek, listesi yapılan 7.230 TL değerindeki çeyiz eşyaları ile 22 ayar ( 1 kolye, l bileklik , l çift küpeden oluşan) kırmızı altın takı setinden ibaret 3.770 TL değerindeki ziynet eşyalarının aynen ya da olmadığı takdirde toplam değerleri olan 11.000,00 TL bedelin, (değer bilirkişi marifetiyle tespit edildiğinde arttırılmak kaydıyla), dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; her iki boşanma davası ve ziynet alacağı davası yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin ve ziynet alacağının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece kadının ağır kusurlu olduğu kabul edilerek kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden; erkeğin kadına hakaret ettiği ve aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği, bu nedenle yargılanıp ceza aldığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı erkek de kusurludur....
banka hesaplarında bulunan 15.000,00TL nakit para üzerinde de davacının katılma alacağının bulunduğunu, bu nedenle şimdilik 1.000,00TL ziynet eşyası ile 1.000,00TL katılma alacağı ve katkı payı alacağı olmak üzere toplamda 2.000,00TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 08/11/2016 tarihli dilekçesi ile, düğünde takılan 100 adet çeyrek altın, 6 adet yarım altın, 3 adet Cumhuriyet altını, 16 adet 22 ayar bilezik, 1 adet 14 ayar alyans yüzük, 30 gr 22 ayar yuvarlak geçmeli künye, tek taş pırlanta yüzük, 14 ayar düğün takı seti, doğumda takılan 14 ayar nazar boncuklu künye, 22 ayar 10 gr bilezik, 1 adet Cumhuriyet altını, 10 adet çeyrek altın, zümrüt taşlı kolye ve yüzük olmak üzere taleplerini ziynet alacağı yönünden 56.000,00TL artırdıklarını, harcı tamamladıklarını belirtmiş, davacı vekili 08/06/2017 tarihili dilekçesi ile müşterek çocuğa sünnette takılan altınlar yönünden taleplerini 1.000,00TL artırdıklarını, katılma alacağı yönünden ise 16.950,00TL...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet eşyası alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet eşyası alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyası alacağına ilişkindir. Mahkemece iddia edilen altınların davalıda kaldığının kabulüne rağmen harcı yatan 5000.-TL.'sına karşılık gelen 22 ayar 4 burma bilezik ile 4 yarım altının aynen, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından hüküm altına alınan ziynet eşyalarının değerlerinin rayiç bedele göre tesbiti ile iade tarihindeki değerine hükmedilmesi gerektiği yönünden temyiz edilmiştir....
katılma yoluyla takı para alacağı talebinin reddini de temyiz etmiştir....
Davacı vekili 20/11/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile, müvekkiline, düğünde ziynet eşyası ve para takıldığını, torbaya atılan takı ve paraların düğün bitiminde davalının ailesi tarafından alındığını, müvekkilinin, davalıya, takıların ne olacağını sorduğunda, davalının "onlar ailemde kalacak, düğün masrafları ödenecek, ben onları yavaş yavaş yerine koyacağım" dediğini, müvekkilinin düğünden sonra bir daha bu takı ve paraları görmediğini, müvekkilinde düğünde takılan ziynet eşyalarından sadece kolunda takılı bilezikler kaldığını, onları da davalının bozdurarak harcadığını, davalının müsrifçe harcamaları nedeniyle müvekkiline Denizbank ve Akbanktan kredi çektirdiğini, onları da ödemediğini, müvekkilinin boşanmadan sonra ailesi ile birlikte kalan eşyalarını almak üzere muhtar nezaretinde evlilik birliği içinde oturulan müşterek konuta girdiğini, ancak gerek müvekkilinin çeyiz olarak getirdiği, gerekse birlikte aldıkları eşyaların pek çocuğunun evde olmadığını, ya da davalının yakınları tarafından...